“Ben (Hal) imi şeyh
Selahaddin’e bağışladım,
(Kal) imi de Mevlana
hazretlerine verdim” diye buyurdu.
Yine bir gün Seyyid buyurdu
ki:
Bir adamın şu 3 halin dışında
daha fazlasını istemesi aç gözlülüktür, fuzulidir (gereksizdir, boşunadır).
1.
Her yemekten kâfi
gelecek kadar istemek.
2.
Kendini soğuktan
ve sıcaktan muhafaza edecek kadar elbise giymek.
3.
Dünyada maskara
olmayacak kadar yücelikten fazlasını istememektir.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Velilerin hikmetleri, ilmi
bil-lah (Allah’ın ilham ettiği ilim) dir ki bu,Germek ilimdir,
Hal ilmidir,
İrfan ilmidir,
Aşk ilmidir.
Batın ilmi ise Hak içindir ve göğüslerde mevcuttur, kapalıdır.
Halka bildirilemez.
Onlardan saklı ve yasak
edilmiştir.
Hikmet ilham ilmidir ki,
hekimin kalbine akıtılır.
Allah tarafından kalplere
indirildikleri, akıtıldığı içindir ki, hikmetler bu kadar tatlı ve lezzetlidir.
Ve hekim-i ilahi, hikmetlerin, dinin bilgileri, inanışın esasları olduğunu ve
hepsinin de ilahi ilhamın vericisi olduğunu bildirir.
Kal ilmi, ancak ustasına,
kıymetini bilene bildirilir.
KAL İLMİ:
Dinin esaslarını öğrenmek ve
uygulamaktır.
HAL İLMİ:
Özü sözü bir olarak kalbe
dolan mana, cezbe (kendinden geçiş), baygınlık, coşkunluk gibi manevi geçişe
denir.
Kulun kastı olmadan meydana
gelir.
Allah vergisidir.
Hal sahibinin halinde
değişiklik yapar ve onu renkten renge sokar.
İLİM:
Bilme, biliş, bir şeyin
doğrusunu bilme.
Allah’ın sıfatıdır.
Aşktan sonraki en büyük
ismidir.
Allah’ın ilmi her şeyi
kuşatmıştır.
Gizli veya açık, olmuş veya
olacak her şeyi layıkıyla bilen odur.
*
Yaren (Kal) ilmini
bağışladığım demekle bu konuda sahip olduğu ilahi sırları Selahaddin’e
anlatması gözden göze nur aktarımı ile verilmiş olduğu manasınadır.
(Hal) ilmini bağışladım
demekle bu konuda bu sahip olduğu ilahi sırları Mevlana hazretlerine anlatması,
gözden göze nur aktarımı ile verilmiş olduğu manasınadır.
*
RAVLİ