(Mevlana Hazretleri kendini anlatıyor)
970-
Ne mutlu o kişiye ki Yusuf’un kokusuyla Yakub’un gözleri nasıl tekrar görmeye
başladıysa onun da gönül gözü açılır, her şeyi görür.
Gönül
gözü, şükretmediğimizden kapanır;
Tanrı
da gerçekten de demiştir, “insan Rabbine karşı pek inatçıdır, pek nankördür (İyilikbilmezdir)” (Adiyat
suresi 6).
Faydalanmak,
kâr (Yarar, fayda) etmek istiyorsun ya, fayda da
dosttan gelir, kâr (Kazanç) da;
Fakat
sen izini izlemezsen, sen onun izinden gitmezsen ne fayda, nerden kâr
edeceksin?
Tanrının
bir yıldızı var ki yerde döner o;
Güneş
de o yıldızın havasına kapılmıştır, gök kubbe de.
Nice
seher çağları (Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı),
inananın ibadet yurdundan içeriye girer de kutlu bir yıldızım ben, muradını
benden iste der.
Der
ki:” Bir yıldızım, hem yerdeyim hem gökte;
Güzel
yüzlerin hayali gibi yüzlerce durakta beni görürler, bulurlar.
Yeryüzündekilere
mumum (Yaklaşanları aydınlatırım), göktekilere
nur;
Meleklere
canım, varlığın tümü benimdir.
Hacetlere
kıble (Tanrıdan yerine getirilmesi beklenen dileklerin
yönü) göktür amma sen göğe bakma, bana bak da cömertliği seyret.
Benlik
yüzünden, taklit yüzünden ondan utanıp, ona secde etmeden arlanıp (Utanan), iblis gibi secde edilecek ancak Tanrıdır, o
yeter diyen de olur.
*
Neler öğrendik:
1. Allah dostlarını yoğun sevgiyle sevip özlemenin;
candan gelen koku olan en uzaktan alılabilinen küçücük zerrelerin burun zarı
üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duyu burnumuzdan beynimize giden
sinirler aracılığı ile iletebildiğini, öğrendik.
2. En küçük değerleri incelikleri dahi algılayabilen
birisi olmak için Allah dostlarının yardımı ile beyin kimyamızı olumlu
değişikliğe uğratmamız gerektiğini öğrendik.
3. Yapılan iyiliğin kimden geldiğini, kimin yaptığını
bilmeyen, gerekli şükrü ve teşekkürü yapmayanların, yapmamakta inat edenlerin
hissi duygularının körelerek gönül gözlerinin kör hale geleceğini öğrendik.
4. Allah’ın yeryüzündeki güneşlerini, yıldızlarını yani gerçek Allah dostlarını bulmamız gerektiğini onların
çekiciliğine uyarak bulunduğu çevre ve ortamı severek benimsememiz gerektiğini
öğrendik.
5. Allah’ın seher çağında bir dostunu gün doğmadan hemen
önce gönderip insanların dileklerini yerine getir diye gönderdiğini öğrendik.
6. Yeryüzündeki Allah’ın yıldızını hem yerde hem gökte
yüzünün hayalini görebileceğimizi öğrendik.
7. Secde edilecek Allah dostlarının olduğunu, gurura
kapılmadan gerekli saygı ve sevgiyi göstermemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Bu
dünyadan ahrete giden Allah dostlarının ölüp yok olmadıklarını, etki ve
yetkisinin bin kat artarak yaşayanlara, doğru yol arayışında olanlara yardımcı
olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ