6 Aralık 2012 Perşembe

MEVLANA VE KAVGA

Bir gün Sultan Veled hazretleri babası hazretlerine “ Bu sofiler birbirleriyle ne hoş geçiniyorlar, arkadaşlık ediyorlar ve birbirleriyle de hiçbir dedikoduları yoktur.

Hâlbuki bizim dostlar hiçbir sebep yokken birbirleriyle dövüşüyor, geçinmiyorlar.” Dedi.

Mevlana “ Evet Bahaeddin eğer bin tavuk bir kümeste olsa birbirleriyle geçinirler, fakat iki horoz bir yerde beraber geçinemez.

Bizim arkadaşlar horoz gibidirler.
Bundan dolayı birbirleriyle kavga ediyorlar” buyurdu.

                                  ***
Şeyh Mahmud Sahip Kıran anlatmıştır:

Bir gün bir şahıs Mevlana Hazretlerine “ Müritler birbirleriyle daima kavgadadırlar” diye şikâyette bulundu.

Mevlana “ Kardeş kardeşle kavga ederse de babanın her ikisiyle arası hoştur “ dedi.

                                 ***
Bir gün dostlar Mevlana’nın huzurunda sofilerin aralarındaki birlikten bahsettiler ve “ Birbirleriyle hoş geçinmek suretiyle dereceleri başkalarının derecesinden yükseliyor “ dediler.

Mevlana “ Hayır, hayır bu yükselme değil alçalmadır.
İnsanoğlunun yükselme alameti, Tanrı erleri ve yüce velilerle sohbet etmesindedir.

Yoksa dünya ehlinin yükselmesi alçalmanın ta kendisidir.
Nitekim gübre ve pislik içinde bulunan kurt yukarı doğru çıkmak isterse de aşağı düşer” dedi.

Ondan sonra “ Şeyh Mahmud, bir güneştir, onun eteğine yapışınız ve kendinizi ona teslim ediniz.

O yükselirse, siz de yükseleceksiniz.
O alçalırsa, siz de alçalacaksınız.

Ona uymada tam bir teslimiyet ve itaat ile sabitkadem olun” buyurdu.

                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Sabitkadem:
Değişmez, devamlı, ayağına sağlam, yerinde veya sözünde duran.

                                        *

Şeyh:
Tarikat (yol) aşamalarında olgunlaşan, yeni girenlere yardım eden ve yol gösteren kişi.

Şeyh olgunluğunun en yüksek derecesine ulaşır ve bu olgunluğundan tam bir tok gözlülük gösterirse “ Kutb” adını alır.

                                        *

Sofi:
Tasavvuf ehli.

Bazıları bu kelimenin ‘suftan’ yani yün kelimesinden meydana geldiğini, sofilerinde yün hırka giydikleri için yüne nikbetle kendilerine sofi adı verildiğini söylerler.

Bazıları ise, Peygamberin mescidinin sofasında yatıp kalkan ve sofa halkı manasına gelen eshab-ı ‘suffe’ gibi yoksulluğu kendilerine şiar (ayırıcı işaret) edindiklerinden bu adı aldıklarını kabul ederler.

Bazılarına göre de bu kelime yunanca hikmet manasına gelen ‘sofos’ kelimesinden geçmiştir.

Bu son düşünce akla daha yakın görünmektedir.
Çünkü ‘sof’ kelimesinden yapılmış olan tasavvuf sözüne peygamberin zamanında rastlanmamaktadır.

                                    *
Neler öğrendik:

Cinsi erkek olanların kavga etmelerinin yaradılış gereği olduğunu öğrendik.
Cinsi dişi olanların miktara bağlı olmaksızın boyun eğenler olduğunu öğrendik.

Kardeşin kardeşle kavga etmesinin yaradılış gereği olduğunu öğrendik.

Evlatları arsındaki kavgalarda, babanın taraf tutmadan her iki tarafa hoş yaklaşım gösterdiğini öğrendik.  

Hoş geçinmenin insanı alçalttığını öğrendik.
İnsanın yüce velilerle sohbet ederek yükseleceğini öğrendik.

Din ve dünya işlerini önemseyenlerin yükselemeyeceğini öğrendik.
Dünya işlerine önem veren, yükselme istese bile dünya işleri onu aşağıya düşüreceğini öğrendik.

Güneş özelliğine sahip birini bulursak ona tam bir doğruluk ve itaatle ilişkiyi kurmamız gerektiğini öğrendik.

İşte böyle yaren,

Yüce veliler yaşamıyorsa onun kitabını okuyarak, yaşanmış hikâyesini okuyarak, medyada yayınlananı dinleyerek, kabrini ziyaret ederek sohbetine katılmış oluruz.

Anlatılanları ciddiye alırsak ve doğru kabul edersek yükseleceğimizi anladık.

Yani kiminle ilgileniyorsan, kimin yanına gidiyorsan, kime değer veriyorsan, kimin dediğini doğru kabul edip yapıyorsan o topluluktansındır.

Isıtan, aydınlatan birini bulursak ilişkiyi hiç kesmeden tam bir doğrulukla gönlümüzü bağlamamızı ve değişmez bir sağlam duruşla eteğine yapışmamız gerektiğinin önemini anladık.

                              *
RAVLİ

Popüler Yayınlar