(Hazreti Mevlana Allah’ı kendini ve aşkı anlatıyor)
550- Yatıştır, üfleme bu nefesi, çünkü bir başka
nefesin var senin, öylesine bir nefes o ki dudaktan çıkan şu yel durdu mu o
kalır ancak.
Sen,
aşkı bilmiyorsan gecelere sor, sor aşkı sapsarı yüzlere, kupkuru dudaklara.
Su,
nasıl yıldızı, Ay’ı (Ayna gibi) gösterirse
bedenler de (Ayna gibi) aklı gösterir, canı
gösterir, belirtir.
Can,
aşktan binlerce edep-erkân (İyi ahlak, incelik, terbiye)
öğretir ki onları mekteplerde öğrenmeye imkân yoktur.
Gökyüzünde
aydın Ay, yıldızların arasında nasıl belirir, görünürse âşık da yüzlerce kişi
arasında öyle belirir, öyle görünür.
Akıl,
bütün yolları-yordamları bilir de aşkın yolunu-yordamını bilemez,
şaşırır-kalır.
Aşk
abıhayatından tadan kişi, Hızır’ın gönlüne sahiptir;
Arı-duru
sular, güzelim kaynaklar hiç olur, hiçe sayılır onca.
Kendine
eziyet edip de bahçeye gitme;
Gel
de Şam’ı seyret âşığın gönlünde, dalgaları da, gül bahçelerini de, Medine’leri
de.
Şam
da nedir ki?
Öylesine
bir cennettir âşığın gönlü ki meleklerle, hurilerle doludur;
Akıllar,
o yüzlere, o çene topaklarına (Tebrizli Tanrı Şems’inin
çenesine) hayrandır.
Ne
lezzetli şarabı gasyan (Gaz sancısı) verir,
mahmurluk verir, ne helvasının tadı çıban çıkarır, hararet artırır.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Allah dostlarının
kendisini sevip bağlananlara, dostluğunu devamlı edenlere insanı dirilten, diri
tutan nefesi başkalarının göremeyeceği bir şekilde aşkla verdiği öğrendik.
2.
Bedenimizin
aklımızı canımızın durumunu ayna gibi gösterdiğini öğrendik.
3.
Canımızın aşktan
binlerce iyi ahlakı, inceliği, terbiyeyi yolunu öğrendiğini öğrendik.
4.
Aşkın yolunu
ancak âşıkların bildiğini, bunlardan görmemiz ve öğrenmemiz gerektiğini
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Âşık olan insanın içki içmeden sarhoş olduğunu, ne
midesinin, ne bağırsaklarının rahatsız olduğunu, ne de sarhoşluk sonunda olan sersemce
davranışlar göstermeyeceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ