Mevlana’nın, yalnız başına
uzaktan gelmekte olduğunu gördük.
Biz de ona ayağımızı
uydurarak uzaktan onu takip ettik.
O birdenbire geriye bakıp biz
kullarını gördü ve
“ Siz arkadan yalnızca
geliniz, başka kimse gelmesin.Kalabalıktan hoşlanmıyorum.
Benim halktan kaçışımın
sebebi, onların el öpmek ve önümde eğilip secde etmek belasından kurtulmak
içindir” buyurdu.
Gerçekten Mevlana herkesin
onun elini öpmesinden ve önünde baş koymasından ruhen çok incinirdi.
Aşağı tabakadan olan
insanlara ve talihsiz kimselere karşı büyük bir gönül alçaklığı gösterir, secde
bile ederdi.
Bundan sonra Mevlana yoluna
devam etti, biraz ilerleyince bir viraneye geldik.
Orada birkaç köpek birbiri
ile sarmaş dolaş olmuş uyuyorlardı.
Mevlana Sıraceddin-i Tatari “
Bu biçareler arasında ne kadar güzel bir birlik vardır, ne güzel uyuyorlar ve
birbirleriyle ne kadar da güzel sarmaş dolaş olmuşlar” buyurdu.
Bunun üzerine Mevlana “ Evet
Sıraceddin, sen bunların arasındaki dostluğu ve birliğin ne kadar samimi
olduğunu bilmek istersen, onların arasına bir leş veya bir takım ciğer atıver.
O zaman bu dostluğun nasıl
bir dostluk olduğunu görürsün.
İşte bu gördüğün dünya ehli
ve dünya malına tapanların aralarındaki dostluk da böyledir.
Aralarındaki bir garez
(Hedef, amaç, maksat, meyil, istek) ve ivaz (bedel, karşılık, karşılık olarak
verilen şey) olmadıkça birbirlerinin dostudurlar,
Fakat dünyalık hakir bir şey
araya girince nice senelik namus ve şereflerini havaya verirler ve aralarındaki
tuz ekmek hakkını bir tarafa atarlar.
İşte böylece nifak ehlinin
birleşmesinin bir kıymeti yoktur.
*
Mevlana’nın en has müritleri
sırasına geçen ve onun tarafından güzel bir kabule mazhar olan Şeyh Bedreddin-i
Nakkaş anlatmıştır.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
NİFAK
Kalbi ile inanmayıp inkârını
saklayan, dili ile inandığını söyleyerek mümin gözüken kimseye münafık denir.
Münafığın bu davranışına
nifak denir.
Özellikleri:
1.
Müminleri bırakıp
kâfirleri dost edinirler.
2.
Allah’ı aldatmaya
çalışırlar.
3.
Namazı
tembel-tembel kılarlar.
4.
Allah’ı pek az
zikrederler.
5.
Ne müminlerden
yana olurlar, nede kâfirlerden yana olurlar, ikisinin arasında bocalayıp
dururlar.(Nisa, 4/139)
6.
Kötülüğü
emrederler.
7.
İyiliğe engel
olurlar.
8.
Elleri sıkıdır.
(Tevbe, 9/67)
9.
Yalancıdırlar.
10.
Yeminlerini
kalkan edinirler.
11.
İnsanları Allah
yolundan alı korlar.
12.
Gösterişlidirler.
13.
Süslü konuşurlar.
14.
Her gürültüyü
kendi aleyhine zannederler.(Münafikun, 63/1-4)
15.
Verdikleri sözde
durmazlar.
16.
Emanete hıyanet
ederler.
17.
Düşmanlıkta aşırı
giderler.(Müslim, iman 107- Buhari, iman, 24)
Ancak ahirette cehennemin en
alt tabakasına atılacaklardır (Nisa, 4/145)
*
Neler öğrendik:
1.
Şöhretin sıkıntı
verdiğini öğrendik.
2.
Sıkıntıdan
kurtulmak için kalabalık olmadan yürüyüş yapılması gerektiğini öğrendik.
3.
Görünüşe
aldanmamamız gerektiğini öğrendik.
4.
Dünyaya
tapanların görünüşte dost gözüktüklerini, bir çıkar olunca paylaşım sırasında birbirine
saldırdıklarını öğrendik.
5.
Dünyaya
tapanların hedefleri aynı oldukça, amaçları bir oldukça, aynı maksada hizmet
ettikçe, yönelişleri aynı yöne oldukça, istekler aynı oranda oldukça, bedel
almak varsa, karşılık alabilecekse, karşılık olarak verilen tatmin edici
bulurlarsa birbirlerinin dostu olarak gözüktüklerini öğrendik.
6.
“ Tuz ekmek
hakkını bilmeyen kör olur”
7.
İyiliğini
gördüğü, ekmeğini yediği kimseye karşı saygısızlık ve hainlik eden kişinin sonu
iyi olmayacağını öğrendik.
8.
Dünyaya
tapanların dostluklarının kolayca dağılacağını öğrendik.
9.
Dünyaya
tapanların dostluklarına ne saygı göstermemiz ve de korkmamamız gerektiğini
öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Araya bir çıkar girince
herkesin ne olduğu ortaya çıkar.
Dostum diye bildiğini bir
menfaatle intihan edersen gerçek yüzünü görürsün.
Tanrı dostlarının dostluğu
her şeyden ayrıdır.
İkiyüzlü, sahtekâr, hileci,
kumpas düzen sayısız insanla karşılaşacaksın.
Kılık kıyafetine ve ibadetine
bakarak inanacaksın, sonra gerçeği öğrenince kafan karma karışık olacaktır.
Allah korusun dinden imandan
soğursun.
Halk içinde olmalısın fakat
mesafe koymalısın.
Kendine alan yaratıp bu alanı
doğru kullanmalısın.
Yaren,
Bu dediğimi kendine gözlük
edinirsen halkı ve daha iyi anlarsın.
Her şey bir şey üstünden
anlatılır.
Herkes hedefini söylemez,
söyledikleri seni işin içine katıp kullanmak içindir.
Herkes senin duymak
istediklerini yüzüne söylerler.
Akbabayı unutma!
Yükseklerde uçarlar leşe
konar hırsla yerler.
Tanrı erleri bu kargaşaya
girmekten uzak durmaya çalışırlar.
*
RAVLİ