Ben bir gece Peygamber
hazretlerini rüyada görmüştüm.
O bir yerde oturmuştu.
Huzuruna gidip selam verdim,
mübarek yüzüne benden çevirdi.
Ben de bu sefer yüzünü
çevirdiği tarafa gittim.
Bu sefer yine benden yüz
çevirdi.
Ağlayarak:
“ Ey Tanrı’nın elçisi, ben senelerden beri
senin şefkat (acıyarak, esirgeyerek sevmeni) ve inayetine (yardım ve iyilik)
nail olmak için birçok zahmetler çektim, çalıştım, senin hadislerini ve
eserlerini anlamak için uğraştım.
Dine ait müşkülleri çözmek için didinip durdum.
Bu zavallı kulun, bu mahrumiyetine sebep nedir? Dedim.
“ Senin bu dediklerin doğrudur.
Fakat sen, bizim kardeşimize inkâr
gözüyle (Yaptığını saklama, gizleme, reddetme, tanımama) bakıyorsun.
Bu senin yaptığın bizim
hoşumuza gitmiyor.
Senin bu hareketin bütün
günahlardan daha kötüdür.
Bu büyük bir günah ve kötü
bir cinayettir.
Şiir:
“ Ey Hakk’ın velilerini
Hak’tan ayrı sayan kimse,Sen veliler hakkında iyi bir zan beslesen ne olur? “
Hususiyle bizim ruhumuzun
evladı olan Mevlana hazretleri hakkında “ buyurdu.
Şemseddin:
“ Ben bu rüya ile uyanınca
günahımın bağışlanmasını isteyip tövbe ettim.
Ben bu zamana kadar Mevlana
ile müşerref (tanışıp şereflenmek) olmamıştım.
Onun böyle ardı sıra olan
kerametlerini gördüm, nihayet itaat gösterip muhlis kullarından oldum.” Dedi.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1.
Sadece dini
konular üzerinde çalışmanın yeterli olmadığını, Tanrı erlerini bilip, görüp,
saygılarımızı sunmamızın gerektiğini öğrendik.
2.
Benlik davası
güdersek ve kendimizi beğenir başkasından üstün tutarsak büyük günahlar içinde
olduğumuzu öğrendik.
3.
Tanrı erlerini
tanımamız, açıkça söylememiz ve yakın olmamız gerektiğini öğrendik.
4.
Tanrı erlerini
Peygamberimizin kardeş olarak kabul ettiğini ve yakın gördüğünü öğrendik.
5.
Hak velilerini
Hak’tan ayrı, yanlış yolda giden sanmamamız gerektiğini öğrendik.
İşte böyle yaren,
Şeriat (din esaslarına dayalı
din kaideleri) bilgini olan kendini tamam olduğunu sanır.
Çalışma bitmemiştir.
Bilginin uygulanması ve gerekli faydanın sağlanmasından sonra Tanrı’ya yaklaşma yolu öğrenilmeli ve bu yolda bilgilenilmelidir.
Bu yolda tarikat (Yol) diğer
âlemleri tanımanı, buradaki kuralları ve sınırları öğreterek Tanrı’ya daha da
yaklaştırır.
Tarikat seni hakikate
götürerek Tanrı’dan başka her şeyin aslında ya perdelendiğini, ya sislendiğini,
ya karanlıkla örtüldüğünü, ya renk ve şekil olarak başka şeye benzeyerek
gizlenme yaparak kendini dikkatlerden kaçtığını gösterir.
Hakikatleri görme yeteneğin
arttıktan sonra Tanrı kurallarına göre doğru ve faydalı işleri marifet
makamında yapacaksın.
Tanrı velileri bu alanları
tamamlamış (Çember tamamlanmış veya yay kirişi diye örneklenmiş) Tanrı’ya
ulaşmış ve yetkili olarak bize göstererek, ispat etmişler ve bizim de bu yolda
başarılı olmamız için gayret göstermişlerdir.
Yani din öğrenmekle,
söylenmekle bitmiyor.
Bizim uygulamamız gerekenler olduğu gibi zekâmız ve gayretimize göre daha ileri uygulamalar olduğunu gördük, öğrendik.
Yaren Tanrı yardımı gelene
kadar elimizden ne gelirse yapmaya çalışarak yolumuza devam edeceğiz.
Bizim bu günkü rahatlığımız
evvelce bu yoldan gidip gelenlerin bize göstermeleridir.
Bilinen ama görünmeyeni
görmek o kadar kolay olmadığını hepimiz biliyoruz.
Zannetmekle isimlendirerek
tanımlama yapmak insanı verimsiz bir alanda bırakacağından daima hakikati
aramalıyız ve bu delil ve şahitle olmalıdır ki önce biz inanalım ki başkasını
inandırabilelim.
Çok şükür ki yolumuzu aydınlatan, nasıl gideceğimizi, nelere dikkat edeceğimiz büyüklerimiz var ve kolayca da bilgilerine ulaşabiliyoruz, ruhaniyetlerinden yararlanıyoruz.
Daha önceleri bunları sır
diye gizlediler.
Yanlış kişilerin temiz
insanları kandırmasını istemediklerinden.
Ancak günümüz de herkes her
şeye kolay ulaşabildiğinden size de bu sırların bir kısmını açık ediyoruz.
Çalışmalarınla nice sırlara
ulaşacaksın ki bunu düşünce yoluyla aktarıp paylaşabileceksin.
Ayetlerden, hadislerden, veli
sözlerinden zaten sırları alıyorsun.
Ama ne manaya geldiğini, ne
etki ettiğini, ne sonuç verdiğinin bilincine çalışmalarınla geleceksin.
Din temelli bu yolculuktan
İnşallah muradımıza ereriz.
Âmin.
*
RAVLİ