% 1 ihtimal olan şeye VEHİM,
% 2-50 ihtimal olan şeye
ŞÜPHE
% 50 den sonraki ihtimale ZAN
% 90 ihtimale ZANNI-GALİP
% 100 olana KESİN BİLGİ
DENİR.
(İzmirli İsmail Hakkı’ya
göre)
Kuran-ı Kerimde kesin olmayan
bilgi ile hareket edilmesi hoş görülmemiştir.
“Ey inananlar, zannın
çokluğundan sakının, zira zannın bir kısmı günahtır”
(Hucurât, 49/12)
“Bilmediğin bir şeyin ardına
düşme.
Çünkü kulak, göz ve gönül
bunların hepsi, o yaptığından sorumludur”
(İsrâ, 17/36)
Zan, taşıdığı değer
itibariyle birkaç kategoriye ayrılmaktadır.
1.
Zannın bir kısmı
ahlaken beğenilmiş ve dinen makbul görülerek övülmüştür.
Allah, peygamberler ve müminler
hakkında iyi niyet beslemek ve hüsn-ü zanda bulunmak gibi.
2.
Mahkemelerde
şahitler hakkında gerekli inceleme yaptıktan sonra galip zanna göre hüküm
vermeye dayanak teşkil eden zandır.
Böylece insanlar arasında karar verme zorunluluğu olan birçok muamelede, mutlak gerçeği bilmek mümkün olmadığı takdirde galip zanna dayanılarak hüküm verilir.
3. Bir kimse veya zümrenin yaşayış ve hareketlerinde yahut davranışlarında hüsn-ü zanna layık olmayan görüntüler ve kendileri su-i zan duymak için makul sebepler var ise, işte o zaman bu zan günah değildir.
4.
Birinin herhangi
bir söz ve hareketinde iyilik ve kötülük ihtimali eşit olup, bizim de sırf su-i
zandan hareket ederek onu kötülüğe yorumlamamızdan kaynaklanan zandır.
Mesela iyi birinin ayakkabısını giyse, bizim de onun mutlaka çalmak niyeti ile böyle bir işe teşebbüs ettiğine karar vermemiz gibi.
(Doç.Dr. Fikret Karaman çalışması. D.İ.B. Dini Kavramlar. Sözlüğü)
*
RAVLİ