Sende
olan yanlışlığı kendin göremezsin.
Seni acımasızca
yüzüne karsı eleştireni bul, sözlerinden hiç kırılma, uzaklaşma.
Dost bil
ve ayni yardımı da sen ona yap.
Yanlış
olan yer içinden sana söyle hitap eder:
Sen
buraya ait değilsin git der.
Oluşacak
menfaate hiç boyun eğmeden git.
Hakkin
veya zorunlu temas kurman gerekiyorsa başka bir zamanda tekrar gel.
Dişin damağa
girdiği yarık yağlı besinlerin tad ve lezzetinin çığlıklar attıkları yerdir.
AKIL VE KULLANILIŞI
Akıl,
din, ilim, yumuşaklık, cömertlik, iyilik etmek, akrabaya yardım, sabır, şükür,
halka yumuşak Muamele nasıl olmalı ve ne yapmam gerektiğini bilmeliyim.
İnsan
tek düzelikten bıkacağı için, kalbimi büyüklerin hikmetli sözleriyle
güçlendirerek tek düze yaşamaktan kurtulmalıyım.
İnsanın
tabiatı gezinti yapmakla canlılık, neşe kazanacağından fikri gezintiler gerekli
olduğuna inanıyorum.
Aklım en
kıymetli varlığındır.
Aklı
doğru kullanmazsam, ahlakta şaşkınlaşacağını biliyorum.
Aklımı
aşırı istekle meşgul etmem.
Aklını
doğru kullanmayı öğrenmediysem, her an belaya hazır olurum.
Akıl ile
geçim sağladığımın farkındayım.
Aklımı
az kullandığım zaman veya sakat fikirleri aklımdan ayıklamadığım zaman ayıplandım.
Aklımla
doğru ile yanlışı ayırt ederim.
Esas
akıl doğuştan verilen akıl olduğunu biliyorum ve temiz olduğum müddetçe uzun vadeli
iyi sonuçlara ulaşacağımı bilirim.
Toplumun
baskı ve tesirlerinden aklını korumaya çalışırım.
Ruh
sağlığımı korumak için yaşamımı kolaylaştıracak bilgi toplarım.
Akla
bilgi toplarım, deneyimlerimden ders alırım, yaşantıma işlerlik ve verimlilik kazandırırım.
Ömür
uzadıkça beden gücü azaldığını, fakat aklımı doğru kullanırsam aklımın
gücü yaşamımı
güçlendireceğinin farkındayım.
Başkalarının
deneyimlerinden ders alırsam aklıma faydası olacağını biliyorum.
Aklımı zinde ve dinç tutmak zorundayım, bunun
için taraf olmam, zamanın dedikodularına kıymet vermem.
Akıl
danışacaksam genç ve eğitimli olanı ararım, ihtiyarların fikirlerinin pas
tuttuğunu biliyorum.
Akıllı
insanın sorduğu sorulanda anlarım, verdiği cevaptan
da
anlarım.
Akıllı
insanı bilmediğini sorduğumda, bu konuyu bilmiyorum diye cevap verdiğinden
anlarım.
Arkadaş seçerken birinci öncelikle akıllı olduğuna, sonra ahlaklı olduğuna bakarım.
Yaptığım
işi aşırı yaparsan ayıp olur, eksik yaparsan acizlik ve beceriksizlik olur.
Akıllıların orta yolu bulduklarını bilirim.
Aklımı fazla zorlarsam bedenime zarar vereceğimi bilirim.
Aklım
sayesinde doğru sözlü, örnek hal ve hareket sahibi, darda kalmışlara derman olmaya
çalışan ve herkes tarafından sevgi ve takdir
hislerine mazhar olan olmak istiyorum.
Akıllı
olursam hile yapmam, gerek de duymam.
Doymazlık
yapmam, hile yapmadığımdan hilekârların yalan ve hile tuzağına düşmem.Geçimini sağlayacak aklım yoksa kardeş ve dostlarıma dayanmanın doğru seçim olduğunu, yardım etmezlerse susup ve sabırla beklemenin doğru olacağını, yoksa ölümü beklemenin doğru seçim olacağını bilirim.
Aklı az
olanların yanlışlarından öğretici, uyarıcı ders alırım.
Herkesi
aklı miktarınca sorumlu tutmak gerekir.Aklın olgunluk ve doğru yolu gösterdiğini bilirim. Aklın heva ile heveslerden ve hırstan ve şehvetten koruduğunun farkındayım. Akıllı olanın baştan yanlışa yönelmeyeceğini bilirim.
Kolay veya zor diye düşünmem, doğru veya yanlış diye düşünürüm.
İşimi ucuz diye beceriksizlere ısmarlamam.
Değersiz
insanlara iyilik yapmam, sadaka veririm.
Kötülük
yapmaya heves etmem.Emri altındakileri korurum, başkasına verdiğim öğüdü kendim tutarım.
Dinin isteğine göre hareket eder, kendi isteklerimi ön plana almam.
Sabırlı
adamlarla dostluk kurarım.
Ne
yapabilirim diye daima düşünür, hemen yaparım.
Aklın
kötülüklerden ve çirkinlikten tek başına ala koyamayacağını biliyorum ve
ilahi hükümlerle beraber düşünerek iyiliği ararım.
Mevcut imkânlar
ne kadar çok olursa olsun aklımı kullanmayı beceremiyorsam yoksulluk
çekeceğimin farkındayım.
Eşyanın
adı ve anlamını bir arada düşünürüm.
Örnek(soba
ısıtmaya yarar, TV. Tek taraflı sesli ve görsel araçtır, elma ağacı elma verir
gibi)
İki
cihanda mutlu olmak istiyorum.
Önce
doğru dini bilgiye ulaşmalıyım.
Allah’ın emirlerine yerine getirerek kendimi
üst düzeyde disipline etmeliyim.
Disiplinin
verdiği sakinliğe ulaşmalıyım.
Böylece
aklımı doğru kullanmayı sağlamalıyım.
Sonuçta
sevinç kazanmalıyım.
Sıkıntı
çeksen bile gayretimi bırakmamalıyım.
Hayatta
en büyük işlerimden biri şüphesiz bu olmalıdır.
İhtiyaçlarımı
önemserim, arzu ve isteklerimi imkânlar ölçüsüne göre düşünürüm.
Arzu ve
isteklerime imkânlar yeterli olmazsa çevremin onay vermeyeceğini ve sıkıntıya
düşeceğimi biliyorum.
Arzu ve
isteklerimi gerçekçi olarak düşünürüm.
Bunalıma girmişsem gerçekçilikten uzaklaşmış olduğumun farkına
varırım.
Bulanıklıktan
çıkmak için dostlarımın yardımını isterim.
Toplumun
verdiği imkân ve hizmetlerden yaralanırken, topluma kendi imkân ve hizmetlerimi
sunarım.
Sebebini
bilmediğim içimde bir huzursuzluk var ise maddi manevi borçlu olduğum kimselerin
bana ve imkânlarıma ihtiyaç duyduklarını anlarım.
Aklı
artıranın iş ve meşguliyet çokluğu olduğunu bilirim.
Akıllı
kimse sorusunda bile açılımlara sebep olduğunu bilirim.Akıllı kişinin ALLAH’IN emirlerini yaptığını bilirim.
Bahsettiğimiz konu cüzi (parça) akıldır.
Benim bu
kadar akıllı ve doğru olduğumu zannetmeyin.
Ben-sen hitabı itici olduğundan kendi
üzerimden ifade etmeye çalıştım.
Esas
akıl olan külli (bütün) akıldan ileride bahsedeceğim.
Şimdilik
dünya işlerinde neredeyim?
Sorusuna
bir ışık tutmaya çalışıyorum.
*Yaşamımızda yaptıklarımızı ve söylediklerimizi ölçü almadığımızda doğru, haklı ve akıllıca yaptığımızı zannederiz.
Ölçü
aldığımızda ahmakça davrandığımızı fark ederiz.
Kanuni
ölçüler, ahlaki ölçüler, vicdani ölçüler, dini ölçüler söz ve davranışlarımızı doğrulamadıkça
zan perdesi içinde kalırız.
Ahmak:
1.
Eksiğini, hatasını, öğrenip düzeltilmeyi kabul etmez.
2. Dostluğunun sonu, zararla, ziyanla, kinle
biter.
3. Dost olarak yaklaşırsan kendini büyük
görür.
4. Uzaklaştığın zaman tasalanır, kederlenir.
5. Konuşmaya gittiğin zaman konuyu kendi
istikametine çeker.
6. Kendi haline bırakıldığın zaman problem
çıkararak konunun içine çeker.
7. Uyarı yaparsan, türlü sıkıntılara sokar,
arkandan laflar gelir.
8. Kötülük eder de iyilik yaptım diye teşekkür
bekler.
9. İyilik eder de kötülük ettim diye özür
diler.
10.
Bayağı ve aşağılık hareketleri bitmek tükenmek bilmez.
11.
Biraz fazla para verirsen her şeyi yapar.
12.
Tedavisi başkası tarafından tedavi yapılamayan bir hastalıktır, doktorları bile aciz
bırakır.
13.
Kendine vaaz ve nasihat etmez, başkalarına eder.
Kendi kusurunu görmeyip başkalarının
kusurlarını görür.
14. Huyu
daima huysuzluk etmekti
15.
Pintidir, cimridir, ancak herkesten cömertlik bekler.
16.
Fakirlikten ve yoksulluktan çok korkar.
17.
Sağdan soldan öğrendiği bir iki konuyu bilginler ayarındaymış gibi konuşurlar.
18. Ben
ne yapabilirim diye düşünmez.
Kim bana
ne yapar diye hep bekler ve çevresini kendisine
bir şeyler yapsın diye zorlar, edepsizliği silah olarak kullanır.
19.
Aklını arzularına ve isteklerine göre kullanır.
20.
Uygun yer, zaman, kişi, söz, davranış seçemez.
21. Sözü
ile yaptıkları birbirine uymaz.
Yarin ne
yapacağını tahmin edemezsin.
22.
Dostunun kanını dökerde kolum yoruldu diye mirasçısından para talep eder.
23.
Kendisinde olanı başkasından ister, bekler.
24. Sır
saklayamaz, duymaması gereken kişiye sözü ulaştırır.
25. Aklını
ortak yararlılık için kullanamaz.
26.
Yanlış olduğunu söylediği halde aynı yanlışı yapar.
27.
Aklını doğru kullanamayana deli de
28.
Bulaşıcıdır. Bulunduğun yer de bir ahmak varsa bile kaç.
29.
Eleştirildiği zaman tüm gizli utançları ortaya döker.
30.
Hayal âlemindedirler, gerçeklerle yüzleşmekten kaçarlar.
Kendinde
ve yakın çevrende bu verilere uygun davranışlar göreceksin. Sen ancak kendini düzeltebilirsin.
O kişi
istemediği takdirde asla düzeltemezsin.
Yapacağın
ancak ölçüleri hatırlatmak olmalı.
Yapılacaklar:
Beğenilen
ve sevilen ilim adamlarının kitaplarını oku.Radyo ve televizyonda bilgili insanları izle, dinle ve not al.
Şüphe,
vesvese ve unutkanlık bilgili, insanın hastalığıdır, ahmaklıkla karıştırma.
Topladığın
notları kolay bulabileceğin konularda ayrıştır.
Bulunacağın
ortama yukarıdaki verileri ölçü alarak orada kalma süreni ayarla.
Yanlış
kişilerle beraberlikten ve onların farkında olmadan verdiği zararlardan
kurtulmak için yalnızlığı tercih et.
Uzun
hedefler koyarak ve bunlara ulaşmak için hayal âlemine dalma. Kısa ve sonuçlarını
alabileceğin kısa vadeli hedefler koy.
HEVA ve HEVES
(ZEVK VE ŞEHVETLER)
Hoşlanma
duygusu ile heveslenmek, istek duymak, sevgi beslemektir.
İçi boş,
aslı olmayana bağlanmaktır.
İman ve
ibadetin tersidir.
Düşkünlüktür.
Tiryakiliktir.
Boş ve kuru hedeflerdir.
Neticesiz
arzulara her türlü ahlaksızlığa sebeptir, kirlenmene nedenidir, mertlik ve
yiğitlikten uzaklaştırır, kötülük yollarını öğretir ve yapmanı sağlar.
Akıl
yoğun baskı altına alınır, zorlanır, kumanda edilir hale düşürülür.
Şehvete
yol açar, bir anlık şehvet uzun üzüntüler getirir.
Hesap
vermeyi unutturur.
Boyun
eğdiren durumuna düşürür.
İstediğini
kolayca alamazsa vazgeçer.
Avcı değildir.
Kolay
veya zor seçeneğinden hareket ettirir, doğru veya yanlış düşünceden
uzaklaştırır.
Hileli tarafı gizler, çirkini güzel gösterir, zararı kar gibi gösterir.
Çirkin şeyleri sevdirerek gözünü kör, kulağını sağır eder.
Arzuların
hep uyanıktır, akıl uyur o uyumaz.
Hak ve
doğru olanı çekilmez derecede ağır, sonu kötülükleri ise hafif ve gönül
okşayıcı olarak gösterir.
Bakışların
çoğu şehvet tohumu eker.
Bir
anlık şehvet ise uzun üzüntüler getirir.
Kendi
nefsimiz istek olarak hayale taşır, toplum cesaret vererek zorunlu istek haline
getirir.
Gevezeliği
ile sebepsiz düşman çoğaltır.
İLİM
Allah
bilgili kimseleri sever.
İlim;
mal, itibar ve güzellik kazandırır.Diğer insanlardan üstün olursunuz.
Âlim cahili bilir. Cahil âlimi bilemez.
Şüpheyi
ortadan kaldırır.
Doyulmaz,
kanılmaz bir nimettir.
Allah
kuluna iyilik dilerse dini ilimlerde âlim kılar.
Kur' an
öğrenen değerli, itibarlı, şerefli, meziyetli ve onur sahibi olur.
Hadis
öğrenenin delilleri kuvvetli olur.
Matematik
bilenin görüşü keskin olur.
Arap
dili öğrenenler ince ve duygulu olurlar.
Kendini
kontrol etmeyenin işleri karışır ve zarara doğru gider.
Âlim bir
hata yaptı mı, o ilmi de hataya düşürür.
Âlimler
bilgi ile ders veren düşünceye sevk eden hikmetli söz söylerler.
İlim
seni korur.
Âlim
olamıyorsan bile âlimlerle oturmaya çalış.
İlim
yolunda olanlara hoşnutluklarından dolayı melekler kanatlarını sererler.
Hz. Ali
"ya bilen, ya öğrenen, ya dinleyen ya da bunları seven ol. Beşinciden
olursan mavf olursun" demiştir.
Fakirlikten
ve yoksulluktan korkmazlar.
Allah
sevmediği kulunu ilimden mahrum eder, mal verir oyun oynayan çocuk gibi
oynatır.
İlim
münakaşa etmek için öğrenilmez.
Uygun
ortamda ilmi münakaşa yapabilirsin.
İlim ve
ihtisas sahibi olanlar sorulmazsa susarlar.
İlim
öğrenen, utanmayı, kibri, gururu, utanmayı, gamı, tasayı, elemi, gelecek menfaati,
ezberlemeyi, hatıralarını bir torbaya doldurup ağzını sıkıca bağlar.
Herşeyin
güzelini ara ve al.
İlim
fayda sağlar.
İlimde boş ve lüzumsuz yoktur.
İlim av
gibidir kaçar, gizlenir.
Avcı
isen izi iyi sür, avlayıncaya kadar zahmet çekeceksin bil.
İlim,
bilgileri tekrar gerektirir.
İlme
soran dil, düşünen kalp ile ulaşılır.
Bilmediği
şeylerden bilenler gibi konuşmayanlar ilim sahibidir.
Allah’tan
âlim kullar korkar.
İlmi
kendin için yaşayarak öğren, başkasına öğretmek için öğrenirsen vebali sana
nuru başkasına olur.
İlim
sözden önce gelir, yapmaktan da önce gelir.
Âlim, az
söyler maksadını gizlemez.
İlim
gibi dost ve sırdaş bulunmaz, yumuşaklık gibi yardımcı yoldaş bulunmaz.
İlim
öğretene hürmet edersen, saygı gösterirsen, el pençe divan durursan sütünü sana
zahmetsizce verir.
İlim öğreteni hedef alırsan cahillerden
olursun.
İlimi
anlatan, ilmi dinleyen, ilmi yaşayan ayrı-ayrı güzelliklere kavuşur.
Düşünen
kalp ile iyi niyetle sorulan soruların cevabından ilme kavuşursun.
İlimde
ilk basamağa varan her şeyi biliyorum diye zanneder. İlimde ikinci basamağa
varan diğer âlimlere bakarak kendini alçakta görür. İlimde üçüncü basamağa
varanlar kimse ilim sahibi olamaz ve olamamıştır
der.
CAHİL
Âlimi,
İlmin şeref ve fazilet (iyilik etmeye, fenalıktan çekinmeyi sağlayan huy)verdiğini
bilmezler, anlayamazlar, bilemezler.
Anlamadığı
bir şeyden fikir yürütür, yanlış ve esassız açıklamalar yaparlar.
Kötülüğü
şöhretlendirirler.
Çirkine,
güzelden daha fazla şöhret verirler.
İlim
sahibinin hatasını yakaladı mı yayar ve şamata eder.
Canları
ve başları pahasına üzerine düşüp uğraşıp didindikleri mal peşindedirler.
Malı
korurlar.
Çocukken
verilen oyuncakla oynar, büyüyünce kendi edindiği eşya ile oynar.
Kördür
göremez, sağırdır işitemez.
Fakirlikten
ve yoksulluktan çok korkar.
Cahil
cahiller içinde şöhret olur.
Cahili
okutur öğretirsen sonunda kendini senden daha âlim görmeye başlar.
Bilmez,
bilmediğini de bilmez, bu cahildir.
Eğitilmez
kendi haline bırakmak gerekir.
Yapılanın
maksadını doğru değerlendiremez, tepkileri anlamazlıktan gelir.
KİŞİ
KENDİNİ İYİ YOLDA DEĞİŞTİRMEK İSTERSE, TÜM KAPILAR ONA AÇILIR.
*
RAVLİ