29 Kasım 2016 Salı

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 1040 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri gecenin önemini anlatıyor)
1040- Bil ki abıhayat karanlıklardadır;
Sen ne biçim balıksın ki deniz suyunu kendin kesersin kendine, denizden kendin mahrum edersin kendini.

İtaat edenlere arka olan, onlara dayanç kesilen şu Kâbe’ye bile siyah örtü örterler.

Gece Kâbe’sinde kılınan bir namaz, yüz namaza bedeldir;
Hiç kimse, böyle bir mabedi uyku için kurmaz (Meydana getirmez).

Keremde (Asillikte, büyüklükte, soylulukta, ululukta)-ihsanda eşi- dengi (Bağışlamada) bulunmayan Tanrı, geceleyin bütün putları kırdı da kendisi kaldı ancak.

Sus, şiir kesattan (Alışverişte durgunluk) başka bir şey değil, fakat bilgisizlik, ondan da kesat.
Bu bilgide ne biçim zahitsin (Dini kurallara çok dikkatli ve özenli davranansın) sen ki sendeki bilgi, senden daha zahit (Dini bilgi seni ele geçirmiş).

Sen beni istemesen de gönlüm istiyor seni;
Tanrı dilerse sen de barışırsın, uzlaşırsın bizimle.

Binlerce aşığın var, hepsi de canla-gönülle seni aramada, seni istemede, bakalım kutluluk kime nasip olacak, içimizden hangimiz sana ulaşma devletini bulacak?

Yoksul bir aşığın sana düşmesine, senin aşkına tutulmasına halk şaşıp duruyor;
Padişahların bile gıpta ettikleri bir şeyi ne diye ister şu yoksul diyor.

Fakat ölü can ararsa yahut solmuş ot seher yelini dilerse şaşılmaz buna.

Yahut körün iki gözü Tanrı’dan görüş dilerse yahut da on yıllık aç, yiyecek isterse şaşılmaz elbette.
                             *
Neler öğrendik:
1.    Ölümsüzlüğü, ebedi hayatı karanlıklarda bulabileceğimizi yani kolayca herkesin görebileceği bir yerde olmadığını, görünmezliğin derinlerinde olduğunu öğrendik.
2.    Geceleyin nesneler görünmediği için gücü kuvveti var saydıklarımızın aslında önemsiz ve değersiz olduklarını anladığımızı öğrendik.
3.    Edindiğimiz bilginin dini bilgi bile olsa, bizi hareketsiz hale getirdiğini öğrendik.
4.    Mevlana Hazretlerine, Şems Hazretlerine aşık olup isteyenlerin çok olduğunu,  ancak Tanrı dilerse bu büyüklere düşünce ve çıkar ayrılığı olmadan yakınlaşma, sevme, zevk alma olabileceğini öğrendik.
5.    Mevlana Hazretlerinin, Şems Hazretlerinin sadece Allah’a muhtaç olan yoksullar olduğunu, bu duruma sayısız insanın bu büyüklerimize aşık olarak bağlandıklarını, çok devlet sahiplerinin bu durumu kıskandıklarını öğrendik.
                              *                            
İşte böyle yaren;
Tanrıdan ölü nasıl can, kör görmek için görüş, açı olan yiyecek dilemesinin şaşılacak bir davranış olmadığından isteğimizi Allah’tan yalvararak, ağlayarak istememiz, elde edene kadar da ağlamamızı, yalvarmamızı kesmememiz gerektiğini öğrendik, anladık.

Allah bir kulunu iyi yola yönlendireceği zaman yalvarış ahlakı bağışladığını, sonra dostlarından birini sevdirerek kendine yaklaşma terbiyesini ve yolunu o kişiye öğrettiğini, defalarca imtihan ederek gerçek isteğin ve kararlılığın olup-olmadığı kontrol ettiğini, uygun olanı olgunlaştırıp yüce topluluk içine kattığını öğrendik, anladık.
                              *

RAVLİ

Popüler Yayınlar