25 Kasım 2016 Cuma

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 970 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri kendini anlatıyor)
970- Ne mutlu o kişiye ki Yusuf’un kokusuyla Yakub’un gözleri nasıl tekrar görmeye başladıysa onun da gönül gözü açılır, her şeyi görür.

Gönül gözü, şükretmediğimizden kapanır;
Tanrı da gerçekten de demiştir, “insan Rabbine karşı pek inatçıdır, pek nankördür (İyilikbilmezdir)” (Adiyat suresi 6).

Faydalanmak, kâr (Yarar, fayda) etmek istiyorsun ya, fayda da dosttan gelir, kâr (Kazanç) da;
Fakat sen izini izlemezsen, sen onun izinden gitmezsen ne fayda, nerden kâr edeceksin?

Tanrının bir yıldızı var ki yerde döner o;
Güneş de o yıldızın havasına kapılmıştır, gök kubbe de.

Nice seher çağları (Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı), inananın ibadet yurdundan içeriye girer de kutlu bir yıldızım ben, muradını benden iste der.

Der ki:” Bir yıldızım, hem yerdeyim hem gökte;
Güzel yüzlerin hayali gibi yüzlerce durakta beni görürler, bulurlar.

Yeryüzündekilere mumum (Yaklaşanları aydınlatırım), göktekilere nur;
Meleklere canım, varlığın tümü benimdir.

Hacetlere kıble (Tanrıdan yerine getirilmesi beklenen dileklerin yönü) göktür amma sen göğe bakma, bana bak da cömertliği seyret.

Benlik yüzünden, taklit yüzünden ondan utanıp, ona secde etmeden arlanıp (Utanan), iblis gibi secde edilecek ancak Tanrıdır, o yeter diyen de olur.
                         *
Neler öğrendik:
1.    Allah dostlarını yoğun sevgiyle sevip özlemenin; candan gelen koku olan en uzaktan alılabilinen küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duyu burnumuzdan beynimize giden sinirler aracılığı ile iletebildiğini, öğrendik.
2.    En küçük değerleri incelikleri dahi algılayabilen birisi olmak için Allah dostlarının yardımı ile beyin kimyamızı olumlu değişikliğe uğratmamız gerektiğini öğrendik.
3.    Yapılan iyiliğin kimden geldiğini, kimin yaptığını bilmeyen, gerekli şükrü ve teşekkürü yapmayanların, yapmamakta inat edenlerin hissi duygularının körelerek gönül gözlerinin kör hale geleceğini öğrendik.
4.    Allah’ın yeryüzündeki güneşlerini, yıldızlarını yani gerçek Allah dostlarını bulmamız gerektiğini onların çekiciliğine uyarak bulunduğu çevre ve ortamı severek benimsememiz gerektiğini öğrendik.
5.    Allah’ın seher çağında bir dostunu gün doğmadan hemen önce gönderip insanların dileklerini yerine getir diye gönderdiğini öğrendik.
6.    Yeryüzündeki Allah’ın yıldızını hem yerde hem gökte yüzünün hayalini görebileceğimizi öğrendik.
7.    Secde edilecek Allah dostlarının olduğunu, gurura kapılmadan gerekli saygı ve sevgiyi göstermemiz gerektiğini öğrendik.
                              *                             
İşte böyle yaren;
Bu dünyadan ahrete giden Allah dostlarının ölüp yok olmadıklarını, etki ve yetkisinin bin kat artarak yaşayanlara, doğru yol arayışında olanlara yardımcı olduğunu öğrendik, anladık.
                 *

RAVLİ

Popüler Yayınlar