(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin yanlış yere ve
kişilerin arasına gitmesine engel olmak gerektiğini anlatıyor)
940-
Gözümün nuru olan canlara (Mevlevilere) söyle;
Gene
tövbelerin bozulacağı zaman geldi.
Gönül
bezeyen güzelimin bakışları, güzellik davulunu çalmaya başladı mı tövbekarlar
binlerce tövbeyi bozarlar, binlerce yemine boş verirler.
Sevgili
sarhoş, harap;
Bugün
neşe, zevk, çalgı-çağanak günü;
Artık
sarhoşluktan, şuhluktan başka ne yapabilirler?
Sen
söyle.
Aklın
kulağına dedim ki:
“ İnat etme, yüzünün suyu dökülmeden (Şerefini,
itibarını ayaklar altına alıp yalvarmadan yakarmadan)
git;
Çünkü şu anda, Kafdağı bile olsan kökünden söker-atarlar seni”
Şarap
satan pir nice zamandır hırkasını rehin etti, bugün meyhane mahallesinde herkes
iyi mi iyi, güzel mi güzel.
Hadi
a can çalgıcısı, o madene mensup küpü al da ten-tene ten-ten diye okşamaya
başla;
Çünkü
sen olmadıkça herkes tensiz, bedensiz.
Yüzük
taşı gibi gel, âşıkların halkasında yurt edin;
Çünkü
âşıklar halkasından başka her topluluk, her toplum, sınamalara düşer durur.
Bütün
erlerin canına and olsun, âşık olmayan herkes, mana bakımından kadındır;
Hem
de bak da gör, ne çeşit kadındır onlar, ne çeşit sözlere dalıp gitmişlerdir.
Bütün
canların canına and olsun, kimde o can yoksa tenden ibarettir. Bak da gör, ne
örmedeler, nasıl susup durmadalar.
Bundan
daha ak nedir ki dedin;
Sus,
sus;
Yasemin
bile olsalar bahtları yoktur aşağılık kişilerin.
*
Neler öğrendik:
1.
Şems Hazretlerini
Mevlana Hazretlerinin misafir ederek hizmet ettiğini, bütün Mevlevilerin
hazreti rahat ettirmek istediklerini öğrendik.
2.
Bazen rahatın
sevilen yerin bile sıkıntı verdiğini, uzaklaşma isteği doğurduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Canı
olanın, canın değerini bilenlerin içinde kalmasının, aşağılık kişilerin içine
gitmemesi gerektiğini, vücuduna düşkün olanların her türlü pisliğe karışmak
tehlikesinde olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ