Bir gün Çelebi Hüsameddin
müritlerinden birine şeraite uymayan işlerle uğraşmaması için yemin
verdiriyordu.
Bir rahle üzerinde üstü
örtülmüş olduğu halde Hâkim Senai’nin İlahi name’sini müridin önüne getirdi.
O anda Mevlana hazretleri
içeri girerek:
“ Bu ne And içmedir” dedi.
Çelebi “Yemini bozmasından korktuğum
için ona Mushaf’la (Kuran) yemin verdirmedim.
İlahi name’nin üzerini
kapadım, bunun üzerine And içeceğim” buyurdu.
Bunun üzerine Mevlana “ Buna
edilen yemin, Kuran’a edilen yeminden sağlam olur.
Çünkü kuran yoğurttur.
Senai’nin bu manaları ise Kuran’ın
yağı ve kaymağıdır” buyurdu.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Yaren,
Yoğurt yayık içinde
çalkalanarak veya dövülerek yağı ve kaymağı yoğurttan ayrılarak çıkartılır.
Hazreti Mevlana Hâkim
Senai’yi bir yayık gibi misal vermiş.
Kuranı Kerimi de yoğurt.
Senai kendi içinde çalışarak
bu yoğurttan değişik tat ve lezzette manalar çıkarmıştır.
Kuranı kerim denizinin içinde
keşfedici, avcı, dalgıç, usta yüzücü olan Senai bize güzel manalar çıkarıp
görüşümüze ve yararımıza sunmuştur.
Hazreti Mevlana’nın
“Kuran’dan daha sağlam” demesinin oradaki mananın gizliliğinden görünür hale
çıkarılarak yararımıza sunması anlamına geliyor.
Çünkü Kuran’ı Kerim engin bir
denizdir.
Usta dalgıçların çıkardıkları
manaları öğrendikçe seviniyoruz.
*
RAVLİ