30 Kasım 2012 Cuma

MEVLANA VE SIRACEDDİN NUR OL VEYA DUR OL

Tanrı’nın gizli velilerinden, ariflerinden ve Mevlana’nın müritlerinden olan ve Hüsameddin Çelebi’nin terbiyesiyle yetişen Mesnevi Han (Mesnevi okumaya ve okutmaya yetki verilmiş âlim) Siraceddin (Tanrı onun toprağını iyi etsin) anlattı ki:

Bir gün Mevlana, (Doğrusu onlar, o azabı (ihtimalden) uzak görüyorlar. Biz ise onu yakın görmekteyiz) (Meraric suresi 6-7) ayetinin manası hakkında şöyle buyurdular.

Tanrı’nın bir sürme kutusu vardır.
İstediğinin iç ve dış gözüne bu kutudaki sürmeden çeker.

O de bununla bütün kâinatın sırlarını anlar, Gayb-ül Gayb’ın gayıpların (görünmez âlemin görünmeyenleri) ona keşfolunur ve Ayn-ül-Yakin ( Bir şeyi gözü ile görüp; aslını, esasını, içyüzünü bilme) ile Tanrı’nın hazineleri ve gizli şeylerini olduğu gibi görür.

Eğer o sürmeden o kimsenin gözüne çekmezse, bütün sırlar onun dış gözünün önüne gelse de, o, hiç birini görmez ve bilmez.

Şiir:

“ Hakk’ın ve Hakk’ın has kullarının inayetleri
(dikkati, gayreti, özenmesi, iyilikte bulunması, karşılıksız bağışlaması)

Olmadan melek de olsa onun sahifesi siyahtır.”

“Bu inayet
(dikkati, gayreti, özenmesi, iyilikte bulunması, karşılıksız bağışlaması)

Olmadan o, gözünü nasıl açabilir?

Bu inayet
(dikkati, gayreti, özenmesi, iyilikte bulunması, karşılıksız bağışlaması)

Olmadan o, Tanrı’nın gazabını nasıl yatıştırabilir?”

Ondan sonra:
“Şeyhin nazarında (sana karşı değerlendirmesinde) ya NUR OL veya DUR OL (uzak)” buyurdu.

                                      ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***

GAYB:

Görünmeyen, örtülü, gizli olan, hiss ve akıl ile duyulmayan, bilinmeyen varlıklar ve bunların bulundukları manevi ve ruhani âlem.

Allah’tan başka kimsenin bilmediği şeyler.
Allah izin verirse görülebilen şeyler.

Neler öğrendik:

1.   Kıyameti ve ahiret azabını uzak sananlar aldanacaklarını öğrendik.

2.   Hesaba çekilmeyi ve cezalandırmayı uzak sananlar veya yok sayanların çok çabuk bir zamanda hesaba çekilip cezalandırılacağını öğrendik.

3.   Yakın görenler, yakın zamanda hesaba çekileceğini bilen, Tanrı hesaba çekmeden önce kendisini Tanrı ölçülerine göre hesaba çekmesi, kul hakkını ödemesi, tövbe etmesi gerektiğini öğrendik.

4.   Tanrı izin vermezse hakikat gözünün önünde olsa, sen ayrıca bak bu böyle desen ve göstersen yine göremeyeceğini öğrendik.

5.   Tanrının uzağı yakın görme yeteneğini ve iznini ancak Tanrı’nın has kullarının yardımıyla alabileceğimizi öğrendik.

6.   Gözümüzü Tanrı erlerinin yardımıyla açabileceğimizi öğrendik.

7.   Tanrı erlerinin, Tanrı’nın gazabından büyük günah işlesek bile koruduklarını öğrendik.

8.   Tanrı eri sana önderlik etmezse çalışıp çabalamalarınla görünmeyen âlemden bir elde edişin olamayacağını öğrendik.

9.   Yol göstericine kalbini bağlar sözünü dinlersen sana nur ol der veya kendi kafana gidiyorsan uzaklaş dediğini öğrendik.

 
İşte böyle yaren,

Tanrı’nın has kullarına gönül bağlamamız ve onların gel, yaklaş sözüne güvenip inanıp her ne halde olursak olalım bize her iki âlemde sahip çıkacaklarını, temizlenmemize yardım edeceklerini, bize doğru yolu göstereceklerini anladık, inandık, kabul ettik ve onların terbiyelerine tam itaat ettik.

Tanrı erleri yarım yamalak iş yapmazlar, istekliyi ya tam nur haline getirirler veya kendi haline bırakırlar.

Selametle.

                         *
RAVLİ

 

Popüler Yayınlar