5 Aralık 2012 Çarşamba

MEVLANA VE ERKEKTE ERKEK RENGİ OLUŞMASI

Zamanın büyüklerinden ve şeyhlerin ileri gelenlerinden olan şeyh Şerefeddin-i Herive öldüğü vakit, bir dost onun cenazesinde bulundu.

Mevlana Hazretleri bu dosttan “ Cenaze alayı nasıldır? Diye sordu.
Dost “ Şu kadar bin kişi onun cenazesinde başını açmış ağlıyordu “ dedi.

Mevlana “ Ne fayda, onun başı kapalı olduğu için örtülü sırdan haberi yoktu “ buyurdu.

ŞİİR:

“ Erkek ve erkek renkli olmak, aksi halde binlerce utanmak lazımdır.”
Ümitsiz kalmayacağı umulur.

                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Neler öğrendik:

Başımızı açmamız gerektiğini yani aydın bakış ve aydın görüş sahibi olmamız gerektiğini öğrendik.

Aydın olmak için örtülü sırın varlığından haberdar olmamız gerektiğini öğrendik.

Görünüme verilen değerde olmak gerektiğini, kadın olup erkek görünümünün yanlış olduğunu öğrendik.

İşte böyle yaren,

Görünümüyle güzel işler yapan gözükenin gerçekte ve özünde aynı güzellikler olması gerektiğini hatırlamalıyız.

Bazı kişiler türbine oynar, yani halkın beğenisini ve övgüsünü kazanmak için onların istediği gibi söyler ve davranır.

Konusu Tanrı veya Peygamber bile olsa bile Tanrı ve Peygamber üstünden konuşarak aslında kendi çıkarı ve egosunun tatminini gerçekleştirir.

Tanrı eri arif olur, Tanrı bu gün ne yapacak diye gözler.
Gözlediği halk değildir Hakk’ı gözler.

Tanrı’nın gizli hazinesine ulaşmaya oradan da kendisine ulaşmaya çalışır.

Gizlenmiş ipuçlarını birleştirerek keşif yapmak için farkındalığını ve hedefe istekle ve gayretle ulaşmak için daima çalışır ve uyanık durur.

Meydana çıkmış, bilineni parlatıp coşku katıp satış yapmanın başkalarına faydası oluyor gözükür ama gerçeklikten uzaklaştırdığı için kişiler için zararlı olur.

Şüphesiz bilinenden bilinmeyene doğru yol izlenir.
Sadece bilinen de kalırsan Tanrı’nın verdiği aklı yeteri kullanamadığın ortaya çıkar.

Her şey göründüğü gibi değildir, saklananlar vardır, üstü örtülmüş vardır, hile yapılıp göz boyama vardır, tersinden anlatımlar vardır, latifeler vardır, taraftarlık vardır, arka planı vardır ve ileride şekil değiştirerek ne olacağı bilinmesi için düşünen ve keşifçi davranışlara ihtiyaç vardır.

Temyiz ayırma, seçme, seçilme, iyiyi kötüden ayırma konusunda kendimizi geliştirmemiz gerekmektedir.

Ulaştığın bir bilginin hakikati vardır ve bu hakikat sırlanmış ve Tanrı’ya yakın olmayanlardan gizlenmiş, perdelenmiştir.

Hakikat gördüğün gibi her zaman olmayacağını bilmeliyiz.
Tanrı’ya yaklaştıkça, çalışıp çabaladıkça bu sırlar kendini gösterir.

Yakınlık olmadıkça sırlardan en ufak nasibimiz olmayacağını, başkasının lafını tekrar etmekten öteye gidemeyeceğimizi öğrendik, anladık.

                                    *
RAVLİ

Popüler Yayınlar