4 Aralık 2012 Salı

MEVLANA VE ASALETİNİN KAYNAĞI


Sultan Veled buyurdu ki:

Büyük babam Sultan-ül ulema Bahaeddin Veled (Tanrı onun zikrini yüceltsin) müritlerine ve dostlarına:

“ Oğlum Mevlana Celaleddin’e hürmet ve izzet (ikram) gösterin, büyük izaz (Aziz kılın, saygı gösterin, ikram edin, ağırlayın)da bulunun.

Çünkü o asildir ve aslı da hayli büyüktür.
Onun asaleti de ezelidir(başlangıcı olmayan geçmiş zaman).

Büyük annesi Şems-ül-E’imme-i Sarahsi’nin kızıdır ve o Hüseyin’in (Peygamberimizin torunu, Hz. Ali’nin oğlu) neslindendi.

Şems-ül-E’imme, her fende hiçbir bilginin rüyasında bile göremediği nefis birkaç kitap yazmıştır.

O asrın büyükleri, peygamberleri katledenleri ve velilerin deccallarının (yalancıların ve sahtekârların) eline düşmesinler ve bir fitne kopmasın diye o kitapları meydana çıkartmamayı uygun buldular” buyurdu.

Nitekim demişlerdir ki:
Şiir:

“ Cahiller cehalet ve körlüklerinden bilmedikleri ilmi inkâr ederler.”
“ Tam ve halis bir imanı bile bilmedikleri için küfür zannederler”

Bu kitapların bazılarını gösterdiler, bazısını da Dar-ül-Halife olan Bağdad‘da mühürleyerek bıraktılar.

Bu kitaplar orada hala duruyor.

Derler ki o ulu kişinin zekâ ve akıllılığı o derecede idi ki bir gün hükümdar caminin kapısına bütün halkın ve babalarının adlarını yazsınlar diye kâtipler oturtmuştu.

Cuma namazından sonra ilk önce Şems-ül-E’imme tutulup yazıldı.

Şems-ül-E’imme baştan son ismine kadar cetlerinin isimlerini birer-birer saydı ve bu onun velilik ve seyyieliği üzerine kurulmuş.
 
                                      ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Neler öğrendik:
Asalet geçmişten gelir, korunarak ve yüceltilerek bir sonraki kuşağa emanet teslim edilir.

Yaren sen geçmişini bilmiyorsan sende asilliğin başlamasını sağlamalısın ve başlamalısın.

Eğer bu satırları okuyorsan zaten yüksek âlemde asilliğin ve yüceliklerde hissen vardır.

Biz geçmişimizi yitirsek bile iyi bir geçmişi olan Mevlana ailesine yakın olarak onların asilliği şemsiyesinden sevinçli yaşamayı, yücelmeyi öğreniyoruz.

Bu satırları tesadüfen okuyorsan sonraki bir yazıyı okumazsın.
Her cins kendi cinsine gider hükmümce sen de kendi cinsine doğru gidersin.

Herkes kendi aslına döner.

CAHİL

  İlmin şeref ve fazilet (iyilik etmeye, fenalıktan çekinmeyi sağlayan huy) verdiğini bilmezler, anlayamazlar.

Alimi bilemezler.
Anlamadığı bir şeyden fikir yürütür, yanlış ve esassız açıklamalar yaparlar.

Kötülüğü şöhretlendirirler.
Çirkine, güzelden daha fazla şöhret verirler.

İlim sahibinin hatasını yakaladı mı yayar ve şamata eder.

Canları ve başları pahasına üzerine düşüp uğraşıp didindikleri mal peşindedirler.

Malı korurlar.
Çocukken verilen oyuncakla oynar, büyüyünce kendi edindiği eşya ile oynar.

Kördür göremez, sağırdır işitemez.
Fakirlikten ve yoksulluktan çok korkar.

Cahil, cahiller içinde şöhret olur.
Cahili okutur öğretirsen sonunda kendini senden daha alim görmeye başlar.

Bilmez, bilmediğini de bilmez, bu cahildir.
Eğitilmez kendi haline bırakmak gerekir.

Yapılanın maksadını doğru değerlendiremez, tepkileri anlamazlıktan gelir.
Âdeti unutkanlıktır. 

 AHMAHLIK VE ÇARESİ

Yaşamımızda yaptıklarımızı ve söylediklerimizi ölçü almadığımızda doğru, haklı ve  akıllıca yaptığımızı zannederiz.

Ölçü aldığımızda ahmakça davrandığımızı fark ederiz.

Kanuni ölçüler, ahlaki ölçüler, vicdani ölçüler, dini ölçüler söz ve davranışlarımızı doğrulamadıkça zan perdesi içinde kalırız.

AHMAK:

1. Eksiğini, hatasını, öğrenip düzeltilmeyi kabul etmez.

 2. Dostluğunun sonu, zararla, ziyanla, kinle biter.

 3. Dost olarak yaklaşırsan kendini büyük görür.

 4. Uzaklaştığın zaman tasalanır, kederlenir.

 5. Konuşmaya gittiğin zaman konuyu kendi istikametine çeker.

 6. Kendi haline bırakıldığın zaman problem çıkararak konunun içine çeker.

 7. Uyarı yaparsan, türlü sıkıntılara sokar, arkandan laflar gelir.

 8. Kötülük eder de iyilik yaptım diye teşekkür bekler.

   9. İyilik eder de kötülük ettim diye özür diler.

10. Bayağı ve aşağılık haretleri bitmek tükenmek bilmez.

11. Biraz fazla para verirsen her şeyi yapar.

12. Tedavisi başkası tarafından tedavi yapılamayan bir hastalıktır, doktorları bile aciz bırakır.

13. Kendine vaaz ve nasihat etmez, başkalarına eder.
     Kendi kusurunu görmeyip başkalarının kusurlarını görür.

14. Huyu daima huysuzluk etmektir.

15. Pintidir, cimridir, ancak herkesten cömertlik bekler.

16. Fakirlikten ve yoksulluktan çok korkar.

17. Sağdan soldan öğrendiği bir iki konuyu bilginler ayarındaymış gibi konuşurlar.

18. Ben ne yapabilirim diye düşünmez.
      Kim bana ne yapar diye hep bekler ve çevresini kendisine birşeyler yapsın diye zorlar, edepsizligi silah olarak kullanır.

19. Aklını arzularına ve isteklerine göre kullanır.

20. Uygun yer, zaman, kişi, söz, davranış seçemez.

21. Sözü ile yaptıkları birbirine uymaz
      Yarin ne yapacağını tahmin edemezsin.

22. Dostunun kanını dökerde kolum yoruldu diye mirasçısından para talep eder.

23. Kendisinde olanı başkasından ister, bekler.

24. Sır saklayamaz, duymaması gereken kişiye sözü ulaştırır. 

25. Aklını ortak yararlılık için kullanamaz.

 26. Yanlış olduğunu söylediği halde aynı yanlışı yapar.

27. Aklını doğru kullanamayana deli denir.

28. Bulaşıcıdır.
      Bulunduğun yer de bir ahmak varsa bile kaç.

29. Eleştirildiği zaman tüm gizli utançları ortaya döker.

30. Hayal âlemindedirler, gerçeklerle yüzleşmekten kaçarlar.
   Kendinde ve yakın çevrende bu verilere uygun davranışlar göreceksin.

   Sen ancak kendini düzeltebilirsin.
   O kişi istemediği takdirde asla düzeltemezsin.

   Yapacağın ancak ölçüleri hatırlatmak olmalı.

Yapılacaklar:
   Beğenilen ve sevilen ilim adamlarının kitaplarını oku.
   İlim adamlarının toplantılarına katılmaya çalış.

   Radyo ve televizyonda bilgili insanları izle, dinle ve not al.
   Şüphe, vesvese ve unutkanlık bilgili insanın hastalığıdır, ahmaklıkla karıştırma.

Topladığın notları kolay bulabileceğin konularda ayrıştır.

Bulunacağın ortama yukarıdaki verileri ölçü alarak orada kalma süreni ayarla.

Yanlış kişilerle beraberlikten ve onların farkında olmadan verdiği zararlardan kurtulmak için yalnızlığı tercih et.

Uzun hedefler koyarak ve bunlara ulaşmak için hayal alemine dalma.
Kısa ve sonuçlarını alabileceğin kısa vadeli hedefler koy.

                                           *
RAVLİ

                                                   

 

 

                                         

 

Popüler Yayınlar