8 Kasım 2016 Salı

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 630 İNCİ BEYİT

(Hazreti Mevlana Allah’ı kendini ve aşkı anlatıyor)
630- And olsun şu yıkık gönüle, o mamur (Bayındır) güzelliğe;
Hayalin, şu yıkık yurdumuza pek hoş yaraşıyor.

Dün gece, mekânsızlık (Adresi tarif edilemeyen) yurdundan gelen can feryatları, dua çağında uykumdan uyandırdı beni.

Feryadı mı söyleyeyim, feryat edenleri mi?
Kulak, o feryatlarla dolu, gözlerimdeyse feryat edenlerin güzellikleri.

A kardeşim, ne bizde karar var, ne sende;
Bak da gör;
Dertler, istekler, seni her yana çekip sürümede.

Yüzlerce çevgenin (Ucu eğri topa vuran sopanın) ortasında bir topsun sanki baştanbaşa dağda-ovada yuvarlanıp duruyorsun.

Padişahın niyeti nerde, topun niyeti nerde?
Sevgilinin boyu-posu nerde, haydin, gelin diye bağrış sesi nerde?

İştiyakının (Özleminin) verdiği coşkunlukla deniz gibi köpürdüm, coştum;
Ey bilen padişah, ey söyleyen inci, sen söyle artık.

Ne bahtiyar (Mutlu) kişisin ki Tanrı çağırdı seni;
Gir kapıdan kutlulukla, gir kapıdan, Tanrı açtı bu kapıyı sana.

Kapalı kapıları kim açar?
Kapıları açan.

Kim sofralar döşer, yurtlar verir?
Rızıkları indirdik diyen.

Kim yarar meyveleri da ağaca, boy at, baş çek (Önder ol) de hurmalarını saç der?
                                *
Neler öğrendik;
1.    Allah çağırdığı zaman tereddüt etmeden girmemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Allah’ın kapalı kapılarının kapıdaki görevlilerinin Allah dostlarının açtığını öğrendik.
                         *
İşte böyle yaren;
Allah sofra döşer, tüm rızıkları verir fakat çok özel hediyelerini verirken şerefini de Allah dostlarına verir.
                           *
RAVLİ


Popüler Yayınlar