11 Aralık 2012 Salı

DUYGUSAL ZEKÂ(EQ)

Duygu ile zekânın beraber kullanılarak verim alınmasıdır.

Öz bilincin farkına varılması:
İçinde seni rahat bırakmayan istekler ve başkalarını değerlendiren duygulardır.

Öz bilincin tanımlanması:
Yaşam gücü veren kuvvetin etkileridir.

Öz bilincin değerlendirilmesi:
Hassasiyetlerin belirlenerek olumlu biçimde yaşamda kullanılmasıdır.

Öz bilincin ifade edilme becerisi:
Hassasiyetlerin karşı tarafa ifade edilmesidir.

Kişinin kendi duygularını yönetebilmesi:
Zayıf duyguların kuvvetlendirilmesi, kuvvetli duyguların öne çıkarılmasıdır.

Kişinin duygularını bastırmak yerine dengeli uyumlu ve ahenkli biçimde kullanılması:
Verimli olması içindir.

Başkasından değil de kendi kendine motive etme becerisi:
Yeniliklerden ve değişiklerden verim almaktır.

Hayatın sorumluluğunu kendi üstüne alabilme cesareti:
Sorumluluktan kaçmadan tüm olumsuzluklara rağmen olumluluk ve verimlilik aramaktan vazgeçmemektir.

Başkalarının duygularını anlama yetisi(duygudaşlık):
Yaralı bir eli sıkmakla, yarasız bir eli sıkmak arasındaki tepkidir.

Kişinin ilk önce yaptıkları ve söylediklerine neden söyledim niçin yaptım sorularını kendi kendine sorup cevaplarını iç dünyasında aramaya başladığı zaman duygularıyla tanışmaya başlar.

Sevinç ve pişmanlık duymaya başladığın zaman duygularınla tanışmış olursun.
Bu tanışma vahşi bir hayvanla tanışma gibidir.

Yavaş hareketle ve güven vererek alıştırman sonra beraber yaşamak için besleyici unsurları devamlı geliştirmen lazım. 

Yaşantımızda duygu akıl ilişkileri kulağımıza iletilen sözlerde kelimelerin üstüne yüklenen anlamlardan ve bunu destekleyen görüntülerden oluşur.

Kelimeler sınırlanamayan kuvvete sahiptir.
Kısa zamanda hedefe ulaştırılır.

Aklın karışık değilse her şeyin açık anlaşılır olduğunu anlar ve şartlara ve zamana göre uyum sağlarsın veya çekince korsun.

Duygu ile akıl farklı mesajlar gönderirse inanç oluşmaz.
İnanç olmayan yerde verim olmaz, beklentiler karşılanmaz, doyum olmaz.

Yaşadığımız bu zamanda kavram kargaşası ile aldatmanın karına düşmüş, ahlaki çöküntü içinde olanların otoriteyi ele geçirmek için çok mücadele verdikleri bir zaman dilimini yaşıyoruz.

Duygularımız devamlı değerlendirme yaptığından duygu ağırlıklı düşünen aile çevresinde yaşayanlar ıstırap çekerler.
 
Akılları karışır, zihni bulanır doğru ile yanlışın sınırlarını koyamaz.
Sonuç dikkate alınmadan kişi sürüklenmeye başlar.

Tutunacak yer bulamaz içe veya dışa saldırgan görünüşü insan anlayışı doğadaki başka canlılara benzeyen davranışlarda bulunan, insan kimlikli ne olduğu tanımlanamayan bir varlık olursun.

O halde bu belirsizlikten bu kargaşadan kurtulmak istiyorsan her olumsuz şartlara rağmen normal insan olmak istiyorsan aşağıdaki önerilere inanırsan yararlanırsın, uygularsan fayda görürsün.

Kelimelerin kuvveti kâh kurşun, kâh gül olduğuna inanmalısın.
Suçlayan kelimelerden kaçınmalısın.

Şüphe oluşturan kelimelerden kaçmalısın.
Övünç oluşturan kelimeler kullanmamalısın.

Yeren kelimeler kullanmamalısın.
Beğeni sözcüklerinin yanına neden beğendiğini açıklamalısın.

Ortaya konuşmamalısın.
Zorlayıcı sözcükler kullanmamalısın.

Aşağılayan kelimeler kullanmamalısın.
Açık, anlaşılır ve kime hitap ettiğin şekilde konuşmalısın.

Böyle konuşmak doğrudur fakat yalnızlığa kendini hazırlamalısın.

Toplumda ikiyüzlü davranış ve konuşmaların çok olduğunu bilmelisin ve şaşırmamalısın.

                        *
RAVLİ

Popüler Yayınlar