25 Kasım 2016 Cuma

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 960 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)
960- Sus ki şu aşağılık sözlere dalmış ahmaklar (Aklı az olanlar veya doğru kullanamayanlar), ot otlayan hayvanlardır adeta, seni de saçma-sapan sözlere daldırır giderler.

A gönül, senin hafif, alçak sesinden varlık ülkesi yükseldikçe yüceldi;
Sen ya Sur’un sesisin (Büyük felaketi haber verensin) yahut da vaat edilen kıyamet (Yok olup yeniden dirilişin sesisin).

Duymuştum, Davud’un (Peygamber’in) nağmesindeki zevk, lezzet yüzünden pek çok kimse can vermiş, ölmüş.

Padişahım (Şems Hazretleri), senin sesin, Davud’un sesinin aksi (Zıddı);
Onu dinleyenler ölmüşlerdi, seni dinleyen varlıklar yeniden diriliyor.

Sesin boğazdan çıkmıyor senin, amma gene de halkaları kapıp götürüyor (Allah kapısında bekleyenleri alıp Allah’a götürüyor), binlerce halka kapanı halka gibi kapıp gidiyor.

A gönül, doğru söyle, dün gece şarap içtin?
Sabahtan başladın, boyuna şarkılar söyleyip duruyorsun bugün.

Senin nağmen, senin sesin, o yandan çıkıp gelmede;
O ses, yüce candan geliyor, bedenden çıkıp inmiyor.

Bedene bağlanmadın da canın açılıp saçılışını gördün;
Zaten iyi tohum eken, kötü ekin biçmez ki.

Gerçekten de yokluk gülünün kokusu, bir gül bahçesinden geliyor;
Ağaçsız armut bittiğini gören var mı hiç?

Ne mutlu o kişiye, koku alınca onun (Candan gelen Allah dostunun) kokusunu alır;
Ne kutludur o kişi ki açılırsa can gözü açılır.
                         *
Neler öğrendik:
1.    Şems Hazretlerinin sözlerinin kaynağının canı olduğunu, kendi vücudundan söylediğini öğrendik.
2.    Aklı az olanların veya aklını doğru olarak kullanamayanların yanına gitmekle aynı durum ve konuma geleceğimizi öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin sözlerinin, sahsını sevmenin, önerdiği yoldan gitmenin insanı öldürüp yeniden dirilttiğini öğrendik.
                              *                            
İşte böyle yaren;
Canı bilmeyenin, candan gelen kokuyu koklamayanın can gözünün açılmayacağını, hakikati olduğu gibi göremeyeceklerini, her an şüphelerle ve korkularla yaşayacaklarından mesut, bahtiyar, saadetli, mesut olamayacaklarını öğrendik, anladık.
                 *

RAVLİ

Popüler Yayınlar