9 Kasım 2016 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 640 İNCİ BEYİT

(Hazreti Mevlana Allah’ı kendini ve aşkı anlatıyor)
640- Yeraltında bulunan neye üfüren kimdir;
Tatlıya analık eden, tada padişahlık edip buyruk yürüten kimdir?

Kimdir madenin avucunda toprağa altın, gümüş haline sokan?
Kimdir sedefin içinde suyu inci eden?

Sevgilinin çekişiyle candan da kurtuldun, bedenden de;
Daha da yakınlaştı ayetinin cezbesiyle (Kendine çekmesiyle) iki yay kadar kaldı araları makamını da aştın.

Gönül zümrüdüankası neden bu kadar yücelere uçmada?
Yüceler yücesi rabbimden bir ıslık sesidir, duydu da ondan.

Çalgıcın güneş oldu, lale bağırdı:
Kalk, selvi boylu dilbere secde et.

Açılıp saçılan gül, neden gülüyor?
Söyleyeyim:
Bahar mevsimi yüzünden duası kabul oldu da ondan.

Gül, gömlekten mana Yusuf’unun kokusunu aldı da ağzını açıp gülmeye, hey gidi hey, müjde-müjde demeye koyuldu.

Gül bahçesi karakışa, padişahlar padişahının adaletinin aydınlığı sayesinde yağmadan korkmuyorum, ne dilersen yap, elinden geleni geri koyma diyor;

Diyor ki: Gök de onun elinde bir elma gibi, yer de;
Hatta daha da değersiz yer-gök;
Sen benim yaprağımı kapıyorsun, fakat nereye götüreceksin, nereye?

Herkesçe bu, böyle:
Âlemin manası o;
Peki, o halde adlar, mananın tapısından başka nereye gidebilir?
                                *
Neler öğrendik;
1.    Allah’tan bir ses duyana kadar insanın tatlıyla, tuzluyla, altınla, gümüşle uğraştığını öğrendik.
2.    Allah kendisine yaklaştıracağı kulunu dostlarıyla tanıştırıp yolu-yordamı, edebi-terbiyeyi öğrettirerek hazırladığını öğrendik.
3.    Her şeyin Allah’ın elinde ve takdiriyle olduğunu öğrendik, anladık.
                         *
İşte böyle yaren;
Allah’ın kendine yaklaştırmak için sesle, kokuyla müjde verip davet ettiğini, bu daveti isteyen ve bekleyenlerin hiç korkmadan, hiç çekinmeden yücelere çıkmak için dünyaya ait bağlarını koparmaları gerektiğini öğrendik, anladık.
                           *

RAVLİ

Popüler Yayınlar