23 Kasım 2016 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 930 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Tanrı şarabının tesirini anlatıyor)
(Bu yazıyı okumadan önce RAVLİ TANRI ŞARABI yazarak Google-den okumalısın)

930- Yüzlerce ayık adamın içinde bir sarhoş bulunsa hemen belli olur;
Kokusundan, renginden, gözünden, sağa-sola yalpalayıp düşmesinden anlaşılıverir;

Hele coşup köpürüşü, tadı-lezzeti Tanrı lütfunun küpünde olan Tanrı dostlarının içtiği şarap olursa.

Şarap küpü, zaten kaynayıp coşmasıyla, kabarıp köpürmesiyle binlerce başka küpler arasında hemencecik belli olur.

Coşup köpürmeyi gördün mü bil ki bir ateş var, gizli;
Kabarıp coşmayı gördün mü anla ki bir sevgi yalımı (Alevi) var orada.

Şunu bil: Sirke satan (Mutsuz ve keyifsiz olan), nerden şarap (Neşe, sevinç) verecek sana?
O şarabın bir yudumcağızı, yüz batman hazır şeker pahasına.

O şarabın pahası, inananların mallarını, canlarını vermeleridir;
Alış-veriş etmek, kâr kazanmak havasına düştüysen nefsinin havasında kaladur.

Nefsinin havasını (Sonu gelmeyen isteklerini) bıraktın da bir karşılık gelmedi mi kerem (Asillik, büyüklük, ululuk, soyluluk) sahibine bu yalan yaraşmaz deme;
Yanlış bir sözdür bu.

Geceleyin, “Yaklaştı, yakınlaştı, aralarında iki yay kaldı” (Necm suresi 9) meyhanesinde geceleyen kişinin nurlarla dolu gözlerinin içinde bir buluşma mahmurluğudur vardır.

Tertemiz şarap, gamdan (Üzüntüden) arınmaktır;
Şarap olan gam ne gezer, nasıl gelir de konaklar o başka keder?

O meyhanenin (Tekkenin) adı, Rabbime konuk edilirim bazı-bazı’dır;
O beni doyurur, suya kandırır sözü de Peygamberimizden kalan sözdür.
(Tanrı elçisi, bir günün orucunu, bozmayıp öbür güne ulamayı nehyetti (Orucu sağlamlaştırmak, güçlendirmek istedi);

Müslümanlardan biri, sen ulamadın ya ey Tanrı elçisi deyince dedi ki:
“ Hanginiz bana benzeyebilirsiniz?

Gerçekten de ben Rabbime konuk olurum, Rabbim beni doyurur suvarır (Sular)” (Hadis, Ahâdis-i Mesnevi. s 36)
                         *
Neler öğrendik:
1.    Tanrı şarabının tesirinin diğer sarhoşluklara benzemediğini, sürekli neşe ve sevinç verdiğini, hiç baş ağrıtmadığını öğrendik.
2.    Bu şaraptan almak için kişinin dünyalık isteklerden vazgeçip, malını ve canını Allah’a vermesi gerektiğini, onun iradesine tamamen kendisini terk etmesi gerektiğini öğrendik.
3.    Dünyalık isteklerle uğraşanın Allah’a konuk olma isteği olmadığından toprakla ilgili gıdaları yiyerek karnını doldurduğunu, gök nimetlerinden faydalanamadığını öğrendik.
                              *                            
İşte böyle yaren;
Allah’ı içtenlikle isteyen ve dileyenlerin ayrı bir davet beklemeden Mevlana Hazretlerinin kılavuzluğunda yola çıkmaları gerektiğini, gökte bize ayrılan payımızı almamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                           *

RAVLİ

Popüler Yayınlar