14 Kasım 2016 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 750 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Allah’ın gizlice yaptıklarını anlatıyor)
750- Gel, gel İmrânoğlu Musa’nın Tûr dağına, ehram bağlanılacak (Hürmetle ve terbiyeyle girilecek) yere, o padişahın döküp saçtığı zekâtı gör, ihsanını seyret onun.

O fazlasıyla fazla altın, dağarcığı kenarından yırtmış, şeker kamışının ağırlığından sepetleri delinmiş.

Fakat iki dünya (Mana-madde) harmanından bir karınca ne alabilir, ne götürebilir?
Sus, yalnız uzakta da oturma, salâvât (Saygı gösterilen sesleri) sesini duy.

Dünya da, dünyanın işleri de baştanbaşa havadan (Sonuçsuz, anlamsız, boş durum ve davranışlardan) ibaret;
Hele iyi-kötü, yaptığın işlerin karşılığı ne diye verilir, yel (Çok hızlı biçimde olan değişimler) ne diye sorumlu tutulur?

Fakat Muhammed’in kurduğu varlığa bak, hicretten altı yüz elli yıl geçmiş, hala durmada;
Ne sağlam yapı.

Ebû Lehep’le ona benzeyenlerin hiçbir şeyini görmezsin;
Ancak öğüt vermek için hikâyeleri anlatılır.

Yel, nerden bu kadar dayanacak, bu çeşit duracak?
Bu dayanmaya Kafdağı bile örnek olamaz;
Onun bile gücü kuvveti yoktur.

İsa’nın nefesindeki, Uzey’in duasındaki tesir, ezeli bir inayetti (İyilikti, bağıştı);
Ustanın ışığıydı o.
(Uzeyr: Peygamberlerden biridir Ahd-i Atıyk’te “ Tevârih-i Sani kısmında geçtiği gibi, Kur’an Tevbe suresinin 30 ayetinde de anılır.)
(Mesnevi 3.cilt 1760 oku)

Söz nefesle söylenir, nefes geçer gider amma söz kalır;
Seher yeli eser gider amma çayırlık, çimenlik neşelenir, sevinir.

Dünya, yelin korkusundan yaprak gibi tir-tir titrer, sen bilmezsin amma yelin içinde çelikten yapılma bir kılıç vardır.
                                *
Neler öğrendik;
1.    Kutsal insanların ayak bastığı, kaldığı yere saygıyla ve hürmetle girmemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Dünya hayatının olaylarının bir rüzgâr gibi gelip geçtiğini, fakat Hazreti Muhammed’in varlığının devam ettiğini göreceğimizi öğrendik.
                              *                            
İşte böyle yaren;
Rüzgârın estiği gibi gözle göremediğimiz ama hissedip sonuçlarını gördüğümüz işlerin olduğunu, kimi zaman görünmeden neşe ve sevinç verdiğini, kimi zaman da kılıç gibi kesip yok ettiğini öğrendik, anladık.
                           *

RAVLİ

Popüler Yayınlar