(Hazreti Mevlana kendini aşkı ve Şems Hazretlerini anlatıyor)
490- Kutluluk (Uğurluluk),
seher çağı geldi de üç öpücük verdi bana, kutlu olsun.
Yardıma
erdiğim sabah kutlu olsun.
A
gönül, hatırla bakalım, dün gece ne rüya görmüştün ki bu sabah kutluluk, bir
kapı açtı bana.
Yoksa
rüyamda şunu mu görmüştüm?
Ay
gelmiş, beni almış da göklere götürmüş, göklerin üstüne çıkarıp bırakmış.
Gönlü,
onun yoluna düşmüş, yıkılmış gördüm, işte şu an, bu hal geldi başıma diye nağmeleşmedeydi,
ezgiler yakmadaydı.
Aşkla
gönlümün arasında çok işler var, azar-azar hepsi de geliyor hatırıma şimdi.
Görünüşte
aşk, bende doğmuş görünüyorsa da inanma, sen, gerçek olarak şunu bil ki aşk,
beni doğurmuştur (Mevlana Hazretlerinin icadı değil).
Ey
sıfatları beliren, zatı can gibi gizli olan, zatına and olsun ki bütün dileğim,
bütün isteğim ancak sensin benim.
Daima
senden öpücükler gelmede, fakat tabiat perdelerinin ardındayım, kim öpüyor
beni, kim öptürüyor bana kendini, göremiyorum ki bunu.
Bana
acımaktan vazgeçme, yoksa yokluğa düşerim, orda amanın, amanın, yardım edin
bana diye feryada başlarım.
Öpücük
vereceğine söğse (Küfretse) beni gene memnunum,
bir işitir, düşmüş ustayla arama;
Elden
ne gelir?
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Allah’ın
sevmesini, takdir etmesini öpücük almak ile hissedip anlayabileceğimizi fakat
öpeni göremeyeceğimizi öğrendik.
2.
Allah’ın bizi
yükseltmesini ancak rüya ile görüp anlayabileceğimizi öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin Allah’ın hitabını, hakaret bile
olsa sözünü, kendisini öpmesinden daha çok arzu ettiğini, bu sözün her insanın
fayda göreceği söz olacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ