20 Kasım 2016 Pazar

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 860 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)
860- Varlığındaki soğukluk, sana adam-akıllı, pek hararetli sarılmış olsa bile bir bahaneyle sal yola gitsin;
Bahaneye ne olmuş ki?

Zamaneden (İçinde bulunulan zamandan) şikâyet ederse de ki:
“Sen git, zamane sensiz hoş, ne olmuş ki zamaneye?

Ağaç gibi neden dal-dal vesvesesin (Yanlış ve yersiz düşüncelere sahipsin), kaygısın (Kötü bir şey olacakmış düşüncesiyle ortaya çıkan, sebebi bilinmeyen gerginlik duygusu)?
Gök gibi tek ol, tek olana ne olmuş ki?

Öyle ki Huten (Çin surlarına yakın Türk bölgesi) ki orada şahıs var da şekil, suret yok;
Filan ne biçim adam, filanca kadına ne olmuş deme (Dedikoduyu bırakartık.

Şu gönül, Tebrizli Şems yüzünden aşkın izi, eseri oldu gitti;
Bak da gör aşkının devletiyle (Gücüyle), ikbaliyle (Baht açıklığıyla) ize, esere neler olmuş.

Adamsız sen, gözün can âlemine bakmada, o âlemi görüyorsun sen;
Tekrar dirildin çünkü
Bundan sonra yaşamayı bilirsin elbet.

İdris gibi ölüp tekrar bu âleme gelen melekût âleminin müderrisi (Öğreticisi) kesilir, gayb âlemindekilerden bile gizlidir o.

Gel de söyle, bu dünyadan giderken hangi yoldan gittin;
O taraftan gelirken de hangi gizli yoldan geldin?

Bir yol o yol ki bütün canlar her gece o yola uçup gidiyor;
Şehir-şehir bütün kafesler bomboş, hiçbir kafeste kuş yok.

Kuşun ayağı bağlı olursa uzak uçamaz, gökyüzüne havalanamaz, döne-döne uçuşta acemidir o.
                                *
Neler öğrendik;
1.    Öz benliğimiz dünyalık menfaatlerle sarıldıysa soğuk bir kişi olacağımızı öğrendik.
2.    Öz varlığımız bu zamanda olanlardan ve kendini etkileyen olumsuzluklardan etkileniyor isek kötü bir şeyler başımıza gelecek endişesi taşıyacağımızı öğrendik.
3.    Bu zamanda olan kişilerin ve olayların etkisinden kurtulup ilgimizi Tebrizli Tanrı Şems’ine vermemiz, aşkın izini ve eserlerini görmemiz gerektiğini öğrendik.  
4.    Tebrizli Tanrı Şems’ine tutkulu bir sevgiyle bağlanıp dostluk kuranın ve bu dostluğu devam ettirenin güce ve mutluluğa, kutluluğa kavuşacağını öğrendik.
5.    “Ölmeden önce ölünüz” Hadisi şerifi gereğince yaşarken ölmemiz öbür âlemleri görmemiz, gördüklerimizi anlatacak yetkiye sahip olarak bu yoldan geri dönmemiz gerektiğini öğrendik.
6.    Diğer bütün Allah dostları da Allah âleminden dünya âlemine geldiğimizi, gerçek öz kişiliğimizi bulmamız, dünyanın aldatıcı sözlerinden, şekillerinden, renklerinden aldanmamak için de Allah âlemine gitmemiz gerektiğini öğrendik.
                              *                            
İşte böyle yaren;
Dünyaya geldiğimiz zaman ailemiz, okulumuz, mahallemiz, akrabalarımız, arkadaşlarız, ülkemiz bizi yararlanabilecekleri bir kişiliğe sokuyorlar ve bu kişilikten memnun olan çok az olduğunu görüp izlemekteyiz.

Yaratılıştan aldığımız, Allah’ın verdiği öz kişilikten ne kadar uzak ve yabancı kalırsak mutsuz olduğumuzu defalarca kendimizde ve yakın çevremizde gördük, izledik.

Yani iki kişilikli olarak yaşamaktayız.
Önerilen öz benliğine dünyanın bulanıklığını katmadan kavuşmak olmalıdır.

Mevlana Hazretleri en kısa zamanda Allah’a kavuşma imkânını bize sunmakta olduğunu bunun da aşk ile olacağını, sevmemiz ve bağlanmamız kişinin de Tebrizli Tanrı Şems’i olduğunu, aşk yolunun terbiyesini inceliklerini detaylı anlattığını görüp anlamaktayız.

Yaren işin en zor kısma bu yaşımıza kadar yanlışların doğru olarak bize kabul ettirilmesi, yanlış kişileri örnek almamız, bu da yetmez gibi yanlışlıkları etrafa dağıtan, inanmayanları inandırmaya çalışan biri olduğumuzdur.

Kendi yanlışlarımızı, eksikliklerimizi, hatalarımızı, kusurlarımızı kendimiz göremeyiz, yakın çevremiz de ilişkilerini bozmamak için ya sessiz kalırlar ya da dolaylı yoldan anlatmaya çalışırlar ki yanlış söz ve davranışlar devam eder.

Bizim kendi gayretimiz olmadan zaten hiçbir yardım gelmeyeceğini biliriz, defalarca da şahit oluruz.

Mevlana Hazretleri dua ederken;” Yarabbi bana hakikati olduğu gibi yüzüme söyleyen dostlardan mahrum etme” mealindeki sözlerini hatırlamalıyız.

Mevlana Hazretleri en güzel olarak bulduğu duyuşu, düşünüşü, kişiyi, yolu, hedefi açıkça anlamakta, yolu aydınlatmada, yardım etmededir.

Bizden bir beklentisi de yok, para da istemiyor, Allah rızası için doğru yolu gösteriyor.

Mevlana Hazretlerinin yaptıklarının mükâfatını Allah’tan aldığını ve Allah’a hesap veren olduğunu biliyoruz.

http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=3766 Google-dan İdris Peygamberi okumalısın.
                           *

RAVLİ

Popüler Yayınlar