30 Kasım 2012 Cuma

MEVLANA VE PEYGAMBERİN KARDEŞİ

Şemseddin-i Mardini hazretleri anlatmıştır:

Ben bir gece Peygamber hazretlerini rüyada görmüştüm.
O bir yerde oturmuştu.

Huzuruna gidip selam verdim, mübarek yüzüne benden çevirdi.
Ben de bu sefer yüzünü çevirdiği tarafa gittim.

Bu sefer yine benden yüz çevirdi.
Ağlayarak:

 “ Ey Tanrı’nın elçisi, ben senelerden beri senin şefkat (acıyarak, esirgeyerek sevmeni) ve inayetine (yardım ve iyilik) nail olmak için birçok zahmetler çektim, çalıştım, senin hadislerini ve eserlerini anlamak için uğraştım.

Dine ait müşkülleri çözmek için didinip durdum.
Bu zavallı kulun, bu mahrumiyetine sebep nedir? Dedim.
 
Peygamber (Selam ona olsun)
“ Senin bu dediklerin doğrudur.

Fakat sen, bizim kardeşimize inkâr gözüyle (Yaptığını saklama, gizleme, reddetme, tanımama) bakıyorsun.

Bu senin yaptığın bizim hoşumuza gitmiyor.
Senin bu hareketin bütün günahlardan daha kötüdür.

Bu büyük bir günah ve kötü bir cinayettir.

Şiir:
“ Ey Hakk’ın velilerini Hak’tan ayrı sayan kimse,
Sen veliler hakkında iyi bir zan beslesen ne olur? “

Hususiyle bizim ruhumuzun evladı olan Mevlana hazretleri hakkında “ buyurdu.

Şemseddin:
“ Ben bu rüya ile uyanınca günahımın bağışlanmasını isteyip tövbe ettim.

Ben bu zamana kadar Mevlana ile müşerref (tanışıp şereflenmek) olmamıştım.

Onun böyle ardı sıra olan kerametlerini gördüm, nihayet itaat gösterip muhlis kullarından oldum.” Dedi.

                                          ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Neler öğrendik:

1.   Sadece dini konular üzerinde çalışmanın yeterli olmadığını, Tanrı erlerini bilip, görüp, saygılarımızı sunmamızın gerektiğini öğrendik.

2.   Benlik davası güdersek ve kendimizi beğenir başkasından üstün tutarsak büyük günahlar içinde olduğumuzu öğrendik.

3.   Tanrı erlerini tanımamız, açıkça söylememiz ve yakın olmamız gerektiğini öğrendik.

4.   Tanrı erlerini Peygamberimizin kardeş olarak kabul ettiğini ve yakın gördüğünü öğrendik.

5.   Hak velilerini Hak’tan ayrı, yanlış yolda giden sanmamamız gerektiğini öğrendik.

İşte böyle yaren,

Şeriat (din esaslarına dayalı din kaideleri) bilgini olan kendini tamam olduğunu sanır.

Çalışma bitmemiştir.

Bilginin uygulanması ve gerekli faydanın sağlanmasından sonra Tanrı’ya yaklaşma yolu öğrenilmeli ve bu yolda bilgilenilmelidir.

Bu yolda tarikat (Yol) diğer âlemleri tanımanı, buradaki kuralları ve sınırları öğreterek Tanrı’ya daha da yaklaştırır.

Tarikat seni hakikate götürerek Tanrı’dan başka her şeyin aslında ya perdelendiğini, ya sislendiğini, ya karanlıkla örtüldüğünü, ya renk ve şekil olarak başka şeye benzeyerek gizlenme yaparak kendini dikkatlerden kaçtığını gösterir.

Hakikatleri görme yeteneğin arttıktan sonra Tanrı kurallarına göre doğru ve faydalı işleri marifet makamında yapacaksın.

Tanrı velileri bu alanları tamamlamış (Çember tamamlanmış veya yay kirişi diye örneklenmiş) Tanrı’ya ulaşmış ve yetkili olarak bize göstererek, ispat etmişler ve bizim de bu yolda başarılı olmamız için gayret göstermişlerdir.

Yani din öğrenmekle, söylenmekle bitmiyor.

Bizim uygulamamız gerekenler olduğu gibi zekâmız ve gayretimize göre daha ileri uygulamalar olduğunu gördük, öğrendik. 

Yaren Tanrı yardımı gelene kadar elimizden ne gelirse yapmaya çalışarak yolumuza devam edeceğiz.

Bizim bu günkü rahatlığımız evvelce bu yoldan gidip gelenlerin bize göstermeleridir.

Bilinen ama görünmeyeni görmek o kadar kolay olmadığını hepimiz biliyoruz.

Zannetmekle isimlendirerek tanımlama yapmak insanı verimsiz bir alanda bırakacağından daima hakikati aramalıyız ve bu delil ve şahitle olmalıdır ki önce biz inanalım ki başkasını inandırabilelim.

Çok şükür ki yolumuzu aydınlatan, nasıl gideceğimizi, nelere dikkat edeceğimiz büyüklerimiz var ve kolayca da bilgilerine ulaşabiliyoruz, ruhaniyetlerinden yararlanıyoruz.

Daha önceleri bunları sır diye gizlediler.
Yanlış kişilerin temiz insanları kandırmasını istemediklerinden.

Ancak günümüz de herkes her şeye kolay ulaşabildiğinden size de bu sırların bir kısmını açık ediyoruz.

Çalışmalarınla nice sırlara ulaşacaksın ki bunu düşünce yoluyla aktarıp paylaşabileceksin.

Ayetlerden, hadislerden, veli sözlerinden zaten sırları alıyorsun.
Ama ne manaya geldiğini, ne etki ettiğini, ne sonuç verdiğinin bilincine çalışmalarınla geleceksin.

Din temelli bu yolculuktan İnşallah muradımıza ereriz.

Âmin.

                     *
RAVLİ

Popüler Yayınlar