(Mevlana Hazretleri Tanrı şarabının tesirini anlatıyor)
950-
Demedim mi sana, (Aşağılık kişilerin yanına) gitme
oraya, belaya uğratırlar seni;
Elleri
pek uzundur (Fırsat buldukça bir şeyler aşırmaktan geri
kalmayan, hırsız olan) onların, ayaklarını bağlarlar senin.
Demedim
mi sana, o yanda tuzak içinde tuzak var;
Tuzağa
düştün mü nasıl kurtarabilirler seni?
Demedim
mi sana, meyhanede (Tekkede) tuhaf mı tuhaf
sarhoşlar vardır;
Saçma-sapan
söz oklarıyla oklarlar aklı.
Senin
gibi yüreği temiz, gönlü saf kişiye lokma gibi kapıverirler;
Her
bir piyade için bir şahı mat edip oyundan atıverirler.
Seni
çok kere hamur gibi çekip-çekip uzatırlar, derken büküp-büküp halka haline
getirirler;
Yüzlerce
defa saman ederler seni, yüzlerce defa kehribar haline sokarlar.(Çekilen-çeken ederler)
Gönlü
dar birisisin sen;
O
ciğer yiyenlerin yanına varır, ciğer kesilirsen seni tutarlar, çorbalarına
atıverirler.
Olgunluğuna,
yiğitliğine güvenme pek;
Kafdağı
bile olsan seni tezcek (Çabuk olarak),
hemencecik havaya uçuverirler.
Balçığından
binlerce tuhaf kuş yoğurur, yaparlar;
Sudan,
topraktan geçsen bile daha neler ederler seni, neler.
Deriden
yapağı çeker gibi seni de tutarlar, şu bedenden çekip çıkarırlar;
Seni
bir hayale döndürürler, önün-ardın, sağın-solun, üstün-altın kalmayıverir.
Hükümlerin
çekip çekiştirmesine razı olduğunu gördüler mi de zahmetlerden, meşakkatlerden
kurtarırlar seni de her şeye razı ederler.
*
Neler öğrendik:
1. Aşağılık kişilerin yanına gidenin her türlü oyuna
geleceğini, temiz kişilerin böyle kişilerin yanına gitmesinin yanlış olacağını,
zarar göreceklerini, yollarından kalacaklarını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah’ın
iradesine boyun eğen temiz kişilerin işlerini aşağılık kişilerin dünyalık küçük
işlerini halledip güven sağladıklarını sonradan da elinde avucunda ne varsa
aldıklarını, hile içinde hile yaparak soyup soğana çevirdikleri için baştan
onların içine girmememiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ