Mevlana büyük bir zevk duyuyordu.
Birdenbire bir aziz içeri
girdi “ İkindi namazı için ezan okunuyor “ dedi.
Mevlana, bir an durakladı ve
sonra “ Hayır-hayır, o da ikindi namazıdır, bu da;
Her ikisi de Hakka çağırıyor.
Birisi insanın zahirini
(görünen, görücü, açık, belli, meydanda olanı) hizmete,
Ötekisi ise batınını (İç, iç
yüzü, gizli, görünmeyeni) Tanrı’nın sevgi ve mağfiretine (günahlarının
bağışlanmasına) çağırıyor “ dedi.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
Hazreti Mevlana’nın batınını
çağırdığı rebap sesiyle içteki beş duyguyu hareketlenmeye başlar ve görünen
âlemden görünmeyen âleme doğru yol alarak Tanrı’nın yargılamasına giderek sevgi
alırsın günahların bağışlanır.
Bu iş yapılırken aklın
anlayamayacağı ve tanımlayamayacağı için önceden bilemez korkar veya yok
sayarsın.
Fakat sonradan aklın bunu
anlar ve kabul eder.
Hissi müşterek (Sağduyu,
önsezi, duygululuk, duyarlık, sezgi gücü)
Hayal (Tasarlayıp kafanda
canlandırma)
Vehim (Korku, şüphe,
tereddüt)
Hafıza (Hissedilen, bilinen,
görünen, işitilen, duyulan, okunan sözleri aklında saklama özelliği)
Yetki (kullanma yetkisi)
Bunlar hep birlikte Tanrı
huzuruna gider temizlenir, düzenlenir, affın sağlanır ve yeniden formatlanarak
dünya yaşamına bırakılırsın.
Yaren.
Bunu vakit namazını bırakalım
rebap dinleyelim diye anlarsan yanlış yola ve sonuca çıkarsın.
Burada his yoluyla Tanrı'ya
yolculuk etmenin önemini
anlamalıyız.
*
RAVLİ