4 Aralık 2012 Salı

MEVLANA VE BETERİN BETERİ

Mevlana’nın kızı Melike Hatun (Tanrı onun ruhunu şad etsin) bir gün eşi Hacı Şihabeddin-i Rugani Karamid’in cimriliğinden Mevlana’ya şikâyet ile:

“ O, bu kadar eşyası ve malı olduğu halde kölelerini, cariyelerini aç çıplak bırakıyor” dedi.

Mevlana iyi yapmıyor galiba, başını kaşıyor “ buyurdu ve bundan sonra sözüne devamla:

 “ Eğer bu cimrilerin cimriliği olmasaydı, bu dünyaya ait mal ve eşya nasıl toplanırdı?” dedi.

Ve şu hikâyeyi anlattı:

Zengin, fakat cimri bir efendi varmış.
Bir gün camiye gitmiş, orada iken birdenbire hatırına.

“ Acaba evde kandil külahsız mı kaldı?” diye şüphe gelmiş.
Hemen kalkıp koşarak eve gelmiş.

Cariyesine “ Kapıyı açma, kandilin külahını geçir ki rüzgâr içindeki yağı tüketmesin “ demiş.

Cariye içerden ” Kapıyı niçin açmayayım “ diye sormuş.
Efendi açmakla kapının topuğu aşınmasın demiş.

Cariye “ Mademki bu kadar iktisadi düşünüyorsun, camiden buraya kadar yürümekle ayakkabının eskiyeceğini düşünmedin mi?” demiş.

Efendi: “ Buraya kadar yalınayak geldim, işte ayakkabılarım koltuğumun altına” demiş.

Bunun üzerine Melike Hatun ferahladı ve gülerek sustu.

                                          ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Neler öğrendik:

1.   Kızının kocasının şikâyetini dinlediğini öğrendik.

2.   Öfke ve kızgınlığa yönelmeden aile birliğini korumaya yönelik işi şakaya yönelttiğini öğrendik.

3.   Cimriliğin fena olduğunu ama biriktirmenin de yararlı olduğunu öğrendik.

4.   Daha fenası hikâye edilerek mevcut durumun kolayca kabullenilebileceğini öğrendik.

5.   Karı-koca arasına girip de aile içinde soğukluk olmamasına çalıştığını öğrendik.

 
İşte böyle yaren sana bir şey söylendiği zaman:

Sen bunu sakin bir alana alıp mevcut kazanımları tehlikeye atmadan çözebilirsin.

Sen bunu öfke ve kızgınlık alanına alıp ortalığı ataşe verebilirsin, ilişkileri bozabilirsin, yüz yüze bakılmayacak derece de ilişkileri bozabilirsin.

Yaren senin huyun neyse o alana süratle götürüsün sonra da bu alanda bilgin devreye girerek halledersin, halledemezsen bile mevcut kazanımları kaybetmezsin.

Yok, öfken üstün gelirse bozgunculardan olursun ki kayıplar çok büyük olur.

Büyük olarak sorun sana sunulduğunda önce kendi sakinliğinin ve özgüvenin etkisine alarak, şikâyetçiyi sakinleştir.

Nasılsa bilgi ve akıl doğru seçenekleri sana gösterir.

                             *
RAVLİ

Popüler Yayınlar