Bir gün Mevlana, (Doğrusu
onlar, o azabı (ihtimalden) uzak görüyorlar. Biz ise onu yakın görmekteyiz)
(Meraric suresi 6-7) ayetinin manası hakkında şöyle buyurdular.
Tanrı’nın bir sürme kutusu
vardır.
İstediğinin iç ve dış gözüne
bu kutudaki sürmeden çeker.
O de bununla bütün kâinatın
sırlarını anlar, Gayb-ül Gayb’ın gayıpların (görünmez âlemin görünmeyenleri) ona
keşfolunur ve Ayn-ül-Yakin ( Bir şeyi gözü ile görüp; aslını, esasını, içyüzünü
bilme) ile Tanrı’nın hazineleri ve gizli şeylerini olduğu gibi görür.
Eğer o sürmeden o kimsenin
gözüne çekmezse, bütün sırlar onun dış gözünün önüne gelse de, o, hiç birini
görmez ve bilmez.
Şiir:
“ Hakk’ın ve Hakk’ın has
kullarının inayetleri
(dikkati, gayreti, özenmesi,
iyilikte bulunması, karşılıksız bağışlaması)
Olmadan melek de olsa onun
sahifesi siyahtır.”
“Bu inayet
(dikkati, gayreti, özenmesi, iyilikte
bulunması, karşılıksız bağışlaması)
Olmadan o, gözünü nasıl
açabilir?
Bu inayet
(dikkati, gayreti, özenmesi,
iyilikte bulunması, karşılıksız bağışlaması)
Olmadan o, Tanrı’nın gazabını
nasıl yatıştırabilir?”
Ondan sonra:
“Şeyhin nazarında (sana karşı
değerlendirmesinde) ya NUR OL veya DUR OL (uzak)” buyurdu.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
GAYB:
Görünmeyen, örtülü, gizli
olan, hiss ve akıl ile duyulmayan, bilinmeyen varlıklar ve bunların
bulundukları manevi ve ruhani âlem.
Allah’tan başka kimsenin
bilmediği şeyler.
Allah izin verirse
görülebilen şeyler.
Neler öğrendik:
1.
Kıyameti ve
ahiret azabını uzak sananlar aldanacaklarını öğrendik.
2.
Hesaba çekilmeyi
ve cezalandırmayı uzak sananlar veya yok sayanların çok çabuk bir zamanda
hesaba çekilip cezalandırılacağını öğrendik.
3.
Yakın görenler,
yakın zamanda hesaba çekileceğini bilen, Tanrı hesaba çekmeden önce kendisini
Tanrı ölçülerine göre hesaba çekmesi, kul hakkını ödemesi, tövbe etmesi gerektiğini
öğrendik.
4.
Tanrı izin
vermezse hakikat gözünün önünde olsa, sen ayrıca bak bu böyle desen ve
göstersen yine göremeyeceğini öğrendik.
5.
Tanrının uzağı
yakın görme yeteneğini ve iznini ancak Tanrı’nın has kullarının yardımıyla
alabileceğimizi öğrendik.
6.
Gözümüzü Tanrı
erlerinin yardımıyla açabileceğimizi öğrendik.
7.
Tanrı erlerinin,
Tanrı’nın gazabından büyük günah işlesek bile koruduklarını öğrendik.
8.
Tanrı eri sana
önderlik etmezse çalışıp çabalamalarınla görünmeyen âlemden bir elde edişin
olamayacağını öğrendik.
9.
Yol göstericine
kalbini bağlar sözünü dinlersen sana nur ol der veya kendi kafana gidiyorsan uzaklaş
dediğini öğrendik.
Tanrı’nın has kullarına gönül
bağlamamız ve onların gel, yaklaş sözüne güvenip inanıp her ne halde olursak
olalım bize her iki âlemde sahip çıkacaklarını, temizlenmemize yardım
edeceklerini, bize doğru yolu göstereceklerini anladık, inandık, kabul ettik ve
onların terbiyelerine tam itaat ettik.
Tanrı erleri yarım yamalak iş
yapmazlar, istekliyi ya tam nur haline getirirler veya kendi haline bırakırlar.
Selametle.
*
RAVLİ