(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatıyor)
800-
Varlığım, sevgilinin elindeki kadehten (Hakikati olduğu
gibi gösterenden) başka bir şey değil;
İnanmıyorsan
iki gözüme dikkatlice bak.
Kadeh
gibi gönlüm kanlarla dopdolu;
Arık
(Zayıf, cılız), incelmiş de incelmiş bedenimse
hiçbir vakit arık olmayan, hiçbir an sararıp solmayan, eriyip gitmeyen aşkın
elinde.
Bu
aşk, Müslüman kanından başka bir şey içmez;
Gel
de kulağına söyleyeyim:
“ Bu
böyleyken şaşılacak şey de şu ki kâfir de değildir.
Âdem
gibi, Havva gibi binlerce şekil doğal;
Dünya,
onun yaptığı resimlerle, nakışlarla doludur, fakat o, akla-fikre sığmaz, tasvir
edilemez.
Zerrenin
de, ovanın da, katrenin de, deryanın da neyle en iyi bir hale gelip düzene
gireceğini bilir, onu verir, yardımda bulunur;
Bilgisine
sınır yoktur.
Her
an, gönlümüzü çözer, başlar;
Eşek
değilse, gönlün ne diye onun bu işini bilmez, niçin onu tanımaz?
Kaldı
ki eşek bile eşekçinin çözüp bağlanmasını bilir, onu tanır, bir başkası
olmadığını anlar.
Onu
gördü mü eşekçesine başını sallar, kulakları oynatır, sesini bilir, o ses,
yabancı bir ses değildir eşeğe.
Onun
elinden yem yemiştir, güzelim sular içmiştir;
Ne
tuhaf, ne tuhaf;
Tanrı
bu kadarcık olsun bir anlayış vermedi mi?
Yüzlerce
defa seni derde bağladı, feryat ettin;
Ne
diye inkara döşenirsin?
Tanrı
seni kurtarmaya mecbur değil ya!
*
Neler
öğrendik;
1.
Âşık olduğumuzun
sahipliğinde olduğumuzu, onun eline kendimizi teslim ettiğimizi öğrendik.
2.
Aşk haline düşen
insanın doğru haktan ayrılmayan kişilerle uğraşır fakat onların düşmanı olmaz,
düşmanlık yapmaz.
3.
Allah’a ve Allah
dostuna âşık olanda namaz kılarken veya uyku-uyanıklık arası düşünceye daldığı
zaman binlerce şekil göreceğini, meydana geleceğini, başkalarına bu durumu
anlatsa da kimsenin anlamayacağını öğrendik.
4.
Allah’a ve Allah
dostuna âşık olanın gördüklerinin akılla, fikirle, düşünceyle görülemeyecek,
anlatılamayacak görüntüler olduğunu öğrendik.
5.
Allah’a ve Allah
dostuna âşık olanda sınırsız bilgi olduğunu öğrendik.
6.
Kaba, düşüncesiz
insanların Allah’ı ve Allah dostunu tanımadığını ve onların ne yaptığını
bilmediğini öğrendik.
7.
Eşeğin bile
anlayışı olduğunu, kendisine bakanı, yem su vereni tanıdığını, ona karşı
başkalarına göstermediği davranışlarda bulunduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Başımız derde girince sayısız Allah’ı anıp yardım
istediğimizi, Allah’ın bizi dertten kurtardığını, Allah’ın bizi bu kurtarmaya
mecbur olmadığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ