(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)
860-
Varlığındaki soğukluk, sana adam-akıllı, pek hararetli sarılmış olsa bile bir
bahaneyle sal yola gitsin;
Bahaneye
ne olmuş ki?
Zamaneden
(İçinde bulunulan zamandan) şikâyet ederse de
ki:
“Sen
git, zamane sensiz hoş, ne olmuş ki zamaneye?
Ağaç
gibi neden dal-dal vesvesesin (Yanlış ve yersiz
düşüncelere sahipsin), kaygısın (Kötü bir şey
olacakmış düşüncesiyle ortaya çıkan, sebebi bilinmeyen gerginlik duygusu)?
Gök
gibi tek ol, tek olana ne olmuş ki?
Öyle
ki Huten (Çin surlarına yakın Türk bölgesi) ki
orada şahıs var da şekil, suret yok;
Filan
ne biçim adam, filanca kadına ne olmuş deme (Dedikoduyu bırak) artık.
Şu
gönül, Tebrizli Şems yüzünden aşkın izi, eseri oldu gitti;
Bak
da gör aşkının devletiyle (Gücüyle), ikbaliyle (Baht açıklığıyla) ize, esere neler olmuş.
Adamsız
sen, gözün can âlemine bakmada, o âlemi görüyorsun sen;
Tekrar
dirildin çünkü
Bundan
sonra yaşamayı bilirsin elbet.
İdris
gibi ölüp tekrar bu âleme gelen melekût âleminin müderrisi (Öğreticisi) kesilir, gayb âlemindekilerden bile
gizlidir o.
Gel
de söyle, bu dünyadan giderken hangi yoldan gittin;
O
taraftan gelirken de hangi gizli yoldan geldin?
Bir
yol o yol ki bütün canlar her gece o yola uçup gidiyor;
Şehir-şehir
bütün kafesler bomboş, hiçbir kafeste kuş yok.
Kuşun
ayağı bağlı olursa uzak uçamaz, gökyüzüne havalanamaz, döne-döne uçuşta
acemidir o.
*
Neler
öğrendik;
1.
Öz benliğimiz
dünyalık menfaatlerle sarıldıysa soğuk bir kişi olacağımızı öğrendik.
2.
Öz varlığımız bu
zamanda olanlardan ve kendini etkileyen olumsuzluklardan etkileniyor isek kötü
bir şeyler başımıza gelecek endişesi taşıyacağımızı öğrendik.
3.
Bu zamanda olan
kişilerin ve olayların etkisinden kurtulup ilgimizi Tebrizli Tanrı Şems’ine
vermemiz, aşkın izini ve eserlerini görmemiz gerektiğini öğrendik.
4.
Tebrizli Tanrı
Şems’ine tutkulu bir sevgiyle bağlanıp dostluk kuranın ve bu dostluğu devam
ettirenin güce ve mutluluğa, kutluluğa kavuşacağını öğrendik.
5.
“Ölmeden önce
ölünüz” Hadisi şerifi gereğince yaşarken ölmemiz öbür âlemleri görmemiz,
gördüklerimizi anlatacak yetkiye sahip olarak bu yoldan geri dönmemiz
gerektiğini öğrendik.
6.
Diğer bütün Allah
dostları da Allah âleminden dünya âlemine geldiğimizi, gerçek öz kişiliğimizi
bulmamız, dünyanın aldatıcı sözlerinden, şekillerinden, renklerinden aldanmamak
için de Allah âlemine gitmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Dünyaya
geldiğimiz zaman ailemiz, okulumuz, mahallemiz, akrabalarımız, arkadaşlarız,
ülkemiz bizi yararlanabilecekleri bir kişiliğe sokuyorlar ve bu kişilikten
memnun olan çok az olduğunu görüp izlemekteyiz.
Yaratılıştan
aldığımız, Allah’ın verdiği öz kişilikten ne kadar uzak ve yabancı kalırsak
mutsuz olduğumuzu defalarca kendimizde ve yakın çevremizde gördük, izledik.
Yani
iki kişilikli olarak yaşamaktayız.
Önerilen
öz benliğine dünyanın bulanıklığını katmadan kavuşmak olmalıdır.
Mevlana
Hazretleri en kısa zamanda Allah’a kavuşma imkânını bize sunmakta olduğunu
bunun da aşk ile olacağını, sevmemiz ve bağlanmamız kişinin de Tebrizli Tanrı
Şems’i olduğunu, aşk yolunun terbiyesini inceliklerini detaylı anlattığını
görüp anlamaktayız.
Yaren
işin en zor kısma bu yaşımıza kadar yanlışların doğru olarak bize kabul
ettirilmesi, yanlış kişileri örnek almamız, bu da yetmez gibi yanlışlıkları etrafa
dağıtan, inanmayanları inandırmaya çalışan biri olduğumuzdur.
Kendi
yanlışlarımızı, eksikliklerimizi, hatalarımızı, kusurlarımızı kendimiz
göremeyiz, yakın çevremiz de ilişkilerini bozmamak için ya sessiz kalırlar ya
da dolaylı yoldan anlatmaya çalışırlar ki yanlış söz ve davranışlar devam eder.
Bizim
kendi gayretimiz olmadan zaten hiçbir yardım gelmeyeceğini biliriz, defalarca
da şahit oluruz.
Mevlana
Hazretleri dua ederken;” Yarabbi bana hakikati olduğu
gibi yüzüme söyleyen dostlardan mahrum etme” mealindeki sözlerini
hatırlamalıyız.
Mevlana
Hazretleri en güzel olarak bulduğu duyuşu, düşünüşü, kişiyi, yolu, hedefi
açıkça anlamakta, yolu aydınlatmada, yardım etmededir.
Bizden
bir beklentisi de yok, para da istemiyor, Allah rızası için doğru yolu
gösteriyor.
Mevlana
Hazretlerinin yaptıklarının mükâfatını Allah’tan aldığını ve Allah’a hesap
veren olduğunu biliyoruz.
http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=3766 Google-dan
İdris Peygamberi okumalısın.
*
RAVLİ