Seyyid (Tirmizi)
hazretlerimiz, Horasan ülkesinde Biyabanek adında bir şehre gitti.
O şehrin bütün uluları ve ileri gelenleri onu karşılayarak son derece hürmet ve ikramda bulundular.
O kasabada her fen bilgisi
olan ve geniş bilgili Şeyh-ül-İslam adında bir adam vardı.
Kibir ve azametinden dolayı
Seyyid’i karşılamaya gelmedi ve ona iltifat etmedi.
Seyyid hazretleri
çekinmeksizin kalkıp Şeyh-ül-İslam’ı görmeye gitti.
Şeyh-ül-İslam’a Seyyid’in
kapıya geldiğini bildirdiler.
Seyyid” Ramazan ayının onuncu
günü hamama gitmek ihtiyacı duyacaksın ve hamam yolunda dinsiz imansızlar
karşına çıkacak, seni öldürecekler.
Dikkatsiz olmayasın diye
haber verdim.” Dedi
Bu işaret Şaban ayının son on
gününde olmuştu.
Şeyh-ül-İslam feryat ve figan ederek başını
aştı, Seyyid’in ayağına düştü.Bunun üzerine Seyyid “Hayır, hayır bu iş olmuş bitmiştir” buyurdu
Bakara 210:
Hâlbuki iş bitirilmiştir (Allah nizamı artık değişmez).Bütün işler yalnızca Allah’a döndürülür)
Ve “Yalvardığın ve niyaz
ettiğin için imanla gidecek Tanrı’nın yüzünü görmekten mahrum olmayacaksın”
dedi.
Seyyid’in dediği gibi oldu.
Ramazanın onuncu günü dinsiz imansızlar tarafından şehit edildi.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Yaren bu hikâyeden neler
öğrendik:
1.
Hak erenlerine
karşı kibir ve azamet göstermemelisin.
2.
Hele düşmanlık
etmeye kalkma, mahvolursun.
3.
Hak erenlerine
karşı saygılı olmalısın, çünkü onlar kendi nefsinden tamamen vazgeçmişler
Hak’la bir olmuşlardır.
4.
Allah’ın hükmü
değişmez ama yalvarman yakarman imanla ahret âlemine gitmeni sağlar ve bu
davranışın ahrette ödüllendirilir.
5.
Ledün ilmi
ilimlerin en büyüğüdür ve sadece çalışıp çalışmakla elde edilemez. Allah olgun
ve uygun temiz kişiye hediye eder.
6.
Gelecekteki olayı
bir Allah bilir veya haber verdiği kişi bilir.
*
RAVLİ