10 Aralık 2012 Pazartesi

DİVAN_I KEBİRDEN ÖĞÜTLER 4


Gönlün yanmadıkça Allah’ın zatından bir koku gelmez.
Hak kuluna, kulun kendisinden daha yakındır.

Allah’I arayan istemeye gerek yok, istediğin kendinsin, senden ayrılmadı ki, senden başka kimse yok ki.

Zahmetsiz elde ediş ve gidilen yol yoktur.
Testi kırılsa da içindeki su kırılmaz.

Aşığın canını su bil, kabre, kefene doğru gitmez.

Gönül derdiyle, gönül kapısında, doğrulukla hizmet et ki sultanın sohbetine katılma sebebin olur.

Bu güneşten başka bir güneş vardır ki gördüğün güneşi iş yaptırmak için koşturur.

Akıl; maddi manevi âlemden haber veren görüşü olanlarla ayrı, haberi olmayanlarla ayrı iş yapar.

Âşık hasta olabilir ama ölmez.
Ay hilal olabilir ama yıldız olmaz.

Nefis emredici olur ama zorba emredici olamaz.
Tasalanma sus.

Gülün annesinin diken olduğunu bilen, cefa dikeni gelince gül gibi güler.
İki gönüllüden gönlünü soğut ve yıka.

Karışık dostlardan uzaklaşınca berraklaşırsın.
Vara yoğa boşuna gam çekmeye yazıktır.

Değmez.
Dost olarak git ki, dost olarak karşılan.

Anlayış değer kazandırır.
Değerli olan değerli olanı bilir.

Göz görülmemiş bir şeyi görmek ister.
Can zevk ve sefa içinde yaşamak ister.

Baş bir güzelin sarhoşu olmak ister. Ayak sevgiliyi giderek yorulmak ister.
Aşk göğe doğru uçmak ister. İ

lim terbiye öğrenmek ister.
Sadece sebepleri gören göz eksik görüştedir.

Görünmeyen sırlar sebep dışındadır.
İstekli; isteğinin madenini görür.

Değerli sözlerini ortalığa söyleme.
Dünya işlerini silince uykuda ruhun nice suretler, şahsiyetler görür. Sanki hep o âlemde imiş gibi bu âlemi hatırlamazsın.

Üzüntülü şeyler görsen bile yabancı olmazsın.
Aydınlatanın anlattıklarını anlamazlıktan geliyorsan kendine yazık edersin.

Aşktan başkasını dost tutmayın.
Dost meclisinde aşktan başka iş düşünmeyin.

Aşkı isteme sesi çıkarmıyorsan aşk kokusu gelmez.
Şüpheli düşünceleri, kuruntuları, hileleri bulmayı akıllılık sanıp sapık düşünceliliği kendine bela etme.

Aydınlatana sırtını dönenin namazı namaz değildir.
Sevgiliye gizli bir yol gönüldedir.

Kendi iç âlemine yönel ki gönlünden bu yolu bulasın.
Tüm isteklerin seni yaralar. İsteğin bir olsun o da aşk olsun.

İçinde sunulanı koyacak kabın yoksa bile, Allah diyerek sunulanı ağzına getirmeye bak.

Sevdiğinde eksik ve ayıp yoktur, eksik ve ayıp senin görüşündedir.
Gönlünden bir pencere açta aydınlığın girmesini sağla, kabirde gibi yaşama.

Hapseden ortamdan dışarı çıkmalısın.
Dosta ulamamak özlem duycusunu geliştirir, yaklaştırır.

Yaratan kanı döl, dölü yaratık, yaratığı akıl yaparak kudretini gösterir.
Allah’a aşkın olursa, Allah büyüklüğünden senin işlerini düzene kor.

Can tenini kontrol eder hale gelince; imanına gel der, küfrüne git der ve seni aşka doğru götürür.

Ruhuna doğru yönelir yol alırsan Ay’ın nurunu görür hale gelir kendini göremez hale gelirsin.

Hizmet etmekle Hakka varmak ve görmek zahmetsizce mümkün olur.
Allah bazı zamanlar yeryüzünde çeşitli kılıkta gözükür ve işler yapar.

Aşk hırsını kontrol ederek tokluğu sanatın haline getirir.
Bilğinin vereceği aydınlık, başka bir karanlığa götürmeyecek olmalı.

Aşk; ayıplara rağmen satın alır.
Kimin yolundan gidersen, beslenirsen, içtiğinden içersen ona doğru uçarsın.

Sana sunana, güzele, avlayana, gül bahçesine bak.

Aklı başında olmayana, yabancıya, oltaya, batan dikene, birikimine, varlığına, tortulara, yolun olmayan şekillere bakma.

Aşkı aşktan sormalısın.7. kat göğe çıkartan bir merdivendir.
 Aşk kendini açınca tazelik, verimlilik, ölümsüzlük ve örtüler verir.

Göz meydandadır nur onda gizli bulunur.
Göz nurunu kalp gözünden başkası ile göremez.

Düşünce elinde kalma.
Düşünce başka bir kan emicidir.

Sevinç yönüne, canına rahatlık veren yöne doğru git.
Her şey aşkın talihinden, bahtından, kaderinden korkudadır.

Felek daha da korkudadır.
Öfkede, inatta kalma, dostluğa devam et, sevgililik yönünden konuş. Sert davranışlar dostluğu gevşetir.

Alnını yere koymadan secde etmek; tereddütsüz itaatle olur.
Tövben bitince yaratılan güzelliklere bak.

Güzelliklerin geldiği yeri anlamaya çalış.
Dostun seni beğenmiş ve seçmiş, artık talihin sefalar içinde sefadır.

Aşk yolunda önce hayal olan sonunda gerçek olur.
Sevgili ile buluşma olunca akıl gider.

Her şey başlangıçtan sona doğru gider.
Biz sondan başlangıca gideriz.

Bu güne bak, yarını sorma.
Ey gönül; kendi yaptığın resimden, hayalinden korkma, kaçma tekrar bak, senden başka kimse yok.

Sohbet arkadaşını hoş tut, ayrılma, birbirinizi olgunlaştırmadasınız.
Zevklerle dolup taşandan ayrılık ölümdür.

Ben merkezli davrananı kendine arkadaş etme.
İleriye, geriye bakma, utanma duygusu seni durdurmasın.

Aşağı karakterde olan kişilerden mananın özünü sormayınız.
Mananın özü, şerefinden dolayı hayvanlar ulaşmasın diye görülmeyecek şekilde gizlenmiştir.

Gönülden sevdiğini elinden kaçırsan bile tekrar yakala, yeni baştan elde et.
İnsan meleklerin yaptığını yapacak güçtedir ancak görev meleklere verilmiştir.

Elde edişle durma, devam et yeni bir şey gelsin.
Bizde perhiz yoktur.

Bütün bağış, lütuf, sevgi, sevgililik, zevk, sefa içinde yaşama rahat ve huzur vardır.

Üzüm şarabı gönül gözündeki körlüğü artırmaktan başka bir şey yapmaz, böyle bir şarabın yanında Vallah oturmayız.

Âşık gönül alan sevgilinin yanındadır.
Dikenlikte değil gül bahçesindedir.

Kendinden geçmişlerin yanındadır.
Sırlar içindedir. İncilerle dolu denizdedir.

Nurların içindedir.
Şemsi Tebrizi’nin saflık, berraklık, gönül şenliği, kedersizlik, neşe ve zevk veren eğlence çarşısıdır.

Işık vereni çevrende ara, elini öp, mutlu ol, sağken elini öptüğün zaman ağzın tatlanır, öldüğün zaman bile bu tatlılık devam eder.

Mananın özünü alan yorgun hale gelir, suskun olarak özlem duyana vermek için saklar.

Ölülerle uğraşmayız.
Ölü deve süt yapamaz.

Aşktan ölen aşk içinde kalır, sevgide, sefada, zevk içinde yaşar.
Yaratana bak, yaratılmışlarla oyalanıp durma.

İnceleyerek fikir sahibi ol.
Fikrini cana yönelterek cana kabiliyet ver.

Kabul etmekte gecikme.
Nefsini canına uyum sağlatarak kabiliyetli nefis yap.

İslami vücuduna öğret.
Bunlar yoksa İsa’dan ölü vücudunu diriltmesini iste.

Allah’a ulaşmışlara doğru yönlen.
Can gelişmesini tamamla.

Zamanın ve değişimin sultanı olduğunun farkına var.
Bunlar aykırı diyenin sözüne çizgi çek.

Şemsi Tebrizi her aşığın gönlünü sultanın huzuruna kadar götürür.
Allah’ın içini ferahlandırdığı kimsenin nuru öyle bir mumdur ki nurlarının pırıltısı iki cihana sığmaz.

Altınsız, zorluksuz, hizmetçisiz, yanında kalabalık olmayan ulu ve büyük ol, şekeri şekerin özünü kendi şeker âleminden yiyip dur.

Aşkı derdini tanıyan derdine çare istemez.
Aşkın adını duyan kendinden geçer.

Allah’ın tahtı gözdür, dünyası da kalp gözüdür.
O bütün dilleri kalp gözüyle bilir, varlıklar kendi anlayışları ile onu bilemezler.

 Hoş görüşlü olan kimselerin toplantısını dışarıdan göremezsin, içlerinde olmalısın, içlerine sokan aşktır.

Senin hoş yaşayışına ölü yaşayışı diye korkutarak senin yolunu kesmek isterler.

Aşk Allah’ın Burak’ıdır. Koştur.
Güneşten Olgunlaşmayan meyve besleyici olmaz.

Varlığını hoş yaşamaya ver, zevk ve sefada yaşamayana yazıklar olsun.
Göz ve gönül incisi Hakkın resulüdür.

Onun haberini kulağına küpe yap.

Aşk padişahı dost olursa; Gecenden sonra gündüzün gelir, cismin ölse bile canın yaşar, gözyaşların karşılığını bulur, peygamberin anlattıklarının gerçek olduğunu görürsün, Allah’ın huzuruna giden yolu görürsün, Allah’ın iki gönül gözünü açtığını görürsün.
 
Allah’ın çekişiyle göğe çıkarsın, gök varlıklarıyla bildik olursun, canın aşk kanadıyla uçtuğunu görürsün, Allah’ın halkın iyisini de kötüsünü de cezalandırdığını görürsün, sözün harfsiz ve sessiz söylenebileceğini görürsün.

Cihanı deniz kaplasa bile sen Nuh’un gemisinin içinde olmalısın.
Kuru gönüllü olursan ne yaprak nede meyve verirsin.

Gönülden haberdar olana söyle, sözünden kavga çıksa bile aldırma, saltanatın bozulmaz.

Ruh, aklın babası ve annesidir.
Mevlana’nın sevgisini kazanırsan Mevlana’nın ruhu da aklı da seninle olur.

Şükür hoş yaşayışına lezzet verir.
Mananın özü güzel bir arkadaştır.

Âşık ve mest olanlar karanlığına aydınlık, aydınlığına verimli yaşayış verirler.

Her şey arasında gizli bir ilgi vardır.
Sen hem isteyensin, hem istenilen.

Gönül akıl ile savaşa girerse akıl dışarı çıkıp gider.
En yüksek makam; yüksek yerde olmak, meşhur olmak, utanmadan kurtulan içindir.

Gönlünü düşünceden kurtarıp ona rahatlık veren kimse timsahın sırtını kendine kayık eder.
                                                  *
RAVLİ

Popüler Yayınlar