6 Aralık 2012 Perşembe

MEVLANA VE HAMAM HALVETİ

Bir gün Mevlana Hazretleri arkadaşlarla beraber hamama gitmişti.
Dostlar Mevlana’nın işareti üzerine birbirlerinin hizmetiyle meşgul oldular.

Mevlana kalkıp bir halvete (hamamdaki en sıcak oda) girdi, orada uzun zaman kaldı.

Arkadaşların uluları Çelebi Celaleddin Feridun’u Mevlana’nın orada kalmasının sebebini anlamak vazifesiyle vazifelendirdiler.

Celaleddin Feridun o halvete ne göreceğim diye halvetin kapısına geldi.

Bir de halvetin ta tavanına kadar, Mevlana’nın mübarek vücudu ile dopdolu olduğunu gördü.

Bütün vücudunu bir titreme kapladı.
Öyle bir nara attı ki müritlerin hepsi kendinden geçtiler.

Mevlana Hazretleri yavaş-yavaş dışarı çıktı, sema ederek medreseye kadar gitti.

                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Neler öğrendik:

Tanrı erlerine kalp gözü ile bakarsak göründüğünden çok daha büyük olduğunu göreceğimizi öğrendik.

Tanrı erlerinin etrafında onu koruyan bir nurla kaplı olduğunu öğrendik.

Tanrı velisine bakanların kimisi yanında kılıçlı büyük kişiler olduğunu, kimisi aslanların yanında bulunduğunu görürler ve korku ve hayretlerde kalırlar.

Baş gözüyle bakanlar ulu kimseleri göremezler, hele ele bakanlar (hayatı ticari alış veriş sananlar) hiç göremezler.

Veliyi gerçek olarak göremezsin amma sana bir fikir verecek şekilde görünürler.

 Ve sendeki hassasiyet ve önemsemene bağlı olarak görünürler ve sendeki zan olan her ne ise onu yok ederler.

Kendini kör etmiş,  hayatı ve gerçekleri zannına veya ona öğretilen gerçek denen şeylere inanmışlar bakarlar ama sadece görmek istediklerini görürler.

Mevlana Hazretleri ve diğer veliler görmek istediğini görmek değil de hakikati görmen için sayısız işaretlerle, hikâyelerle, yaşanmışlarla seni uyarmaya çalışırlar.

Sen derin uykudaysan veya kendi gerçeğini kendin arıyorsan kendine yazık edersin.

Sana sunulan gerçeklerle, gerçeğin nasıl arandığını ve bulunduğunu ve kabul edilerek yaşantına nasıl katılmasını; bilen ve güvenilen, çıkar ve taraf olmadan hür olarak öğretenden öğrenmelisin ve kazanmalısın.

Sonuçta sen kazanacaksın, kazanımların senin olacak

                                 *
RAVLİ

Popüler Yayınlar