7 Aralık 2012 Cuma

MEVLANA VE RÜYA İLE ŞAHİTLİK

Bir gün Şeyh Sadreddin hazretleri hadis dersi ile meşguldü.
Dünya fazılları (erdemli, üstün kişiler) da o mecliste hazırdılar.

Birdenbire Mevlana Hazretleri kapıdan içeri girdi.
Şeyh o günkü dersi vermesi için Mevlana’dan ricada bulundu.

Mevlana Hazretleri, her hadisi anlatırken o kadar garip hadisler şahit getirdi, garip manaları açıkladı, hadislerin varit olması (meydana gelmesi)  sebeplerini söyledi ve o kadar derinlere daldı ki, mecliste bulunanlar şaşakaldılar.

Şeyh Sadreddin’in içinden

“ Acaba bu hadisin manası Mevlana’nın söylediği gibi midir?
Yoksa başka bir manası mı vardır?

Çünkü biz bu manaları hiçbir büyükten dinlememiş ve bu tarzı işitmemişiz “ diye içinden geçti.

Hemen o gece Sadreddin, Mustafa Hazretlerini (Tanrının selat ve selamı onun üzerine olsun) rüyasında gördü:

Peygamber Hazretleri hanikahın (tekkenin) başköşesinde oturmuştur.
Şeyh Sadreddin onun önüne gider ve Tanrı elçisinin elini öper.

Peygamber “ O hadisin manası ve benim maksadım, Mevlana’nın buyurduğu gibidir.

Ona ilave edilmiş değildir “ der.

Şeyh sevincinden uyanır, rüyasını dervişlere anlatmadan önce Mevlana Hazretleri hanikahın kapısından içeri girip sofanın başköşesinde oturdu ve

(Biz seni şahit olarak ve sırrımızın hakikatini müjdelemen için gönderdik) (Azhab suresi 45) (Fetih suresi 8)  ayetini okudu.

“ Yani öyle adil şahidin şahitliği, kullar hakkında makbuldür (beğenilen, geçerli, hoş karşılanan).

Çünkü yüce Tanrı isterse kabule mazhar (şereflenme) olur “ buyurdu.

Sadreddin hemen kalktı, ona olan itimadı (güveni), itikadı (gönülden tasdik ederek inanması) ve birliği (Konulara hâkim olarak bir yerde toplaması) bir iken bin oldu.

                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Neler öğrendik:

Mevlana Hazretleri’nin hadislere hâkim olduğunu öğrendik.

Bilgili kişilerin de rüya yoluyla Hazreti Mevlana’nın bu işin ustası ve doğru söylediğini bizzat hadisi söyleyen, yaşayan Peygamberimizce onaylandığını öğrendik.

Âlimlerin anlatımlarını ve gönlünde birbirine karşı güveni, inanması ve konulara hâkimiyetlerinde şüphe olmaması için Peygamberimizin dinlediğini ve olaya karışarak doğru olanı söylediğini öğrendik.

İşte böyle yaren,

Lafı ortaya attık sonra yok oldu sanma.
Lafta kimin adı geçtiyse o bir şekilde haberdar olur.

Ve bir şekilde seni sever veya sana öfke duyar.
Onun için ağzını sıkı tut.

Hiçbir neden yokken bana soğuk davranıyor dediğine bir düşün daha önce hakkında neler düşündüğünü.

Onun için düşmanına bile o yokken iyi şeyler söyle ki bir şekilde duyduğu iyi şeylerden ötürü düşmanlığına devam etmesin.

                                *
RAVLİ

Popüler Yayınlar