7 Kasım 2016 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 600 İNCİ BEYİT

(Hazreti Mevlana Allah’ı kendini ve aşkı anlatıyor)
600-  Daha da şaşılacak şu:
Yaratıklar, pervane (Kelebeği) gibi uçup duruyorlar (Işığa yönelmiş gidiyorlar da)da sen gönül mumlarını (Gönlüne ışık veren kişileri) görmüyorsun.

A gözümüz bizim, ne suç işledin de seni kapadı, bağladı (Allah gözüne perde çekti )?
Ağla, tövbe et (Suçunun farkına vararak Allah’tan affetmesi için yalvar, gözyaşı dök), hataları bırak.

Böyle bir can için bedenlerin yıpranması değer;
Böyle bir iş başarmak için başı ayak yapıp (Dik başlılığı bırakıp) yürümek yerindedir.

Sus da Tanrı vahiylerini (Buyruklarını) işit;
Söyleyip anlatan vahiy, yüz binlerce candır çünkü can çalgıcısı nerde ki haydin seslerinden binlerce baş, sevdalarla dolsun.

Söylemeyeceğim demiştim amma söyleyeceğim:
Ben nerdeyim, ahitlerine (Kendi kendime söz vererek üzerime aldığım) vefa etmek (Sevgiyi sürdürme, sevgi-dostluk bağlılığı göstermek) nerde?”

Yeryüzünden tövbe bitse, baştanbaşa her yanı kaplasa gene de aşk, ot gibi bir anda biçiverir hepsini.

Çünkü tövbe öğüdü benzer, dağ gibi coşan dalgalar, köpürüp kabaran deniz, öğüt dinlemez.

A aşk, şimdi kaşların çatılmış, o güzel yüze yaraşmıyor bu, vazgeç öfkeden, gülümse.

Dünyada hiç kimsenin işi-gücü hoş gelmiyor bana;
Çünkü senin uygun, düzgün işlerini gördüm, seyrettim.
                                *
Neler öğrendik;
1.     Işık saçan kişiye doğru gitmemiz ve ışıkta kendimizi yok etmemiz gerektiğini öğrendik.
2.     Gözümüzü bakar körlükten kurtarmak için Allah’tan daha önce gelmiş buyrukları öğrenip önemsememiz ve yeni buyrukları duymak için kulağımızı açıp gökyüzünden gelen buyrukları dinlememiz gerektiğini öğrendik.
3.     Allah’ın sanatını görmeye çalışan gözümüz, Allah’tan gelen buyrukları duymaya çalışan kulağımız ve uygulamaya çalışan başımız var ise canımızın canlı olacağını, aşka yaraşan, uygun bir kişi olabileceğimizi öğrendik.
                         *
İşte böyle yaren;
Hazreti Mevlana’nın aşk makamında kendinden geçtiğini, her aklın anlayamayacağı sözler söylediğini ve sıra dışı davrandığını öğrendik, anladık.

Hazreti Mevlana’nın aşk halindeki söz ve davranışlarını ancak bizim de âşık olduğumuz zaman anlayabileceğimizi öğrendik, anladık.
                           *

RAVLİ

Popüler Yayınlar