Beraberce yaşayıp geçinmeye başladılar.
Bir padişah, zağarıyla (Av
köpeği), doğanıyla ava çıkmıştı…
Bu iki tilkiyi birbirinden
ayırdı.
* Dişi tilki, erkeğine “ Ey
kaçacak delik arayan, söyle…
Sonra nerde buluşacağız
acaba?”dedi.
“Eğer
ömrümüz olursa şehirdeki kürkçü dükkânında!”
***
MANTIK AL- TAYR 1
Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M.E.B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI (
Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
***
Yaren,
“ Tilkinin dönüp dolaşıp
geleceği yer kürkçü dükkânıdır” atasözünü hatırlayalım.
Mutlak vakit, belirlenmiş
zaman veya muayyen bir müddetin sonu olan ecelle muhakkak tanışacağız.
Allah tarafından her canlı
için önceden takdir edilen hayat süresi ve bu sürenin sonu olan ölüm vakti her
canlı için yazılmıştır.
Ecel, hem insanlar hem de
toplumlar için geçerlidir.
Güneş ve ayın, dünyanın bile
belirlenmiş süresi vardır.
Ölüm ve ecel dediğimiz
dünyaya ait bir ifadedir.
Yaratıldıktan sonra Tanrı
etrafında idik, ruhlar âlemine, oradan da dünya âlemine indirildik.
Dünya âleminden de ahret
âlemine gideceğiz.
Yani ölüm yok oluş değildir.
Bir âlemde kalış süreni
doldurup giderek yeni âlemde yaşamaya başlamaktır.
Öğütler hep sana bir sonraki
âlemde iyi durumda olman için şimdiden hazırlık yapmanı, gittiğin yerde
hazırlıklı ve donanımlı gitmeni sağlamak için uyarılardan ibarettir.
Öğüt verenler gerçeği olduğu
gibi vermeye çalışırlar.
Ancak değişik insanların
anlamaları için sayısız hikâyelerle birleştirerek sunarlar.
Ömer Hayyam gibi din yolundan
gönlüne girip, nefsine hoş gelenleri sana söyleyerek seni doğru yoldan çıkmana
sebep olmazlar.
Öğüdü seversen anlatılanı
anlar, gereğini severek yaparsın.
Çünkü senin faydalanman
amaçlanmıştır.Her okuduğun bu hikâyeler ile düşünmeye başlarsın ki bu beyin kimyanı değiştirir.
Devamlı değişen beyin kimyan
sonuçta seni beğenilen ve istenilen biri haline getirir.
Daha önce isteklerle
oluşturulan beyin dokuların doğru ve gerçeklerle tanışarak arkadaş olur.
Bu arkadaşlıktan yeni bir
insan olarak kendine ve çevrene faydalı bir insan olursun.
Tekâmül dediğimiz gelişme
yoluna girer, maneviyatı yüksek kişilerin beğendikleri biri olursun.
Hak sırlarına kavuşur sevinç
içinde yaşar, meleklerin beğendiği, Tanrı’nın övdüğü biri haline gelirsin.
Bu süreç senin acele etmenle
ve gayret göstermenle hızlanan, sonuçları yavaş olan bir süreçtir.
Yani sonuç almada acele etme.
Değiştiğini kendin anlamazsın
ama doğru sözlü yakın çevren sana bunu söyler.
Senden maddi bir karşılık
beklemeden sunulan bu hikâyeleri anlamaya çalış.
İnşallah yol arkadaşlığımız
verimli olur.
***
RAVLİ