Bundan vücuda getirdiği altın
ve gümüş paraları dostların fakirlerine sarf ederdi.
Bir gece Mevlana Hazretleri
bunun hücresine gider, onu kimyaya dalmış bir halde görür.
Bedreddin, Mevlana
Hazretlerinin heybetinden donakalır.
Mevlana mübarek eliyle örsü
alıp onun eline verir.
Bedreddin bakar ki, bu demir örs parlak bir altın olmuş.
Mevlana:
“ Eğer altın yapma sanatı ile
uğraşırsan böyle sanatkâr ol.Bu şekilde altın yapma sanatı için ne örs ne de çekiç lazımdır.
Böyle şeylere aziz olan
ömrünü sarf edersen, işler tersine dönüp hakikatler meydana çıktığı vakit,
bunun bir sahtekârlıktan başka bir şey olmadığını anlarsın.
Senin altının bakır olduğu
zaman artık nedamet (pişman olmak) ve eseflenmen (üzülmek) fayda getirmez.
Çalış ki, bakır vücudun altın
ve altının da cevher olsun, cevherin de şunun bunun vehmine (hayaline) sığmayan
bir şey olsun.
Nitekim Mevlana buyurmuştur:
Şiir:
“ İsa, senin bakırını altın
yapar.Eğer altın ise cevher yapar,
Cevher ise daha güzel de
Ay’dan ve Müşteri’den (Jüpiter yıldızı) daha güzel bir şey yapar”
Bunun üzerine Bedreddin
elbiselerini yırtıp kimyagerlikten vazgeçti.
*
Arkadaşlarının ileri
gelenleri bu olayı anlatmışlardır.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1.
Dokunuşunla,
bakışınla, sözünle öyle sanatkâr olmalıyız ki, o kişinin kimyasını değiştirerek
onu doğru yola koyacak ustalık seviyesine çıkmamız gerektiğini öğrendik.
2.
Gerçeği
değiştiren biri olursak ne maksatla olursa olsun sahtekâr olacağımızı öğrendik.
3.
Sahte işler yapıp,
bunu iyilik için kullanmanın, kendimizi satmaya kalkışmak, kendimizi iyi
göstermek olduğunu ve bu işin yanlış olduğunu öğrendik.
4.
Sahtekârlığı iyi
işler için bile yapsak aziz ömrümüzü sahtekârlık yolunda harcadığımız için
hesap günü Tanrı huzurunda pişman olacağımızı öğrendik.
5.
Esas madenin
kendimiz olduğunu, doğru yolda çalışıp çabalayarak kendimizin kimyasını
değiştirerek daha kıymetli cevher olmamız gerektiğini öğrendik.
***
Allah’ın kudretiyle meydana
gelen Ay’ın tesirlerini nelerdir?
Güneşten aldığı ışığı
karanlıkta kalanların görmeleri için ayna olur ve ışık olur.
Yani; kişi önünü göremiyorsa,
Yaptığı işin ne sonuç
alacağını bilmiyorsa,
Kafası karışıksa ona görmesi
için ışık verir.
Kuranı Kerim’i,
Peygamberimizin söz ve davranışlarını, peygamberlerin öykülerini, velilerin söz
ve hikâyelerini güneş bil.
Bunun aydınlığında
aydınlananlar karanlıkta kalmışlara doğru yolu gösterirlerse kendileri Ay olur,
temiz gönülleri ayna olur.
1.
Çeker bir zaman
sonra bırakır, tekrar çeker tekrar bırakır.
2.
İlk yarısında
kuvvet kazanır gelişirsin, ikinci yarısında kuvvetin azalır hastalanırsın.
3.
İlk yarısında
bedenin kuvvetlenir hastalığın gider iyileşirsin, ikinci yarısında bedenin
zayıflar ağrıların artar.
4.
İlk yarısında
ışığın tesiriyle zekân artar, ikinci yarısında zekân da zayıflar.
5.
Ay ışığında çok
oturursan veya uyursan tembellik gelir,
6.
İlk yarısında
saldırmak, parçalamak isteğin artar, ikinci yarısında bu isteğin azalır.
7.
İlk yarısında
öğrenilenler unutulmaz, ikinci yarısında unutulur.
***
Müşteri (Jüpiter) Allah’ın
kudretiyle insanlara tesiri nedir?Ilımlı bir sıcaklık tesirinden bu yıldıza saadet adı verilmiştir.
Dil,
İlim,Hilm (İnsanın tabiatında zaman kavramı olmadan yavaşlık, yumuşaklık),
Hayâ (Utanma, sıkılma, ar, namus, edep, Allah korkusu ile günahtan kaçma)
Cömertlik,
Alçak gönüllülük,
Akıl,
İffet (temizlik, namus),
Güzel ve manalı konuşma,
Bu konularda çalışma ve çabalama gayreti verir.
Allah’ın emriyle tertemiz
tabiatlı ve güzel özelliklere sahip olan biri olursun.
(Ay ve Müşteri Marifetname
İbrahim Hakkı hazretlerinden 4. cilt 4, 10 bölümden alıntı yapılmıştır)
Yaren,
Her öğrendiğimizle, her
gördüğümle, her duyduğumuzla, her duygulandıkça, her hislendikçe, her
yaşadığımla beynimizde bir kimya oluşur.
Beyin kimyası böylece oluşur.
Oluşan bu kimya çevre
faktörleriyle olacağından değişik kimyalar oluşur.
Eğer sen yeni baştan beyin
kimyanı değiştirmek istersen,
Yüceliklerde yer almak
istersen,
Zekâ ve anlayışını artırarak
gerçeği görebilmek için sana sunduğumuz hikâyelerle,
Allah’ın ilham ettiği
bilgileri öğrenmelisin ve dertlerin bilinmesini, ayıpların örtülmesini
günahların ödenmesini öğrenmelisin.
Tabii olarak kendini doğru
yolda geliştirerek beyin kimyanı kendin sana zorlanan değil de kendi
arzularınla, isteğinle bunu kendin yapmalısın.
Hazreti Mevlana bize bu yolu
hem sözleriyle hem de maneviyat nuruyla yardımcı olmaktadır.
Her okuduğun hikâye ile
büyüklerimizin sohbetine katılmadasın ve beyin kimyan yavaş-yavaş
değişmektedir.
Şimdilerde anlamasan bile
gerçekler birden anlayışına verilecektir inşallah.
İşte yaren Mevlana
Hazretlerini işaret ettiği, İsa’ peygamberin halka yaptığını kendin kendine
yapabilirsin.
“Tuttuğun altın olsun”
duasının manasını öğrendik.
Ha gayret.
Allah emeğinin karşılığını
elbette verir.Daha fazla açıklamak için izin yok.
Ama bu kadarı istekli için
iyi yoldur.
*
RAVLİ