Mevlana Hazretleri bu dosttan
“ Cenaze alayı nasıldır? Diye sordu.
Dost “ Şu kadar bin kişi onun
cenazesinde başını açmış ağlıyordu “ dedi.
Mevlana “ Ne fayda, onun başı
kapalı olduğu için örtülü sırdan haberi yoktu “ buyurdu.
ŞİİR:
“ Erkek ve erkek renkli
olmak, aksi halde binlerce utanmak lazımdır.”
Ümitsiz kalmayacağı umulur.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
Başımızı açmamız gerektiğini
yani aydın bakış ve aydın görüş sahibi olmamız gerektiğini öğrendik.
Aydın olmak için örtülü sırın
varlığından haberdar olmamız gerektiğini öğrendik.
Görünüme verilen değerde
olmak gerektiğini, kadın olup erkek görünümünün yanlış olduğunu öğrendik.
İşte böyle yaren,
Görünümüyle güzel işler yapan
gözükenin gerçekte ve özünde aynı güzellikler olması gerektiğini
hatırlamalıyız.
Bazı kişiler türbine oynar,
yani halkın beğenisini ve övgüsünü kazanmak için onların istediği gibi söyler
ve davranır.
Konusu Tanrı veya Peygamber
bile olsa bile Tanrı ve Peygamber üstünden konuşarak aslında kendi çıkarı ve
egosunun tatminini gerçekleştirir.
Tanrı eri arif olur, Tanrı bu
gün ne yapacak diye gözler.
Gözlediği halk değildir
Hakk’ı gözler.
Tanrı’nın gizli hazinesine
ulaşmaya oradan da kendisine ulaşmaya çalışır.
Gizlenmiş ipuçlarını
birleştirerek keşif yapmak için farkındalığını ve hedefe istekle ve gayretle
ulaşmak için daima çalışır ve uyanık durur.
Meydana çıkmış, bilineni
parlatıp coşku katıp satış yapmanın başkalarına faydası oluyor gözükür ama
gerçeklikten uzaklaştırdığı için kişiler için zararlı olur.
Şüphesiz bilinenden
bilinmeyene doğru yol izlenir.
Sadece bilinen de kalırsan
Tanrı’nın verdiği aklı yeteri kullanamadığın ortaya çıkar.
Her şey göründüğü gibi
değildir, saklananlar vardır, üstü örtülmüş vardır, hile yapılıp göz boyama
vardır, tersinden anlatımlar vardır, latifeler vardır, taraftarlık vardır, arka
planı vardır ve ileride şekil değiştirerek ne olacağı bilinmesi için düşünen ve
keşifçi davranışlara ihtiyaç vardır.
Temyiz ayırma, seçme,
seçilme, iyiyi kötüden ayırma konusunda kendimizi geliştirmemiz gerekmektedir.
Ulaştığın bir bilginin
hakikati vardır ve bu hakikat sırlanmış ve Tanrı’ya yakın olmayanlardan
gizlenmiş, perdelenmiştir.
Hakikat gördüğün gibi her
zaman olmayacağını bilmeliyiz.
Tanrı’ya yaklaştıkça, çalışıp
çabaladıkça bu sırlar kendini gösterir.
Yakınlık olmadıkça sırlardan
en ufak nasibimiz olmayacağını, başkasının lafını tekrar etmekten öteye
gidemeyeceğimizi öğrendik, anladık.
*
RAVLİ