(Üzüntülü bir halde hareketsiz kaldı)
Bu lalalık (çocuğu gezdiren,
oyalayan) ve atabeklik (şehzadeyi eğiten kişi) vazifesine yaraşmaz.
Yaptığın bu kusura cevap
vereceksin. ” Diyordu.
Bunun üzerine Seyyid, o halin
heybetinden uyandı ve acele olarak Rum (Roma) ülkesi olan Anadolu’ya hareket
etti.
Mevlana hazretlerine kavuşup
onun türlü hizmetleriyle meşgul oldu.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B.
YAYINLARI 489
***
Yaren,
Gönül bağladığın şeyh ölse
bile seni etkileyip görev ve sorumluluklarını hatırlatıyor.
Öldü gitti, her şey bitti
olamayacağını öğrendik.
Öğretecek olan olgunluğa
ulaştıktan sonra ve öğrenecek olanın uygun olmasıyla bilgi emaneti teslim
edilir.
Dikkat edilmesi gerek
olgunluk ve uygunluk:
KURANI KERİM
Allah ile iletişim kurma
teknik talimnamesidir.(Allah’ın ipidir).
Bir ucu Allah’ın, bir ucu da
kur’anla sizin elinize verilmiştir.
Kur’ana sıkı tutunup, onun
istediği gibi davranan doğru yoldan sapmaz, yanlışlığa düşmez, daima mutlu
kalırsınız diyen Hz Muhammet’tir.
Bu kitaba göre davranan doğru
yoldan çıkmaz.
Mutlu kalma yollarını
gösterir.
İmanının şahididir.
Allah’ın kuluna ziyafeti bilgidir.
Nurdur (Kalıcı ışık verir hep aydınlıkta yol
alırsın)
Şifadır (sağlık, sakinlik, çabuk iyileşme verir)
Koruyucudur. (Bağlı olanı korur)
Temiz AKIL sahipleri Kur ‘an
üzerinde düşünsün ve işaret edilenlere uygulasın diye sevgili peygamberine bu
bereketli, bolluk veren, uğurlu, hayırlı, mutlu, kutlu, beğenilen, sevilen,
şaşırtan, kızılan bu kitap, Allah tarafından takdir edilen şeylerin yazılı
bulunduğu manevi levhadan ilahi ilim olarak indirildi.(levh-i mahfuz)
Okunması ve anlamaya
çalışılması istenir.
Dünya hayatı ve ölüm sonrası
olacak olan hayatı anlatır.
Doğru ile yanlışı bildirir.
Bu kitabı terk eden Allah’ı
da terk etmiş yanlış yola girmiştir.
Bağlanan doğru yoldadır.
Âlimler okumaya doyamazlar.
Değerinden bir şey kaybetmez.
Doğru yolu gösterir, adaletle
hüküm verilmesini sağlar.
Okuyana, ezberleyene, yap
dediklerini yapana, yapma dediklerinden sakınanına Cennetini ihsan eder, ailesi
fertlerinden 10 kişiye cehennemlik olana bağışlanma hakkını, yetkisini verir.
AKIL
Akıl, sadık bir dosttur, her
şeyden ders alır.
Olgun insanın aklı çok
konuşması azdır.
Akıl: Aşırı isteklerden
korur.
Şüpheli şeylerden ve haramdan
ala kor.
İşlerin sonunu görür.
Gelişmeleri öğrenir.
İnsani ruhtur ve hayvani ruha
komuta eder.
Hayvani ruh, aşırı istekli
ruhtur (nefis)ve bedene komuta eder.
Akıl: Yüksek âleme (Melekût)
mensuptur.
Güzel ahlakın padişahıdır.
Kalpte nurlu (Hep aydınlatan,
kaybolup kararmayan ışık) gözdür.
Az konuşan, doğruyu söyleyen,
hakkı bilen, halka iyilik eden, akıllıdır.
Kalbinde Allah sevgisinden
başkasını bulundurmayan, dünya isteklerini bırakıp Allah’ın huzuruna doğru
giden akıllı ve Allah’ın sevgilisidir.
Akıl Allah’tan gelmiştir.
Akıl kudretli bir padişahtır.
Allah’ın dünyada ki
gölgesidir.(Gölge aslından ayrılmaz)
Akıl: Dolu ile boşu ayırır.
Doğru ile yanlışı ayırır.
Dünya ve ahret işlerini idare
edendir.
Akıl: İyilik ve kötülüğü
ayırır, insan kalbinin hayatıdır.
4 unsura komuta eder.(Ateş,
su, toprak, hava)
Bedenin uyur akıl uyanık
olarak kendi âleminde gezer.
Akılsız olan güzelin kalbi,
gizli düşmanlıklarla doludur.(Kendindeki güzelliği görmez, başkasındaki
güzellikleri kıskanır)
Akıl görünüşe aldanmaz.
Akıl gönülde gezer, yaptırım
olanaklarına ulaşır, sevgi ile kendinden geçer, Allah’ın huzuruna çıkar.
Akıl, akıllı olanı arar.
Akıllı öğüt dinler.
Akıllı kendi zararını
istemez.
Akıllı olan kötü şekilde
bakmaz, başına geleni hoş karşılar, kızmaz.
Aklı olanın anlayışı fazla
olur.
Akıllı kişinin sonu görme ve
düşünme yeteneği vardır.
Akıllı kişi önce kendini
sonra başkasını terbiye eder.
Akıllı kişi önce kendine
sonra başkalarına adaletli davranır.
Akıllı kişinin aklı başkasını
aramaz, çünkü Allah başkasından daha iyisi ile yardım eder.
Akıllı Allah’ı bilip
tanımakla aklın olgunluk sınırına varmıştır.
Akıl nurundan yaratılan
meleklerdir. Hepside göğün yücesinde Allah’ı tespih ederler.
Aklın gıdası bilgilerdir.
Hâkim olmadır.
Sebeptir.
Bilgindir.
Her şeyi bilendir.
Tabiatı inceleyendir.
Felsefecidir.
Doktordur.
Akıl sözlerle değil, istekle
kendi cinsine gider.
Akıl akılla, su suyla düzene
girer.
Akıl akılla birleşirse yüce
bilgiler meydana gelir.
Kendin kendini yetiştirmeye
kalkıyorsan ahmaklık yaparsın, aşağıda kalırsın.
Bir bilenin yolunu tut.
Akıl ve ayırt ediş ışığı
varsa doğruyu görür, bakırı altın sanmaz.
Akıllıya bir işaret yeter.
Akılsız kişide anlayış
yoktur.
Akıl sorumluluklarını
tanımlar.
Zamanlama yapar.
Miktarı belirler.
Akılla iyilik artar, nefisle
iyilik eksilir.
Aklın acı bir ilaç verse bile
hoşça iç de seni zahmetten kurtarsın.
Aynı cinste olmak akılla
olur, dille olmaz.
Aklı başında olan kimse
Allah’ın tertemiz nurunu ondan ayrı tutmaz.
Akıl bilgi ile yol gösterir.
Akıl 5 duyu ve ışıkla
çalışır.
Akıl sadece yeterli olsaydı
Allah peygamberler ve onların vekillerini göndermezdi.
Akıl eseri görür, yapanı
bulana kadar arar.
Akıl aklı bulduğu zaman
teslim olur.
Sadece kendi aklına güvenen
kendini kör eder ve göremez olur.
Akıl sonuçlara bakar.
Akıla rehber olmadıkça
başaramaz.
Görünene önem veren akıl,
görünmeyen akıldan bir zerre anlamaz.
Akılla melek birdir.
İki suret olarak görünür.
BİLGİ
Dinin aslı Hak sevgisidir.
Bütün bilgiler insanda
sevgiyi meydana getirmek, varsa çoğaltmak içindir.
Allah bilgi ve sevgisini
kazanmanın yeri, insan kalbidir.
Kalbini Allah’a çeviren ve ona
bağlanana, bilgi ve sevgisini ve yakın olma mutluluğunu verir. (Peygamberimiz
okuma ve yazma bilmediği ve belli bir okulda tahsil yapmadığı halde sahip
olduğu bilgiler; Allah’ın onu sevmesi, onun Allah’a yönelişi ve bağlanması ile
zahmetsiz bilgilere kavuşmasındandır “ümmi”).
İnsan yaradılışı itibariyle
görerek inanır.
Görünmeyen dünyaları görmesi
için Allah sevdiği kulunun, kalp gözünü açar.
Bilgiye:
1. Rüya yoluyla.
2. öğretim yoluyla.
3. ruha verilenlerle ( uyku
veya ilham) ulaşılır.
Ruhun uyku ve ilham penceresi
vardır.
Rüya tabir ettirilerek
öğrenme sağlanır.
Gönül aynana manevi suretler
ve bilinmeyen emirler gönül aynana akseder ve görülür.
Bilgisiz oyunu ve eğlenceyi
bırakmaz.
Gerçeğe layık değildir.
Büyürken, yaşlanırken ilim ve
terbiye öğrenmeyen horlanır, yoksulluk çekerler.
Aşağılık kişi bilginin
değerini bilemez.
İbadetin sırrı, bilen insanın
sevgisi içindeki bilgidedir.
İsteyici olduktan sonra
yorulmadan elde edersin.
Bilgisiz kişi, bilginin
verdiği güç ve kuvveti kullanamayacağından Allah herkese bilgiyi anlama imkân
vermez.
Bilgisiz derdi derman sanırda
kendini kurtardığını, başkalarına ziyan verdiğini sanır.
Bilgi sevimli olanı öne
çıkartır.
Tanıdığından örnek verir.
Kıyas yaparak farkı fark
eder.
Bilgili yerde bilgiden
hünerden bahsetme.
Böyle bir yerde yalvarış
geçer.
Bilgi çok tekrar etmekle
kolaylaşır.
Çok üstün bilgi, üstün
kişilere nasip olur.
Aşağılık bilgi aşağılara
verilir.
Akıl + bilgi
Allah her şeyden önce Aklı
evveli yaratmıştır ve 3 bilgi verilmiştir.
Hak bilgisi: Hak bilgisinden
yaratıcılık, yapan, işleyen, sanat eseri olarak meydana getiren, görünür olan
işler.
Nefis bilgisi: Ruha, cana ve
hayata emreder, kınar, ayırt eder, parçadan bütünü anlar, benlik oluşturur,
verilene razı olur, saf, temiz, iyilik yapan, Dünya’ya ve ahrete istekle
bağlayan hoşlanma duygusu verir, ihtiyaç olmadığı halde ihtiyaç gibi bildirir.
İhtiyaç bilgisi: Muhtaçlık,
yokluk, yoksulluk, gereklilik, isteme, ruhsal ihtiyaçlar, sevme ihtiyacı,
düşünme ihtiyacı, yeme, içme, barınma, giyinme, yakma.
Kur’an + Akıl
+ Bilgi
Allah özenle yarattığı
kullarına daha yüksek Âlemlere çıkmalarına olanak sağlamak ve kendine
yaklaştırmak için verdiği nurundan hediyelerdir.
Akıl özel
bilgi
Bütün âlemlerden önce akıl
yaratıldı.
Söz ile hareket sağlandı.
Yarattığı aklı Allah sevdi ve
saygıdeğer kıldı.
Kullarına sevgi, terbiye, iyi
yola gitmeleri için hediye etti.
Ruhun başlangıcı ve parçası
kıldı.
Özel bir ruh oluşturdu.
Âlemin bütün parçalarını
çevreledi.
Akıl üzerinden kâinatı
insanın emrine verdi.
Feleklere ve meleklere vererek
hizmet ettirmeyi sağladı.
Aklı ilk Hz. Muhammet’e aşk
ile birlikte verdi.(Sonra bedeni içine koydu)
Kendisine ulaşmaya sağlayan
vasıta kıldı.
İnsan kalbini değiştirme
BİLGİ
Bilginin sorumluluğu
yönlendirmek ve öğretmektir.
Evlilik ve başka
beraberlikteler de fikirlerde, düşüncelerde çeşitlilik oluşturur.
Güçlü nesillerin yetişmesine
imkân sağlar.
İçten dışarıya, dışarıdan
içeriye görünüşte uyum sağlar.
Kabul etmek ilişkinin
devamını sağlar.
Günlük yaşantıya olumlu
yansır.
Şartların seni yıktığında
sıçratarak ayağa kaldırır.
Her davranışın duygulanmalara
etki eder,
Kazanmayı ve harcamayı aynı
değerde görmeni sağlar.
Zorlanmalarda çıkış yolu
bulur.
Erdeme yönlendirir.
Ruh, akıl, fikir yönünden
ayrı-ayrı ve beraber değerlendirmek lazımdır.
Hazır bilgi (vahi) vardır, öğrenilen
bilgi vardır.
Aklını kullanabilen ikisinde
kullanır.
Bilen biliyordur, önemli olan
bilmeyene bilmenin zevkini vermektir
Bilgi maya niteliğinde
olmalıdır, değilse sohbet malzemesi olmaktan ileri gitmez.
Bilgi yalnız söz ise inanmak
kolay olmaz.
İnanç, akıl, bir arada
kullanılırsa zekâ ortaya çıkar.
Bilginin sır boyutu vardır.
Karanlıkta olan görmesi uygun
kişilere gösterilen bilgiler vardır.
Karanlığın o kısmına
büyüklerimizin aydınlattığı ışıkla baktığımızda görürüz.
Ehli olmayana bu gösterilmez.
Ehli olmayan görmeye
çalışırsa sanmaktan öteye gidemez.
Bu hazinedir.
Korunur.
Basiret dediğimiz gerçeği
anlama ve kavrama kabiliyeti yalnız Allah tarafından verilir.
Bir takım bilgilere ehli
olmadan ulaşanlar anlamını kavrayamazlar.
İnatla üzerinde dururlarsa
mahvolurlar.
Bilgi Allah tarafından
insanlara eşya ismi olarak verilmiştir.
Eşyayı tanımak ve yaşamda ne
işe yaradığını bilmekle kullanılır.
Bilgi kişinin isteğiyle ve
doğruyu gösterecek ışık ile birlikte olduğu zaman görünür, ışık kaynağı
çoğaldıkça aradığını kolay bulursun.
*
RAVLİ