Mevlana’nın önünde bir şahıs“
Filan adamın kötü huyu ve ağır yükü vardır.
Bu kötü huy ve ağır yük
meşhur bir darbımeseldir (atasözü)” dedi.
Bunun üzerine Mevlana
hazretleri “ Bu darbımeselin aslı şöyledir “ dedi.
Geçmiş zamanda çok adil ve
kerim mizaçlı (huylu) bir padişah vardı.
Onun gezmeye çıktığı yer olan
şehrin kapısında bir testici dükkânı bulunuyordu.
Bu testici çok yaşlıydı.
Bu padişah o kapıdan her çıktığında
yaşlı çömlekçi sultana mübalağalı bir şekilde dua ediyor ve onun methinde
bulunuyordu.
Nevruz gününde padişah onun
önünden geçti ve “ Ey ihtiyar, senin ne maksat ve isteğin varsa bugün benden
iste” dedi.
Çömlekçi “ Dünya padişahı
ömrün uzun olsun, emret de haslarından ve ülkenin askerlerinden her biri benden
istediğim fiyata bir testi alsınlar ve sultanın meydanına beraber götürsünler”
dedi.
Bunun üzerine padişah “ Her
kim beni seviyorsa, bu ihtiyardan bir testi satın alsın “ diye buyurdu.
Bütün askerler, emirler ve
büyükler kendi derecelerine göre ondan bir dinar karşılığında bir testi satın
alıp götürdüler.
Yalnız, sultanın ağırcanlı,
mayası bozuk ve kötü huylu bir veziri vardı.
Bu vezir, padişahın emrini
daha sonra işitmiş, kendisi de bizzat testi almaya gelmişti.
Çok akıllı olan ihtiyar ona
bir testi gösterip yüz dinar istedi.
Vezir münakaşaya girişti ve
kabul etmedi.
Nihayet ister istemez bin
direme satın aldı.
İhtiyar “ Beni de boynunda
taşıyarak sultan hazretlerine götür; yoksa testiyi vermem” diye ısrar etti.
O da ister istemez ihtiyarı
sırtına alıp testiyi padişah hazretlerine götürdü.
Padişah bu hali görür görmez
“ Ey ihtiyar, bu ne haldir? Ve bu yaptığın hakaret nedir? “ dedi.
İhtiyar “ Dünya padişahı,
kötü huy, ağır yükle beraberdir.
Yani yavuz huy, yavuz para,
Eğer cimrilik etmeyip de bir
dinar verseydi, testiyi götürür, bu kınanma ve yorgunluğa tutulmazdı.
Nefsinin, cimriliğinin
uğursuzluğu, temiz namusunu rüzgâra verdi ve ruhunu da hakarete maruz bıraktı”
dedi.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
Kötü huyun insana ağır yük
yüklediğini öğrendik.
Cimrilerin kınandığını ve
yorgunluğa sebep olduğunu öğrendik.
Cimriliğin uğursuzluğa sebep
olduğunu öğrendik.
Cimriliğin ruha hakaret
edilmesine sebep olduğunu öğrendik.
İşte böyle yaren,
Güler yüzlü, hoşgörülü, iyi
niyetli, uyuşma eğilimli, temiz yürekli kişi olursak başkasının ağır yükünü
üzerimize almayız.
Yok, içimizde kötülük
bulundurursak itici oluruz ki kolaylıkla geçebileceğimiz engelleri bize
zorlaştırırlar.
Bizim yüzümüze bakan veya
hareketlerimizden karşımızdaki kişi duyguları okur da yüzümüze tepkileriyle
belli eder.
İyi huy iyilik olarak, kötü
huy da aynı şekilde kötülük olarak karşılık görür.
*
RAVLİ