Düşünmek vücuttan farklı bir bölümdür.
Hayvanlar ve kompüterler
düşünemez.
Dil ile sıkıca bağımlı olarak
gelişen ve değişen düşünce ürünüdür.
İnsanların toplumsal üretici
etkinliklerini sürecinde gelişen bir üründür.
Duygularla algılanır, sonra
da insanda kavramlar, yargılar ve kuramlar biçiminde kimyası oluşur.
Düşünceyi geliştirmek için
toplumu geliştirmek gerekir.
Doğru düşünmek için kavramlar
çözülmelidir, açıklanmalıdır ve ne anlama geldiğini muhataplarının bilmesi
gerekir.
Birinci anlamda ansal imge
gelir (ilk gördüğündeki anladığın).
İkinci anlamda kavram gelir
ya da düşünce deyimleri kullanırız ve ayırt ederiz.
Dil düşünmeyi belirler.
Düşünce kalıpları:
Karar verme,
Sonuç çıkarma,
Nedensellik bağı kurma,
Problemi çözme sağlar.
Doğru düşünceye ulaşmak için
doğadaki nesneleri ifade ettikleri şekilde bilmekle olur.
Doğru kaynak olarak sistemli
bilgi veren tercih edilmelidir.
Kişinin ve kitabın doğru
olduğu onaylanmış olmalıdır.
Sistemli olmayan kaynaklar
sahip olduğun düşünceyi destekleyerek pekiştirir ki yeni bir şey öğrenemezsin.
Eylem gerçekleştirmeden önce
düşünmelisin.
Bu düşünceye anılarını, bilgilerini, alışkanlıklarını, eskiden depoladığın bu verileri çağrışım yaparak hatırlamalısın ve sonra karar verip uygulamalısın.
Bedenin düşüncelerinin
emrindedir.
Bedenin deridir kabuktur,
düşünce iş ve özdür.
Bedenin binek, düşüncen ise
süvaridir.
Süvari bineğini nereye
sürerse çaresiz binek o yana gider.
İletişimin olmadığı yerde
düşünce yoktur, düşünceyi geliştirmek yoktur.
Dil kullanımı ile düşünceyi
ve bilinç biçimini ifade ederken, aynı zamanda düşünmeyi ve bilinci etkiler ve
biçimlendirir.
Gerçeği algılamamız
düşüncemiz tarafından belirlenir.
Düşüncelerimiz de dil
tarafından etkilenir.
*
RAVLİ