(Mübarek: Bereketli, artan, çoğalan, ilerleyen, ilim, bilme, anlama verimli.)
Mevlana: “ Her ikisi de
cumanın komşu günleri olmak itibariyle Cuma gününün mübarekliği ve şerefi
sayesinde şereflenmiş ve mübarek olmuşlardır.
Yoksa (yalnız kan dökmek de
mübarek değildir)
(Bireysel çalışmalarınla elde
edeceğin mübarek değildir.
İlle de komşu mübareğe ruhsal
ve fiziksel yakınlık duyarsan ve olursan o zaman mübarekliği elde edersin.)
İşte aşkın komşusu olan her
akıl ve nefis aşkı ortalarına alıp, onu kendilerine şeyh edinirse (doğru yolu
gösteren) ve bu şeyhin her söylediğini yaparsa bu yaptıkları mübarek olur”
buyurdu.
Nitekim demiştir ki:
ŞİİR:
“ Talihlilerle oturmak kimya
gibidir.
Onların nazarı gibi bir kimya
nerededir?”
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
Mübarek ve şerefli bir
kişiye, bir yere yakın olursak bize de buradan nasip çıkacağını öğrendik.
Doğru ve kaliteli yere yakın
konumda olmamızın önemini öğrendik.
Hem zihin (anlama, bilme,
unutmama kuvveti) hem de vücut olarak yakın olduğumuzun tesirde olacağımızı bu
yüzden yakın olduğumuz kişi ve yeri önceden iyi seçmemiz gerektiğini öğrendik.
Fiziksel yakınlık olduğu gibi
ruhsal da yakınlık olursa istenilen fayda elde edileceğini öğrendik.
Tanrı aşkını kendimize önder
edersek akıl ve nefsimiz bu önderin sözüne uyarsa her yaptığımız mübarek
(Bereketli, artan, çoğalan, ilerleyen, ilim, bilme, anlama verimli.) olacağını
öğrendik.
Tanrı tarafından beğenilen,
desteklenen, Peygamberi yol önderi kabul etmiş velilere kalben yakın olan
kimselerde oluşan bir kimya vardır.
Buna kimya-yı saadet denir ki
ruhun maddiyattan ayrılarak maneviyata geçmiş olmasıyla kazanılır.
Böyle kimya sahibi Tanrı
erlerinin her şeye bakışı aydınlık ve doğru olduğundan nerede olursa olsun
bulmalısın ve yaklaşmalısın.
Severek yaklaşıp onların
görüş ve önerilerinden faydalanmalısın.
Yaşaması şart değildir.
Ahrette olsa bile onların ölçüsüz
mübarekliği ve şerefi sayesinde bizde mübarek ve şereflenmiş oluruz.
*
RAVLİ