30 Kasım 2016 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 1070 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretleri ile ilişkisini anlatıyor)
1070- Tebriz’e doğuların-batıların övündüğü Şemseddin’imize haber götür.
Belki seni o över.

Sen beni istemesen de gönlüm bırakmaz seni;
Tanrı dilerse sen de barışırsın, uzlaşırsın benimle.

Binlerce âşığın var, hepsi de canla-gönülle üstüne titriyor;
Bakalım tali’(Talih) kimin yüzüne gülecek, kutluluk kime nasip olacak, içimizden hangimiz sana ulaşma devletini bulacak.

Yoksul bir âşığın, senin aşkına tutulması şaşılacak bir şey;
Padişahların bile gıpta ettikleri bir şeyi bir yoksul, nasıl umabilir?

Fakat ölünün Tanrı’dan can istemesine şaşma;
Susuzun gönlünü suya vermesine şaşırma.

Gözünün nurunu aramasına şaşma körün, gurbet gözyaşları dökmesinden şaşırma tutsağın.

O kadar dua ettim ki varlığım dua kesildi gitti;
Yüzümü her gören, duayı hatırlıyor.

Selam verdim, saygı gösterdim, bana nasılsın dedi.
Kimyanın yakıp yandırmadığı, eritip altın etmediği bakırın hali nasıl olabilir ki?

Resim nasıl olabilir?
Ressamın fikrine uygun olur ancak;
Fakat dost eliyle sıkılmayan üzümün hali nasıl olur?
(Kendi kendine çürür gider)

Eşek kafalı (Düşüncesiz, kaba) biri, bahçeye kızdı da başını aldı, çıktı-gitti;
Zaten yüzü çirkindi, huy kötülüğüyle büsbütün çirkinleşti.
                             *
Neler öğrendik;
1.    Tanrı’nın dilemesi ile Mevlana Hazretlerini seveceğimizi, barışacağımızı,, uzlaşacağımızı öğrendik.
2.    Allah dostlarını sevmenin, yakın olmanın bir şans olduğunu öğrendik.
3.    Kendini yalnızca Allah’a muhtaç olarak gören birinin Allah dostlarını tutkuyla sevip âşık olacağını, âşık olarak sevgiyle bağlanıp dostluğunu şartlar ne olursa olsun devam ettireceğini, ona hizmet edeceğini öğrendik.
4.    Allah dostlarının çok dua etmesiyle yüzlerinde nur oluştuğunu, Allah dostunu gören kişinin de bu nurdan yararlanmak için dua istediğini öğrendik.
5.    Kendi kendimize uygunluk saylamayacağımızı, dost eliyle düzeltmelerimizin yapılması, eksikliklerimizin tamamlanması, neyi ne zaman, ne kadar yapmamız gereken ölçüleri öğrenmemiz gerektiğini öğrendik.
                              *                            
İşte böyle yaren;
Kaba ve düşüncesiz kişilerin Allah dostlarının söz ve davranışlarına kızarak daha doğrusu bahane ederek güzellik kazandıran ortamdan gittiklerini,

Çirkin huylarına devam edip kötü huylarını düzeltmek zahmetinden kaçtıklarını,

Böylece hoş olmayan, yakışık almayan söz ve davranışlarda bulunarak, karanlık ve yalanlarla dolu, gizlice yapılan kötü işlerle ve gizli oyunlarla şüpheli biri olacaklarını öğrendik, anladık.
                              *

RAVLİ

Popüler Yayınlar