30 Kasım 2012 Cuma

MEVLANA VE SEMAYI DOLAŞMASI

Mevlevi Şeyh Bedreddin Yavaş-i Nakkaş şöyle anlatmıştır.
Ben Sultan Veled Hazretlerinden işittim. Dedi ki:

Baha Veled’in mübarek el yazısıyla bir sahifede,
“Belh’te benim Celaleddin Muhammet hazretleri altı yaşında iken Cuma günleri bizim evlerin damları üzerinde dolaşır, Kuran‘ın metnini okurdu.

Belh’in büyüklerinin oğulları da hazır bulunur, onunla sohbet ve ülfet (arkadaşlık) ederler, namaz vaktine kadar onun yanında kalırlardı.

Bir gün onların arasından bir çocuk ötekine,
“Gel bu damdan öteki dama atlayalım” dedi ve bunun için bahse tutuştular.

Mevlana hazretleri dudak altından gülümseyerek,
“Ey kardeşler! Bu türlü hareketi kedi, köpek ve diğer canlılar yapar.

Yüceltilmiş insanın böyle şeylerle uğraşması yazık olmaz mı?

Eğer ruhani kuvvetiniz ve hakikat madenine erişmeye niyetiniz varsa, geliniz göklere uçalım ve Melekût âleminin menzillerini konaklarını) dolaşalım” diye cevap verdi ve o sırada, o topluluğun gözünden kaybolmaya başladı.

Çocuklar bu hal karşısında feryat edip çığlık kopardılar.
Nihayet halk o hale muttali (öğrendi, haberi)  oldu.

Biraz sonra Celaleddin’in rengi uçmuş, mübarek vücudunda bir değişme olduğu halde tekrar döndüğünü gördüler.

Bütün çocuklar başlarını açtılar, yüzünü onun toprağına sürüp mürit oldular.
Mevlana buyurdu ki:

Sizinle konuştuğum o anda yeşiller giymiş bir cemaat beni sizin aranızdan aldı, feleklerin tabakaları ve göklerin burçları etrafında dolaştırdı, ruhlar âleminin acayip şeylerini gösterdiler.

Sizin çığlığınız kulağıma gelince tekrar beni buraya getirdiler.

                                      ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Yaren,

Bu anlatılan yakıştırılmış bir hikâye değildir.
Mevlana Hazretleri zaten yüce bir kişidir.

Mevlana Hazretlerini Konya’da ziyaret ettiğin zaman sessizlikte kendini bir dinlersen kendin de bu kanata varırsın.

Anım:
Eren evliyaları ziyaret etmek maksadıyla Antalya’dan bisikletle Konya’ya altı gece yedi gündüz Manavgat üzerinden bir yolculukla vardım.

Konya’da Astsubay orduevine yerleştiğim gece uyandırıldım.
Ne olduğunu anlayamadım ama uyandırıldım.

Gece saat bir civarı.
Baktım bir şey yok tekrar uykuya geçerken kavuklu, sarıkla birçok kişinin Mevlana hazretlerinin türbesine akın-akın gittiğini gördüm.

Hemen bisiklete binerek türbeye geldim.

Orada bulan abdest alma yerinde abdest alarak bitişiğinde olan caminin türbeye bakan bir oturma yerinde oturdum.

Türbede bulunanların ruhlarına Fatiha okuyup gönderdikten sonra “Allah” diye ismi şerifle zikre başladım, kendimi kaybettim.

Ezan okunmasına on beş- yirmi dakika kala kendime geldim.
Bu dört saat ne oldu dersen, zaman dürüldü bilmiyorum.

Sonra Mevlana hazretlerine dönerek ve el bağlayarak içimden “İnşallah kapılar açılınca ziyaret edeceğim” dediğimden hemen sonra kalp bölgemde şu sesi duydum.

“Eşinle ziyarete gelmeniz makbulümüzdür”.

Eşime telefon ettim.
“Mevlana hazretleri seni istiyor” diye söyledim.

Eşim Rahime Bayraşa ve oğlum levent ziyarete geldiler.

Benimle karşılaştıkları zaman benim kendimden geçmiş bir halde olduğumu, yüz yüze karşılaştığımız halde tanıyamadığımı, sonra kendime geldiğimi söylediler.

Sonra ziyaretimizi hep beraber yaptık.

Meğerse eşim Antalya’da evde Mesnevi-i şeriflerin tozunu alırken “ Eşim ne güzel Mevlana hazretlerini ziyaret ediyor, keşke bende olsaydım” diye iç geçirmiş olduğunu sonradan öğrendim.

Yaren bu yaşanmışı sana anlatıyorum ki bu anlatışlarda abartma yok.
Kendin de yaşayacaksın.

Bunların gerçek olduğunu kendin bizzat yaşayarak şahit olacaksın.
İmanın hiç tereddütsüz bir hale gelecek.

Büyüklerimizin bizleri nasıl sahiplendiğini kendin görerek yaşamalısın.
İşte o zaman lezzet dediğimiz tüm vücuda yayılan ve hiç gitmeyen sevinç duygusuna sahip olursun.

Ara sıra aslan gibi de kükrersin ama başına ne gelirse gelsin sevinç içinde yaşarsın.

Ey yaren bunlardan kendime pay kapmak sevdasında olarak yazmıyorum.
Bizimle gelen yol arkadaşlarımın farkında olmalarını sağlamaya çalışıyorum.

Böyle şeyler imanını ve inancını güçlendiriyor.
İnşallah sizlere de nasip olur.

Âşıkların Kâbe’si olan bu yere git, Mevlana ve dostlarını bir-bir ziyaret et, nurlara doy.

                                *
RAVLİ

Popüler Yayınlar