“Şöhretimizin arttığı,
insanların bizim ziyaretimize geldiği ve bize rağbet gösterdikleri günden beri
dünya afetinden rahat etmiyorum.
Nitekim Mustafa Hazretleri ne
de güzel buyurmuştur:
‘ŞÖHRET AFETTİR, RAHAT
ŞÖHRETSİZLİKTEDİR’
Fakat mademki emir böyledir,
ne yapılabilir.
Çünkü (Benim sıfatlarımı
halka göster.
Kim seni görürse beni görür,
Kim sana kast ederse bana
eder) denilmiştir “ buyurdu.
Mevlana arkadaşlara daima
şöhret afetinden sakınmalarını emrediyor ve diyordu:
Şiir:
“ Seni şöhretten kurtarmaları
için kendini inleyen bir hasta yap.
Çünkü halk arasında meşhur
olma sağlam bir bağdır.
Bu bağ, Tanrı yolunda demir
bir bağdan daha aşağı değildir.”
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Yaren,
Sen Tanrı’ya bağlandın,
halktan uzaklaştın ya rahat edersin.
Tanrı bağı çok güçlü bir bağ
olduğundan kolay kopmaz.
Halk da senin Tanrı’ya bağlı
olduğunu bilirse, kendilerinin dertlerinin hallolması için seni aracı ederler.
Seni imtihan ederler, deneme
yaparlar, hatanı ararlar.
Hele de bir küçük hatanı
yakalarsalar o yörede duymadık insan kalmaz, bir de herkes kendince ilaveler
yapar.
Hele de bir iki olumlu göze
gözüken iş yaptıysan kendine ayıracak zaman bulamazsın.
Seni Peygamber vekili sayıp
şefaat (aracı) olmanı isterler.
Hizmetin ücret karşılığı
olmadığı için de herkes gelir derdini anlatır.
Dert dinlemen, çare bulman,
Tanrı’dan hallolması için dua etmen gerekecek.
Halk beklemez, gece gündüz
demez kapına yığılır.
Hâlbuki sen saygı gösterisin,
yaptıklarım takdir edilsin, halk beni sevsin, beğendiğini haykırsın istiyorsun.
Oysaki halk derdini,
sıkıntısını, ihtiyacını sana yığacak.
Engin bir deniz olmalısın ki
ancak bu müracaatları karşılayabilesin.
Allah sana bu görevi vermezse
sakın ola ki kendi kendine görev verme.
İyi niyetle çevrem
faydalansın istersin ama o öyle bir yük oluşturur ki altından kalkamazsın.
Halk tarafından meşhur
olanlar erler başka yere göçerek izlerini kaybetmişlerdir.
İşte böyle yaren,
Bu işler düşündüğün gibi
olmaz.
Geçmişte yaşamış büyüklerin
hayatlarından ders almamız lazımdır.
Sen Tanrı’ya doğru yoluna
devam etmelisin, halka dönük çalışmalar yaparsan yolundan kalırsın.
Buldun, bildin, o zaman
isteyene, ihtiyaç duyana ne yapacaksan yap.
İstekli olmayanın, ihtiyaç
duymayanın söz ve tavırları seni üzer.
Bu yolda çalışmanın ücretini
Tanrı vereceğinden halktan ne para, ne menfaat nede onaylanma bekle.
Sen Allah rızası için
yapmıyor musun bu çalışmaları.
*
RAVLİ