“ Bu gece Mevlana’nın aşkı ile Kuran’ı hatmettim” dedi.
Mevlana “ Nasıl oldu da
çatlamadın” buyurdu.
Sa’ineddin derhal baş koyup
ağladı.Mevlana buyurdu:
Şiir:
“ Eğer onun dudağından çıkan
sözler kalbine aksetseydi,Onun kalıbı tuzla buz olurdu.
Çünkü Tanrı (Biz Kuran’ı bir
dağ üzerine indirmiş olsaydık o dağ Tanrı’nın korkusundan alçalır ve parçalanıp
yok olurdu .) buyurmuştur”
(Sen onu Allah’ın korkusundan
alçalmış ve parçalanmış görürdün)
(Haşr suresi 21)
Bu hususta bundan başka daha
ne manalar saçtı.
Buyurdu ki, İmam Ebu Hanife
(Tanrı ondan razı olsun) bir gece akşam namazını kılıyordu.
Zilzal suresinin ilk ayetini
okuyup (Zelzele olduğu vakit), yedinci ayete geldiği vakit (Kim zerre miktarı
hayır yapmışsa onu görür) ayetine okuduğu vakit, bir hıçkırık gelip kendinden
geçti.
Derler ki: Kuran’ın
sırlarının heybetinden yedi gün yedi gece seccadesinin üzerinde kendinden
geçmiş bir halde kalmıştı.
Eğer Kuran okursan öyle oku
ki, seni çağırsınlar (Tanrı dergâhına).
Okuduğundan haberin olmadığı
için seni Tanrı’nın dergâhından kovacakları şekilde okuma.
(Ne kadar Kuran okuyan vardır
ki Kuran ona lanet eder) sözünün sırrı budur.
Şiir:
“ Kuran denilen gelin iman
başkentini kavgadan arî (temiz, katışıksız, günahsız) gördüğü vakit yüzünden
örtüsünü atar”
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
Okuduğumuz Kuran’ı Kerimin
sözleri kalbimize aksetmelidir.
Tanrı sözlerinin nurunun
tesirinden dağların korkudan paramparça olacağını öğrendik.
Okuduğumuzun anlamının
heybetini hissetmemiz gerektiğini öğrendik.
Kuran okuyup da anlamını
bilmezsek, bu okuduğumuzu nefsimize göre kullanırsak Tanrı dergâhından
kovulabileceğimizi öğrendik.
Güzel okuyorsak şarkı, türkü
okumamız gerektiğini, ama Kuran’ı Kerimin okuyorsak anlamını anlayarak okumamız
gerektiğini öğrendik.
Temiz, katışıksız ve günahsız
olursak Kuran’ı kerim sırlarını göstereceğini öğrendik.
İlahi sözleri duyduğumuz
zaman nefis ilahi nurun kalbine tesir etmesine engel olur.
Temiz olmazsak, Kuran okumak üstünden başka karlar bekliyorsak, başka maksatlar için kullanıyorsak (övülmek için, saygı görmek için, kendini beğenmek için) ve günahlardan tövbe edip kul haklarını verirsek Kur’anı kerimin manaları bize yüz göstereceğini öğrendik anladık.
Anı: Babam Müftü Fehmi
Bayraşa (Allah rahmet eylesin) davet edildiği her kuran okunan yere gitmiştir
ve hiç para almadan dönmüştür, üstelik eve gelince karnım aç diye sofra
kurdurmuştur.
Annem Latife Bayraşa (Nur
içinde yatsın) babam gelince para almadığı ve karnını doyurmadığı için kızardı.
Babam Allah rızası için Kuran
okudum.
İkram edilen mevlit şekerini
aldım.
Diğer işlere bulaşmadan evime
geldim derdi.
*
RAVLİ