(Hazreti Mevlana Allah’ı kendini ve aşkı anlatıyor)
560- Padişahtan (Yönetenden)
yoksula kadar herkes, tamaın (Tamah-Doymazlığın),
ümidin (Olması beklenilen veya olacağı düşünülen şeyin)
pençesine düşmüştür, çekişip durmadadır.
Can
yalnız aşkla tama-lardan (Doymazlıktan),
isteklerden kurtulur.
Alıcılardan
ne övünç gelebilir aşka?
Aslanlara
ne dayanç olabilir tilkilerden?
Dünya
fidanında bir tek olmuş meyve bulamıyorum;
Şu
ham meyvelerden dişlerim kesmez oldu artık.
Güneş
gibi bütün bineklere boş vererek aşk kanadı ile havalarda, göklerde uçadur.
Âşıkların
gönlüne, ne yapayalnız kalanlar gibi bir yalnızlık, bir yabancılık duygusu
gelir, ne birçok parçalardan meydana gelmişler gibi tümden ayrılma, eksilme
korkusu.
Onun
yardımı, canlara yardım etsin diye seçmiştir onu sebepler yaratan, sebepler
yaratsın diye almıştır onu.
Kâb
kadısını anlamak için aşk vekili geldi-çattı, girdi kapıdan içeriye.
Ne
de acayip bir âlem, ne de acayip bir şiir, düzenine görülmemiş mi görülmemiş;
Düzülüp
koşulan şiirlere binlerce coşkunluklar salmada.
Ter-ü
taze (Çok taze) ne varsa şu âlemde, hepsine de aşkın yoksulu bil;
Çünkü
aşk, altın madenidir, hepsini de altınla bezeyen odur.
Ah
ey aşk, hileyle-düzenle aldın aklımı;
Hâşâ
(Olmaz böyle şey), yanlış söyledim, yalan
söyledim;
Güzelliğinle,
alımınla aldın aklımı.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
İnsanların kendi
haline bırakıldıkları zaman doymazlık ve ümitle bekleyiş ve çekişme içinde
uğraştıklarını öğrendik.
2.
Canımızın ancak
Allah’a veya Allah dostlarına âşık olmakla doymazlıktan ve isteklerden
kurtulabileceğini öğrendik.
3.
Güçsüz veya kaba,
incelmemiş, toplum kurallarını bilmeyen kişiden bir şey beklenmeyeceğini
öğrendik.
4.
Âşık kişiye
yalnız kalma korkusunun ne de yabancılık duygusunun gelmeyeceğini öğrendik.
5.
Gönlümüzü,
kazadan, kaderden, olur olmaz manasız laflardan kurtarmak için Allah dostunun yardıma
gelmesi gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah’a ve Allah dostlarına olan aşkın güzelliğiyle,
alımıyla gönlümüzü almasıyla olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ