Bir gece pervanenin evinde büyük bir sema vardı.
Bilginler, şeyh ve sultanın emirleri oradaydılar.
Mevlana Hazretleri, gece yarısına kadar sema a dalmıştı.
Muineddin Pervane, Hatir’in oğlu Şerefeddin’in kulağına “ Hüdevendiğar’a bir an dikkat et de büyüklere hizmette bulunabilmem için azıcık uyuyup kuvvetleneyim “ dedi.
Mevlana, derhal, feleklerin bile hayran kaldığı bir dönme esnasında şu gazele başladı.
ŞİİR:
“ Ey can!
Bir gece uyumasan ve hicranın (ayrılık) kapısını çalmasan ne olur?
Dostların hatırı için bir gece sabahlasan ne olur?
Süleyman, “ Karınca, Süleyman olsun “ diye karıncaların tarafına gelirse ne olur?
“ İki göz, seninle aydınlansa, şeytanın gözünün körlüğü ne olur? “
Bunun üzerine Pervane, hemen elbiselerini yırtıp yerde yuvarlandı ve hayli yalvarıp yakardı.
Çünkü Pervane’nin adı Süleyman’dı.
Böylece zavallı Pervane, o, sultanın, Süleymanlığının yüceliği karşısında şaşa kaldı.
Karınca gibi ihlâs kemerini (gönülden gelen sevgi ile bağlanarak, candan hizmet etme) can beline bağlayarak gerçek sabah oluncaya kadar tam bir doğrulukla türlü hizmetlerde ve kullukta bulundu.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ ŞARK İSLAM KLASİKLERİ 29 AHMET EFLAKİ M.E.B. YAY. 489
***
Neler öğrendik.
1. Büyükler bizim tarafımıza gelirse hiç uyumadan tam bir doğruluk ve samimiyetle hizmet etmemiz gerektiğini öğrendik.
2. Büyüğün yanından bahane bulup ayrılmamamız gerektiğini öğrendik.
3. Aydınlanmamız ve başkasını aydınlatmamız gerektiğini öğrendik.
4. Bir karıncayı bile Süleyman (kıymetli) hale getiren birinin gizlice bize sunacağı gizli armağanı almadan hizmetten ayrılmamamız gerektiğini öğrendik.
İşte böyle yaren,
Veliler sema ederken bir bakışıyla, bir sözüyle anlatılamaz ve açıklanamaz bir şekilde armağanını hedeflenen kişinin hizmette, bağlı ve samimiyetinden emin olunca onun kalbine verir.
Bu hediye o an görülmez ve anlaşılmaz ama sonraları eserleri parıldar.
*
RAVLİ
Popüler Yayınlar
-
Şibli, bu yıkık yerden geçip gittikten ( D ünyadan ahrete gidince ) sonra bir yiğit, onu rüyasında gördü. Dedi ki: Ey bahtiyar er, Hak s...
-
Dost, dostunun sıkıntıda olduğunu görünce hiçbir şey olmamış gibi davranamaz. Dostunun sıkıntıda olduğunu bilen, eğlenceye gidemez. Dost...
-
“Zühal’in ( Satürn yıldızı ) dönmesinden meydana gelen aklın, Bizim aklımızın önünde yeri yoktur. Zühal yıldızının tabiatı son derece so...
-
Sultan Veled Hazretlerinden nakledilmiştir ki: Şeyh Selahaddin sık-sık babam hazretlerine: “ Ben öyle acayip nurlar görüyorum ” der v...
-
Hakikat yolunun salikleri ve ilahi şarabın mestleri ( Sarhoşları ) olan dostlar ( Tanrı’nın rızası onların hepsine olsun ) şöyle anlatmışl...
-
Gerçek bilgi sahibi müritler (Tanrı’nın rızası onların hepsinin üzerine olsun) şöyle anlattılar: İlahi dost Fahreddin-i Sivasi(Tanrı’n...
-
Tarih haberlerini verenler ve tarihi sırları bilenler şöyle anlatmıştır: Mevlana hazretleri beş yaşında iken çok defa yerinden sıçrar ve hey...
-
KAL İLMİ: Dinin esaslarını öğrenmek ve uygulamaktır. KAL DİLİ: Kuranı Kerim ayetlerine göre konuşulan bir dildir. Kal ilmi, anc...
-
Mevlana’nın, eteğinin temizliği ve namusluluğu hususunda ikinci bir Meryem olan Kira Hatun adındaki karısı anlattı ki: Bir gün Mevlana ...
-
Son derece dindar bir okuldan gelen, basmakalıp düşünce yapısına sahip bir derviş bir gün nehir kenarında yürüyormuş. Ahlaki ve eğitim...