(Hazreti Mevlana Allah’ı ve herkes uyurken uyanık kalmanın
önemini anlatıyor)
700-
Beden kaydında kalanların (Önemseyenlerin)
aşktan pek söz açma;
Onların
ödevleri korkudur, ümittir;
Sevaptır, suçtur ancak.
Aşkın
yok, layığındır senin, yat-uyu.
Yürü-git,
onun aşkı, onun gamı bizim nasibimiz;
Sen
var, uyu.
Sevgilinin
gam güneşiyle zerre-zerre olduk;
Senin
içindeyse böyle bir heves belirmedi bile;
Uyuyakal.
Onun
razılığını aramak için su gibi koşup duruyoruz;
O
nerdeymiş, derdin bile değil, sen uyu.
Aşk
yolu yetmiş iki mezhepten de dışarıdadır;
Senin
aşkın, senin yolun-yordamınsa hile, gösteriş;
Var
uyuyakal.
Sabahleyin
sunduğu şarap, sabah gıdamız bizim, işveleri-cilveleri, akşam gıdamız;
Sense
yemek-içmek derdine düşmüşsün;
Uyu,
uyu.
Biz
kimya isteğiyle bakır gibi yanıp erimedeyiz;
Sana
ise yastık, yatak, kimya kesilmiş;
Var,
uyu.
Sarhoş
gibi her yana yıkılmadasın, her yana düşüp kalkmada;
Gece
geçti, şimdi dua çağı, uyuyakal.
Kaza-kader,
bizim uykumuzu aldı, civanım, yürü, kaçırdığın uykuları da kaza et, yat uyu.
Aşkın
eline düştük, bakalım, ne yapacak bize?
Sen
kendindesin, git sağ yanına yat, uyu.
*
Neler
öğrendik;
1.
Çevrede olayları
fark etmeden, görmeden, sorumluluk almadan, gelecekte olabilecekleri
düşünmeden, iş ve işlem yapmadan yaşamının uyumak olduğunu öğrendik.
2.
Vücudunu seven ve
önem verenlerin korku, ümit, sevap, günah olarak
yapılması, yerine getirilmesi, insanlık duygusu olarak, dini inanç olarak,
töre, yasa bakımından yapılması gerekli olan iş ve davranış gördüklerini ve
yaptıklarını, bunların aşktan haberleri olmadığını
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Aşkın eline düşen kişinin uyku uyumanın aklına bile
gelmediğini, kendinden geçmiş olarak aşkın ne yapacağını beklediğini öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ