6 Aralık 2012 Perşembe

MEVLANA VE KÖTÜ HUY AĞIR YÜK

Şeyh Mahmud Sahipkıran anlatmıştır:

Mevlana’nın önünde bir şahıs“ Filan adamın kötü huyu ve ağır yükü vardır.

Bu kötü huy ve ağır yük meşhur bir darbımeseldir (atasözü)” dedi.
Bunun üzerine Mevlana hazretleri “ Bu darbımeselin aslı şöyledir “ dedi.

Geçmiş zamanda çok adil ve kerim mizaçlı (huylu) bir padişah vardı.
Onun gezmeye çıktığı yer olan şehrin kapısında bir testici dükkânı bulunuyordu.

Bu testici çok yaşlıydı.
Bu padişah o kapıdan her çıktığında yaşlı çömlekçi sultana mübalağalı bir şekilde dua ediyor ve onun methinde bulunuyordu.

Nevruz gününde padişah onun önünden geçti ve “ Ey ihtiyar, senin ne maksat ve isteğin varsa bugün benden iste” dedi.

Çömlekçi “ Dünya padişahı ömrün uzun olsun, emret de haslarından ve ülkenin askerlerinden her biri benden istediğim fiyata bir testi alsınlar ve sultanın meydanına beraber götürsünler” dedi.

Bunun üzerine padişah “ Her kim beni seviyorsa, bu ihtiyardan bir testi satın alsın “ diye buyurdu.

Bütün askerler, emirler ve büyükler kendi derecelerine göre ondan bir dinar karşılığında bir testi satın alıp götürdüler.

Yalnız, sultanın ağırcanlı, mayası bozuk ve kötü huylu bir veziri vardı.
Bu vezir, padişahın emrini daha sonra işitmiş, kendisi de bizzat testi almaya gelmişti.

Çok akıllı olan ihtiyar ona bir testi gösterip yüz dinar istedi.
Vezir münakaşaya girişti ve kabul etmedi.

Nihayet ister istemez bin direme satın aldı.
İhtiyar “ Beni de boynunda taşıyarak sultan hazretlerine götür; yoksa testiyi vermem” diye ısrar etti.

O da ister istemez ihtiyarı sırtına alıp testiyi padişah hazretlerine götürdü.

Padişah bu hali görür görmez “ Ey ihtiyar, bu ne haldir? Ve bu yaptığın hakaret nedir? “ dedi.

İhtiyar “ Dünya padişahı, kötü huy, ağır yükle beraberdir.
Yani yavuz huy, yavuz para,

Eğer cimrilik etmeyip de bir dinar verseydi, testiyi götürür, bu kınanma ve yorgunluğa tutulmazdı.

Nefsinin, cimriliğinin uğursuzluğu, temiz namusunu rüzgâra verdi ve ruhunu da hakarete maruz bıraktı” dedi.

                                        ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Neler öğrendik:

Kötü huyun insana ağır yük yüklediğini öğrendik.
Cimrilerin kınandığını ve yorgunluğa sebep olduğunu öğrendik.

Cimriliğin uğursuzluğa sebep olduğunu öğrendik.
Cimriliğin ruha hakaret edilmesine sebep olduğunu öğrendik.

İşte böyle yaren,

Güler yüzlü, hoşgörülü, iyi niyetli, uyuşma eğilimli, temiz yürekli kişi olursak başkasının ağır yükünü üzerimize almayız.

Yok, içimizde kötülük bulundurursak itici oluruz ki kolaylıkla geçebileceğimiz engelleri bize zorlaştırırlar.

Bizim yüzümüze bakan veya hareketlerimizden karşımızdaki kişi duyguları okur da yüzümüze tepkileriyle belli eder.

İyi huy iyilik olarak, kötü huy da aynı şekilde kötülük olarak karşılık görür.

                              *
RAVLİ

Popüler Yayınlar