Ayaz’la bahtı kutlu padişah,
beraberce oturmuşlardı.
Ayaz sabaha dek padişahın
ayağını ovmada,
Her an, daha fazla hizmet ve
saygıda bulunmada, ayağını öpmedeydi.
Yedi aza dururken neden
hepsini bıraktın da ayağımı öpersin?
Yüzün şerefi ne derecede,
bilirsin.
Böyle olduğu halde neden
gelmiş ayağa yönelirsin?
Ayaz dedi ki:
Bu şaşılacak bir iş. Halk, senin yüzüne baktıkça hisse almaktadır.
Hepsi de ay gibi senin yüzünü
görür.
Fakat ayağını kimsecikler
görmez.
Burada, bundan başka
samimiyetle bağlılığa daha yakın bir delil yok. Onun için ayağını öpmede, bu
suretle bir özellik kazanmadayım.
İblis de bu hale düşmüştü
işte.
Her şeyi bıraktı da Tanrı’nın
kahrını diledi.
Baktı ki kolay verdiklerine
müşteri çok.
O tuttu, zor olanı istedi.Tanrı’dan zor olanı istediğinden, erlikte birçok kişiye üstün oldu.
Hakiki bir gerçeklikle sorumluluk altına girdi.
Çalışmak için adımını attı,
hizmete girişti hemen.
Kovmak da Allah katının bir süsüydü.
O kapıdan geldiği için
kovulmak da iyiydi, hoştu.
Bu kovulma yüzünden erkeğe de
eş oldu, kadına da.
Erkeğe de ilişti, kadına da
ilişti.
Dünya’da bir hayli kişinin
yolunu kesti.
O kovulmadan beslenmemiş
olsaydı halka karşı bu kuvveti nerden gösterebilirdi.
Kovulmak, hoşuna gidince
Tanrı’dan aman diledi, kovulmayı candan kabullendi de ebedi bir ömür istedi.
Bu örtülü görevle nazını
çekecekler ya; bunu anladı da ona nazlanarak uzun bir ömür sürmeyi diledi.
Hiç kimsenin kovulmadığı
yerden, kovulma işini satın aldı.
Tanrı kovması ölümdü ama ona
verimli varlık kaynağı oldu.
***
İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR
M.E. B. YAY. 392
*
Hazineler gizlidir,
korunmalıdır, kolayca ulaşılmasın diye tuzaklanmıştır, gömülmüştür.
Yani uygun olmayandan
perdelenerek saklanmıştır.
Hazine arıyorsan bulmak o
kadar kolay değildir.
Hazinenin içinde yaşarsın da
başka yerde hazine ararsın.
Herkesin görmediğini görürsen
herkes ararken sen, faydalanmaya başlarsın.
*
RAVLİ