23 Kasım 2012 Cuma

TİRMİZİ VE KADIN

Aziz müritler anlattılar ki:

Bu Bayan Seyyid’in müridi olmuştu.
Bir gün şaka yolu ile Seyyid’den

“Gençliğinde mücahade (nefisle savaş) ve riyazeti (açlıkla) kemal mertebesine ulaştırmıştın.

Nasıl olur da ömrünün sonunda oruç tutmuyor ve namazların birçoğunu kaçırıyorsun” diye sordu.

Seyyid:
“Ey çocuğum, biz yük çeken deve gibiyiz.
Ağır yükleri çekmiş, çok sıkıntılı zamanların felaketlerini tatmış, uzak ve uzun yollar çiğnemişiz.

 Sayısız konaklar ve merhaleler aşmışız.
Ağır yükün altında adım atmış, az yemiş, dar boğazlı olmuş ve zayıflamışız.

Şimdi bizi, birkaç gün arpa vermek için besiye çekmişler ki beslenelim ve bir bayram günü olan Tanrı’ya kavuştuğumuz günde kurban olalım;

Çünkü zayıf kurban Tanrı’nın mutfağına yaramaz, zira daima yağlı kapıya yağlı kurban gerektir” dedi.

Şiir:
“Öküzün uyuması ve bir şey yemesi, bayram içindir.
O, bayramda kesilmek için beslenir”
(Mesnevi Şerhi III, 651)

Bunun üzerine bayan ağladı.
Seyyid’in ayaklarını öpüp tövbe etti.

                                      ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
RAVLİ

 

Popüler Yayınlar