(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)
850-
He (Evet) padişahtır o padişah ki satranç
tahtasının önünde padişahlar bile mat olmamak (Yenilmemek),
mat olma hanesine düşmemek için ev-ev kaçarlar.
Aşkın,
hangi sabah bir kadeh sunarsa şu uyuyan baht (Kaderin,
talihin) uyanır, sıçrar, kalkar da hadi der, işte kadeh (Hakikati olduğu gibi görme fırsatı) sunuldu sana.
Ay
(Karanlıkta kalanlara
güneşten yansıttığı ışıkla aydınlatan), bu kadehin kokusunu alır, o da
içmek ümidine düşer de gökten yere iner, bana gelir de bana da der, heyhat (Yazık, ne yazık) derim.
Senden
gelmeyen neşe bayat bir neşedir;
Getir
kadehi, bezdim, usandım bayat zevkten, bayat işretten (İnsanların
sahte davranışlarından, iki yüzlülükten usandım, Allah dostu olan doğru,
anlaşılan, hakikati insanın yüzüne söyleyen insan arıyorum).
Gözümün
önüne gel de göreyim seni;
Gözüm
doymuyor Tanrı delillerine, Tanrı ayetlerine (Kimsenin reddetmeyeceği
açık delillerine, alametlerine, işaretlerine, konaklanacak-durulacak yerlerine).
Ey
Tebrizli Şems, sarhoşluktan bilmiyorum, dudağını mı öptüm, yoksa ayağını mı?
Ne
vakte dek (Kadar) hep tuzağı sorup duracaksın?
Yeme
ne olmuş ki?
Niceye
dek dama çıkacaksın, evde su mu çıkmış?
Kendi
varlığının ortasında ne vakte kadar donmuş-buz kesmiş bir halde oturup
kalacaksın?
Aşk
ateşinin tandırına, alevlerine ne olmuş?
Aşkının
ateşi etrafında ta uzaktan dönüp duruyorsun;
Saf
gümüşsen ateşin ortasına ne olmuş ki atılmıyorsun?
Gam,
düşünce tortusuna, nasıl da doymadın gitti;
Sevgilinin
yüzünde ne var, muğlara lâyık (Saydam kadehe konmaya
uygun olmayan) şaraba ne olmuş?
*
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin tartışılmadan kabul edilen gerçeklere sahip olduğunu, kendisiyle
tartışmaya gelenleri yendiğini öğrendik.
2.
Hakikati olduğu
gibi görmek isteyenlerin, kaderini değiştirmek isteyenlerin Şems Hazretlerine
müracaat etmeleri gerektiğini öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretlerinin Şems Hazretlerini seyretmeye, onun şahsında Allah’ın sanatının
güzelliklerini seyrettiğini ve bu seyre doyamadığını öğrendik.
4.
Mevlana
Hazretlerinin Şems Hazretlerini seyrederken kendinden geçtiğini öğrendik.
5.
Kendi
varlığımızda kalır, Allah dostlarına yaklaşmazsak donmuş-buz kesmiş bir şekilde
verilen ömrü geçireceğimizi öğrendik.
6.
Gerçekten
hakikati, sırları isteyenlerin istediğine ulaşmak için kendilerini ateşe bile
atmaktan sakınmaması gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerinin Mevlana Hazretlerinden uzaklaşması ile sıkıntılara düştüğünü,
böyle sıkıntılarla uğraşma gel bizim yanımıza diye Mevlana Hazretlerinin
yaptığı çağrıyı öğrendik, anladık.
*
RAVLİ