4 Aralık 2012 Salı

MEVLANA VE ÇOCUKLUĞU

Tarih haberlerini verenler ve tarihi sırları bilenler şöyle anlatmıştır:
Mevlana hazretleri beş yaşında iken çok defa yerinden sıçrar ve heyecan geçirirdi.

O derece de ki Baha Veledin müritleri onu ortalarına almak zorunda kalırlardı.

Çünkü onun gözleri önüne gayb (Görünmeyen âlem) âleminin ruhani suretler ve görünmeyen gizli şekiller gelirdi.

Yani gelenler meleklerdi, mümin cinler ve Tanrı kubbeleri altında bulunan velilerdi.

Nitekim hallerinin başlarında, Tanrı’nın yakını olan
Melekler, Peygamber hazretlerine,

Cebrail Meryem’e,
Dört melekte Lût peygambere,

Halil’e ve diğer peygamberlere gözükmüşlerdi.
Sultan-ül Ülama (Baha Veled Hazretleri, Mevlana Hazretlerinin babası)

“ Bu sana görünenler gayb âlemindendirler.
Kendilerini sana gösteriyorlar, maksatları seni Tanrı’nın lütuf (İyiliklerde) ve inayetine mazhar (İyiliklere, bağışlara ulaşan kimse) etmektir.
(Tanrı’nın özel hediyelerini sunmak için)

Onlar, o âlemden sana görünen, görünmeyen hediyeler ve armağanlar getirmişlerdir.” Diye gönlünü alırdı.

Bu türlü vecd halleri (Kendinden geçme) ve mestlik (Sebebi bilinmeyen mutluluk) ona sık sık gelir ve kendinden geçerdi.

Mevlana hazretlerine Baha Veled hazretleri hep “Hüdavendiğar” derdi.
Mevlana Hazretleri 604 H. Senesi rebi-ül evvelinin altısında doğmuştur.

                                      ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
HİS DÜNYASI

İçteki beş duyguyu kullanamaya başlarsan görünen âlemden görünmeyen âleme doğru yol alırsın.

1.Hissi müşterek (Sağduyu, önsezi, duygululuk, duyarlık, sezgi gücü)

2.Hayal (Tasarlayıp kafanda canlandırma)

3.Vehim (Korku, şüphe, tereddüt)

4.Hafıza (Hissedilen, bilinen, görünen, işitilen, duyulan, okunan sözleri aklında saklama özelliği)

5.Yetki (Kullanma yetkisi)

Bu yol alışta namaz kılarken çok parlak renkli küme olarak ışıkların hareket ettiğini görürsün.
Bu nur hareketleridir.

Değişik şekillerin parçaları bir araya yeni bir şekil meydana geldiğini görürsün.
Mısırdaki Tanrılar gibi.
Vücudu insandır başı çakaldır.
At ve insan birleştirilen insan gibi.
Hiç dünyada görmediğin mahlûklar görürsün.
Parlak kanatlı kadınlar görürsün.

Yani yaren zihninde bir takım hayal ve rüya görür ve inanır hatta yemin ederek gerçek gibi anlatırsın.

Yalnızken renkli şekiller görür değer verilir ve anlamlaştırılmaya çalışılır.

İşte buraya kadar duygu dünyasından his dünyasına girmiş olduğun durumdur.
                                     *
His dünyasında kalanlar Tanrı’yı gördüm diye inanırlar ve buna benzer şekiller yaparak tapınırlar.

Buna put diyoruz.
Yani içteki beş duyunun oluşumlarını anlam katma oluyor.

His dünyasından gayb âlemine bakmaya başladığın zaman gördüğün şekiller perde arkasından olduğundan ancak sen sanılarınla yorumlama yapabilirsin.
                                     *
His dünyasının sonuna varıp da,
Eğer Tanrı perdeleri açarsa o zaman hayret edeceğin yaratılmışları görebilirsin.

Tanrı perdeleri temiz kişiye ve yanlış işlerde kullanmayacağına emin olduğu kullarına açtığını biliyoruz.

Mümin kişi his dünyasında bilinmeyen âlemlerle tanıştırılır, peygamberlerle, meleklerle, mümin cinlerle, velilerle, evliyalarla tanışır konuşur.

Ancak olgunluğa tam ulaşmayanlar uyanınca veya kendine gelince gördüklerini unutur.

Uyanışında hoş bir uyanıklık olur, ibadetin daha zevkli olur, ara sıra kalbine sözcü melek Tanrı’dan söz ve selam getirir.

Bilmece şeklinde kısa rüyalar görürsün.
Böylece imanın olgun duruma gelir.
                                   *
Bize önerilen; gördüğün renklere, şekillere, cinlere önem verip yolundan kalmamandır.

Bu duygu ve his dünyanda olan gelişmelerle daha net ve anlamlı görüp yaşayacakların var.

Takılıp kalma, oyalanma, yola devam etmelisin.
Kimi cinlerle oynaşıp yoldan geri kalırlar.

Tanrı kapısına doğru yol almaya devam et.  
                                  ***
Temiz çocukların hiçbir şey görmediğini sandığımız durumlarda melekleri görüp onlarla oynaşarak güler.

Büyük ruh verilen çocuklar bu ruhu taşıyamadıkları için taşkınlıklar yaparlar.
Bu aynı zamanda zekâsının büyüklüğünü de gösterir.

Ne yazık ki böyle çocuklar yaramazlık yapıyor diye baskı yaparlar Tanrı’nın verdiği bu gücü işe yaramaz hale getiriler.

Mevlana Hazretleri Tanrı’nın ikramı, babasının mirası olarak çok küçük yaşta bu hissi gelişmiştir. 
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar