11 Aralık 2012 Salı

BEYAZİD VE DOSTLUK

Kalpleri bir olan iki dost ariflerin kutbu Beyazid-i Bistami hazretlerine Tanrının rahmeti onun üzerine olsun) misafir olmuşlardı.

Bistami onlardan “ Ne zamandan beri birbirinizle tekrar dost oldunuz ?“ diye sordu.

Onlar “ Otuz senedir ki, birbirimizle arkadaşlık ediyor, kara ve deniz seyahati yapıyoruz “ dediler.

Bistami “ Adet olduğu üzere aranızda hiçbir hadise veya bir kavga geçmiş midir? “ diye sordu.
Onlar “ Hayır “ dediler.

Beyazid-i Bistami “ O halde otuz senedir ki, tamamıyla münafıklıkla (iki yüzlülükle) zamanı geçirmişsiniz.

Sizin arkadaşlığınız ve uygunluğunuz münafıklık üzerine kurulmuştur.
Çünkü dostluğun derecesi ve lezzeti KAVGA, BARIŞ VE SİTEMDİR.

Kavgalar yapın ve yeniden barışın ki, kalbinize münafıklık illeti (İki yüzlülükle oluşan sahte söz ve davranışlar) girmesin ve nifakın şerrinden emin olasınız.

ŞİİR:
“ Filozofun dediği gibi,
Sitem devam ettikçe sevgi de devam eder “

                                        ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                         ***
Neler öğrendik:

1.   Dostlar arasındaki kavga yapılmasının doğru ve sağlıklı bir davranış olduğunu kabul etmemiz gerektiğini öğrendik.

2.   Dostlar arasında kavga sonunda ayrılığa meydan vermeden barış yapılmasının doğru ve sağlıklı olduğunu öğrendik.

3.   Kavga sonunda barış olduktan sonra yine haksızlıklar, yerinde olmayan davranışlar, çıkışmalar olmasının doğru ve sağlıklı bir davranış olduğunu öğrendik.

4.   Dostlar birbirinin sözünden veya hareketinden alınganlık göstererek üzüntü duyabileceğini, kızabileceğini, kırgınlık oluşabileceğini, öfkelenebileceğinin doğru ve sağlıklı bir davranış olduğunu öğrendik.

İşte böyle yaren,

Doğruluktan ayrılmamamız ve doğru söz ve davranıştan hoşlanmasak bile hiçbir şekilde dostluğu bozmamamız gerektiğini öğrendik anladık.

Kavga sonrasında barışın geldiğini ve her şeye rağmen dostluğun devamının önemli ve sayısız yararlar sağladığının bilincine varmamız gerektiğini öğrendik anladık.

Doğruyu söylemekten ve söz ve davranışın üzerimizdeki etkisini dostumuza anlatmazsak onun ne amaçla yaptığını anlayabilmemiz için yüzleşerek ona savunma hakkı vermemiz gerektiğini, zanlara düşerek yanlış değerlendirmeler yapabilmekten kendimizi ve dostumuzu gerçekle yüzleşmekten mahrum etmemiz gerektiğini öğrendik anladık.

İki yüzlülükle güzel ilişkiyi bozmamız gerektiğini öğrendik.
Aynı evin kedi ve köpeği gibi kavga edilmeli ama aynı alanda kalmamız gerektiğini öğrendik anladık.

Anı yaşayarak geçmiş olaylarla hesaplaşma veya geleceğin endişesini duymadan her an kendimizle ve dostlarımızla barış yaparak sevinçle yaşamayı öğrenmemiz ve sevinç içinde yaşamayı elimizden kaçırmamak gerekir

                                              *
RAVLİ

Popüler Yayınlar