1 Aralık 2012 Cumartesi

MEVLANA VE ORTAKLIK

Bir gün Mevlana Hazretleri, Fahreddin’i şiddetle tutup:

“ Sana bir sorum var:
Tanrıdan korkan Âdemle Bedbaht iblisin her ikisi de bir suç işlemişlerdi.

Fakat sonunda Âdem Tanrı’nın rahmet ve mağfiretine mazhar, şeytan ise mahrum olmuş ve recmedilmişti (lanetlenmişti).
Bunun sebebi nedir?” dedi.

Fahreddin baş koyup çok ağladı, bu soruya cevap vermekten aciz kaldı.

Mevlana:
“ Şeytan’ın Tanrı’nın dergâhından kovulmasının sebebi şeriklik (ortaklık) yapmak isteğidir.” Buyurdu.

Fahreddin utancından kendini kaybetti.
Fahreddin öldükten sonra yüreği aydın azizlerden biri onu rüyada gördü.

Kahredici melekler demir kerpetenlerle onun dişlerini parça-parça ediyor ve o da çığlık koparıyordu.

Fahreddin’i rüyasında gören kimse bu hali ondan sordu.
Fahreddin “ Ben Mevlana’nın sözlerine kalem katardım.

(Kalem katma: Bazı kelimeleri çıkarmak, bazısını da başka kelimelerle değiştirerek kendince düzenleme yapmak.

Sözlerin aslını bozmak.
Kendine mal etmeye çalışmak.)

İşte bu, o yaptığım terbiyesizliklerin cezasıdır” dedi.
Bunu işiten dostlar bu heybetten çok üzülüp ağladılar.

Sonra hep birden kalkıp bu şeyh hazretlerinin türbesine gittiler, başlarını açtılar, ağlayıp sızladılar ve onun günahlarının affı için dua ettiler.

Aynı gecede hepsi birden rüyalarında onun cennet köşklerinde dolaşmakta olduğunu gördüler ve ondan

“ Tanrı sana ne yaptı “ diye sordular.
O da “ Rabbim bana acıdı, müritlerin dua ve şefaatiyle o beladan kurtuldum.

                                      ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Neler öğrendik:

Tanrı’nın kedisine ortak kabul etmediğini öğrendik.

Tanrı huyu ile huylananın, Tanrı rengine boyananın, Tanrı ile aynı renkte olanın, Tanrı ipine tutunanın da Tanrı sözlerine ortak gibi değiştiren, karıştıran, saptıran, kendi amacına göre kullanmaya kalkana razı olmadığını öğrendik.

Uyarıldığımız halde aynı hatayı yapmakta ısrar edersek cezalandırılacağımızı öğrendik.

Allah dostlarının duası bereketiyle yaptığımız terbiyesizliğin cezasından kurtulacağımızı öğrendik.

İşte böyle yaren,

Bilgi senin değil,
Görüş senin değil,
Düşünce senin değil,
Yorum senin değil,

Sen bunları kendininmiş gibi süsler, boyalar, başkalarına takdim edersen
Hak sahibinin hakkına girmiş olursun.

Terbiyesizlik yapmış olursun.
Hırsızlık etmiş olursun.

Farkına varman için uyarıldıysan suçlu olursun.
Diyelim ki kendi kurguladığın gibi yaptın, gerçek ortaya çıkmayacak mı sanıyorsun.

Halk sana aferin dedi, her şeyi bilen Tanrı da sana hırsız diyecek, adını hırsızların defterine yazacak.

Şimdi iyi bir iş mi yaptım sanıyorsun söyle.
Hak olanı hak kiminse söyle.

Doğru ne ise doğru şekilde söyle.
Güzel ne ise güzelce söyle.

Yaren, her şeyin doğrusunu bilirsin de niye “Benliğine” neden teslim olursun.

Hâlbuki hakkı hak sahibine verirsen daha sevinçli olursun.

                                    *
RAVLİ

Popüler Yayınlar